4 çocuğu öldü, o hiç ağlamadı
4 evladı aynı anda intihar eden Kahramanmaraşlı avukat ne eşinin ne de çocuklarının ölümünde ağlamadığını söyledi. İntihar eden 4 kardeşi tanıyanlar anlattı:
Önce eşi Neyran Sağocak’ı ardından da 4 çocuğunu kaybetti 67 yaşındaki Avukat Necdet Sağocak.
Hürriyet gazetesinden Gülden Aydın’a konuşan Sağocak, 1978 Kahramanmaraş Katliamı’nda, öldürülen Aleviler’in yaşadığı Yörük Selim Mahallesi’nde doğmuş.
Ancak, “Alevi misiniz?” sorusuna, “Öyle güçlü kültürden, aileden geliyorum ki ne mezhebin ne dinin önemi var” cevabını veriyor.
Son yaşadıklarıyla ilgili olarak Sağocak’ın yorumu ise, “Hiç ağlamadım, hiç ilaç almadım. Psikoloğa gittim, sorular sordum, cevap veremedi. Üç gün sonra gidip cevaplarını alacağım.”
Çocuklarının, annelerine neden ölümüne bağlı olduğunu, “Neyran’ım mükemmel, olağanüstü bir insandı. Onu çok seviyorduk. 5 hastane dolaştık ama kaybettik” cümlesiyle yanıtlamış Sağocak.
Eşinin İstanbul’a defnedilmesiyle ilgili bir uzaklık sıkıntısı da yaşamadıklarını ifade ederek, “10 günde 4 kez gittik çocuklarla zaten” demiş. Kayınvalidesi Mevhibe Fettahoğlu’nun aydın, ilerici ve Cumhuriyet’in ilk kadın öğretmenlerinden olduğunu belirterek:
“Yakın zamanda onu kaybettik. Karacaahmet Mezarlığı’nda tek yer kalmıştı yanında. Neyran’ımızı gömdük.”
Bütün bunlara karşı eşinin yaptığı heykellerini kırdığını anlatmış Sağocak. (HÜRRİYET)
KAHRAMANMARAŞ'TA İNTİHAR EDEN 4 KARDEŞİ TANIYANLAR ANLATIYOR
Yusuf Kılıç'ın haberi
Kahramanmaraş’ta anneleri Neyran Sağocak’ın ölümünün ardından kendilerini asan 4 kardeşin ölümlerinin ardındaki sır bir türlü aydınlatılamıyor. Okuldan bir arkadaşı, Raden’in okula her gün taksiyle gelip gidecek kadar asosyal olduğunu anlattı.
Tarikat bağlantılı olanlar hariç, dünyada eşine rastlanmayan toplu intihar, Sağocak Ailesi’nin yaşadığı sokaktaki komşularını da şoke ederken, Beraris, Sajen, Raden ve Rulin kardeşlerin topluca canlarına kıymasındaki sır perdesi aralanamadı.
KOMŞULAR: EVİN REİSİ ANNEYDİ
Komşuları, mahalle bakkalı, muhtar ve okul arkadaşları, Sağocak Ailesi’nin “Kendilerini toplumdan tecrit eden bir yaşam sürdürmeleri” konusunda ağız birliği yaparken, “Evin tek reisi vardı o da anne idi. Çocukların isimlerinden, okullarına kadar annelerinin karar verdiğini duyardık. İntihar sonrası bunların doğruluğunu anladık” diyor. Adının yazılmasını istemeyen bir komşu ise “Bunca yıldır evlerine girip çıkan yabancı bir kişi görmedik. Annelerine hastalık derecesinde bağlı olduklarını biliyorduk. Kendi hallerinde sessiz insanlardı” dedi.
