Gürsel Tekin'i uçuran anket kimin?

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel, yaptırdıkları son anketten çıkan sonuçlara göre AK Parti ile CHP arasındaki farkın 1’e indiğini açıklaması, medyada geniş yankı buldu.

Daha önce CHP'nin oylarını yüzde 30'un altında gösteren anket şirketleri için, Seçimden sonra anket şirketlerinin kıçlarına teneke bağlayacağız” diyen Gürsel Tekin'in açıkladığı bu araştırmanın künyesi ve hangi şirkete yaptığı da merak konusu oldu.

Star Yazarı Ahmet Kekeç Tekin için "uçuyor" yorumunu yaparken, Sabah'ın Başyazarı Mehmet Barlas ise "CHP bırakın tek başına iktidar olmayı, oy oranını yüzde 30'lara yaklaştırabilmeyi de "Başarı" olarak gören bir çizgide." dedi. Bir diğer Star yazarı Ergun Babahan ise "HP’nin oyu neden artsın!" başlıklı yazısında Gürsel Tekin'in açıklamasından yola çıkarak, "Buna göre CHP’nin yüzde 35-36’larda olması gerekiyor, yani geçen seçime göre yüzde 15’i aşan bir sıçrama yapıyor. Kılıçdaroğlu Abdullah Öcalan’ı yeniden yakalamadıysa, bunun mümkünatı yok açıkçası." dedi.

İki ay önce anket şirketlerine kıçlarına teneke bağlayacağız diyen Gürsel Tekin, yaptırdıkları anketin konuşulacak sonucunu açıkladı: AK Parti ile fark 1’e indi

İşte üç yazarın bir puanlık fark üzerine yaptığı yorumlar:
 
Uçmayalım

Ahmet Kekeç'in Gürsel Tekin'in sözleri üzerine yorumu şöyle:

"Dün, Mahmut Övür’ün köşesinde CHP’li Gürsel Tekin’in ilginç bir beyanatıyla karşılaştım. Tekin’in, uçan kaçan, iddialı, inanmasa da kendi “doğrularına” körü körüne bağlı bir siyasetçi olduğunu biliyorduk da, bu kadar uçabileceğini, kendi gerçekliğine bu kadar uzak düşebileceğini beklemiyorduk.

Buyuruyor ki Tekin: “İnanmayacaksın ama yeni bir kamuoyu araştırmasının sonuçları çok çarpıcı. AK Parti ile aramızdaki fark bir puana indi...” Tabii ki inanmadık. Hani, sözlerini haklı çıkaracak birkaç somut gerekçe sunsa, “ulan, acaba?” diyeceğiz de, söylediği şey “inandırıcılıktan uzak iddialı bir cümle”nin ötesine geçemiyor.

Bir kere, bu “yeni kamuoyu araştırmasını” kim yapmış? Hangi şirket bu? Ne tür bir  örneklem” uygulanmış? Kaç denek kullanılmış? Daha da önemlisi, “bir puanlık farkla” sıralanan partilerin ulaştıkları oy oranı nedir? AK Parti mi önde, CHP mi önde? Bu yazıya oturmadan önce, üşenmedim, son bir ayda yapılan bütün kamuoyu araştırmalarını taradım. CHP’nin yaptırdığı anketlere de baktım, AK Parti’nin yaptırdığı anketlere de baktım.

İlginç bir sonuçla karşılaştım... Bırakalım “yandaş kuruluşları”, CHP’ye yakınlığıyla bilinen araştırma şirketlerinin bulduğu rakamların ortalaması, bile AK Parti’yle CHP arasındaki puan farkının en az 10, yazıyla “on”) olduğunu gösteriyor.

Mesela, geçen ay CHP’nin yaptırdığı bir ankette, AK Parti yüzde 41 görünüyordu... CHP de yüzde 29’u “birazcık” geçiyordu. Demek ki, Gürsel Tekin uçuyor. Demek ki, Gürsel Tekin, bir tür “psikolojik harp gereci” sayılan kamuoyunu yanıltma metodunun seçim kazanmaya yeteceğine inanıyor."