‘EVLERİNE BİR TEK YABANCI GİRMEZDİ’
Sağocak Ailesi’ni tanıyan bir başka komşu ise “Avukat baba Necdet Sağocak sabah evden çıkar akşam dönerdi. Evde bir etkisi olduğuna tanık olmadık. Eşi ve çocukları gibi o da kendi halinde ve çevresiyle ilişkisi olmayan bir insandı. Sosyal yaşamdan o kadar uzaktı ki, bazen spor yapardı ama onu da evinin bahçesinde yapardı. Necdet Bey bahçesinde spor yapmayı yeğlerdi, hiç dışarı çıkmazdı” dedi. Eşi Neyran Sağocak’ın ölümünden sonra çocuklarının intihar eğiliminde olduklarını fark edip bağ evine gönderdiği Hayri Tepebaşlı, Neyran Sağocak’ın ilk evliliğinden olan 2 kızı ve avukat baba Necdet Sağocak, olaydan sonraki suskunluklarını korudu.
Muhtar: Selam bile vermezdi
Mahallede 1992 yılından bu yana bakkallık yapan ve iki yıldır da muhtarlık görevini üstlenen Ahmet Fıstık, “Bunca yıldır benden alışveriş yaparlardı, ancak bir kez bile selamlaşmazdık. İhtiyacı olanları alır, parasını verir ve giderlerdi. Kesinlikle sipariş vermezler, ihtiyaçlarını kendileri gelip alırdı” diye konuştu. Abdülhamithan Mahallesi Muhtarı Ahmet Fıstık, Sağocak Ailesi’yle ilgili yaşadığı bir anıyı ise şöyle anlattı: “Bir keresinde Raden’in okulundan istenilen ikametgâh belgesi için gelmişlerdi. Belgeyi alıp gittiler ve tek kelime etmediler. Bildiğim tek şey ise çocukların üzerinde olağanüstü bir anne baskısı vardı. Buna sevgi mi denir yoksa başka bir şey mi bilmiyorum.”
Arkadaşı: Okula taksiyle gider gelirdi
Raden Sağocak’ın okul arkadaşı Ersoy Sevinç ise şunları söyledi: “Raden ile lise yıllarında arkadaştık. Son derece içine kapanıktı. Onunla ilgili hatırladığım tek net olay, okula her gün taksi ile gelmesi ve dönüşte de aynı taksiyle eve dönmesidir. Sınıfta kimseyle konuşmaz, kimseyle şakalaşmazdı.”
-
Şuayb GÜLEŞ 13 yıl önce Şikayet Etniye ağlasın ki. ölümden sonra ne olacak bu konuda bi inanışı olmayan kültürde neye ağlayacak çocuklarının kendi canına kıyıp ahirette nasıl bir duruma düştüklerine mi yoksa kaybettiği daha başka şeylere mi niye ağlasın ki....Beğen Toplam 2 beğeni
-
Alperen Yılmaz 13 yıl önce Şikayet Etİbretlik vakıa. Babayı tanıyanlar ateist olduğunu söylüyorlar,anne rum, çocuklarda ateist olunca sonuç kaçınılmaz böyle oluyorBeğen Toplam 5 beğeni
-
champion 13 yıl önce Şikayet EtVAHİM BİR OLAY. intihar cenabı allahın men ettiği olaylardan biridir intihar güçsüz ve iradesiz zavallı insanların yaptığı bir iştir tabi kimseye çok görmemek lazım ne diyelim allah günahlarını bağışlasın vahim bir durumBeğen Toplam 4 beğeni
-
CİHANGİR 13 yıl önce Şikayet EtBelli zaten. dinin bi önemi olmadığı, ama şunuda unutma persler, mısırlılar, vs vs sizden daha büyük kültüre falan sahiplerdi...Beğen Toplam 5 beğeni
-
Ömer DEMİRBAĞ 13 yıl önce Şikayet EtAĞLAYAMAMAK DAHA KORKUNÇ. Anneliğin de üstüne çıkıp kendini ilah olarak kabul ettiren ve çocuklarının, başka hiç bir tarafa yönelmesine izin vermeyen anne... Putlarının devrilmesiyle içine düştükleri boşluktan kurtulamayarak kendilerini devrik puta kurban eden gencecik fidanlar... Ve de "kültür"ü din zanneden baba. Yorumu Kur'ân yapsın: (Âyet) "ŞEYTAN ONLARA, YAPTIKLARINI SÜSLÜ GÖSTERMİŞTİR"Beğen Toplam 10 beğeni