---

CHP'nin oy oranı, bu partinin kaderini belirler...

Mehmet Barlas'ın yazısından ilgili bölüm:

Mahmut Övür bu değerlendirmesinin ötesinde CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin'in kendisine "İnanmayacaksın ama yeni bir kamuoyu araştırmasının sonuçları çok çarpıcı. AK Parti ile aramızdaki fark bir puana indi" dediğini de yazmıştı.

Yüzde 30'lar mı? Ancak Övür "Doğrusu şu ana kadar yayınlanan kamuoyu araştırmalarının aksine CHP'nin yüzde 30'lar civarında olacağını düşünen biri olarak, bu rakamı gerçekçi bulmadım" şeklinde düşüncesini açıklıyordu...

CHP'nin alacağı oyların oranı üzerindeki çeşitlemelerin işaret ettiği dramatik gerçeği unutmamalıyız.
En eski ve devletle en fazla özdeş görünen bu partinin uzun yıllardır seçimlerde aldığı sonuçlar bir kısır döngüyü işaret ediyor. CHP bırakın tek başına iktidar olmayı, oy oranını yüzde 30'lara yaklaştırabilmeyi de "Başarı" olarak gören bir çizgide.

Buna karşı CHP yönetimleri Derin Devlet'le aynı titreşim katsayısına sahip olmalarını "Siyasi ağırlık"larının kanıtı olarak sunmaktalar. Bu açıdan CHP'nin fiili siyasi ağırlığı da "Vesayetçi Demokrasi"nin hareket alanının daraldığı ölçüde azalmakta. TBMM yerine Anayasa Mahkemesi'nden veya Genelkurmay muhtıralarından demokratik siyasete ağırlık koymanın sonu olmadığı belli artık.

---

CHP’nin oyu neden artsın!

 Ergun Babahan'ın konuya ilişkin yazısı:

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin yaptırdıkları anketlere göre AK Parti ile aralarında sadece yüzde 1 oy farkı kaldığını iddia etmiş. Buna göre CHP’nin yüzde 35-36’larda olması gerekiyor, yani geçen seçime göre yüzde 15’i aşan bir sıçrama yapıyor. Kılıçdaroğlu Abdullah Öcalan’ı yeniden yakalamadıysa, bunun mümkünatı yok açıkçası.

Zaten çeşitli kurumların yaptırdığı kamuoyu yoklamaları benzer bir sonuç vermiyor; tamamına yakını CHP’yi yüzde 25 bandında, AK Parti’yi yüzde 48 civarında gösteriyor. CHP gerek Türkiye’nin sorunlarına bakışı, gerek parti yönetimi, gerekse adaylarının nitelikleri itibariyle yüzde 15’lik bir oy artışı sağlayacak konumda görünmüyor.

Ergenekon zanlılarını aday gösteren, birçok merkezi ithal adaylarla dolduran, partiyi merkez sağa açan, medya patronlarını, eski cumhurbaşkanlarını memnun edeceğim derken seçmeni ve parti tabanını unutan CHP’nin sıkıntısı büyük. Parti örgütünün seçim için çaba harcamadığını vurguluyor siyasi gözlemciler. AK Parti teşkilatı yüzde   50 sınırını aşmak için köylere, mezralara bile giderken, CHP işi genel başkanın mitinglerine bırakmış durumda.

Böyle bir tabloda CHP’nin yüzde 30’a ulaşması gerçekten mucize olur. Oysa seçmen 2002’den bu yana istikrarlı bir biçimde AK Parti’ye oy vererek mucize veya macera peşinde olmadığını gösteriyor. Avrupa’yı hayran bırakan büyüme oranı ile Türkiye istikrar ve güven simgesi konumunda.

Seçmen eğitimden sağlığa uzanan bir yelpazede aldığı hizmetten memnun. AK Parti seçmen için iyi bir dükkan, CHP’nin ise daha ne sattığı belli değil. Onun için Tekin’in sözleri sadece örgüte moral aşılamaya yönelik olarak görülmeli.