Dokuma tezgahları Suriyeli kadınlara gelir kapısı olacak

İSMİHAN ÖZGÜVEN/LALE KÖKLÜ - Ülkelerindeki iç savaş nedeniyle Türkiye'ye sığınan ve yaşadıkları acıları kaldıkları kampta unutmaya çalışan Suriyeli kadınlar, aile bütçelerine katkı sağlamak için geleneksel Türk halısı dokumayı öğreniyor.

Hatay'ın Altınözü ilçesindeki Boynuyoğun Geçici Barınma Merkezi'nde açılan her kursu değerlendirmeye özen gösteren Suriyeli kadınlar, kendilerini geliştirmeye çabalıyor.

Kimi ev hanımı kimi hemşire kimi öğretmen olan Suriyeli kadınlar, kampta ev işlerinden kalan zamanlarını halı dokuma, el sanatları, gelinlik dikimi gibi farklı kurslara katılarak hem birer "altın bilezik" edinmeye gayret gösteriyor hem de yaşadıkları acıları unutmaya çalışıyor.

Çoğunluğu kadın ve çocuk 8 bin 63 kişinin kaldığı barınma merkezindeki kadınlar, çocuklarını okula gönderdikten sonra soluğu el işi kurslarında alıyor.

Kampta oluşturulan halı dokuma tezgahlarında eğitim gören 30 kursiyer de farklı motifler kullanarak ilmek ilmek halı dokuyor.

Kurs eğitmeni Semra Canıtez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık bir ay önce açılan kursa 30 Suriyeli kadının katıldığını söyledi.

Kursun hafta içinde her gün verildiğini ifade eden Canıtez, Suriyeli kadınların aldıkları teorik eğitimin ardından halı dokumaya başladıklarını anlattı.

Suriyeli kadınların çok marifetli olduğunu ve öğretilenleri en iyi şekilde uygulamaya koyduğunu vurgulayan Canıtez, "Burada Milas ve Hereke halıları dokuyoruz. Dokunan halıların satışını yapacağız. Bu sayede kadınlar aile bütçesine katkı sağlayacak." dedi.

İdlib'den gelen ve savaşta eşini kaybeden üç çocuk annesi Helk Hatip, kurs sayesinde yaşadığı acıları bir nebze olsun unutarak teselli olmaya çalıştığını dile getirdi.

Çocuklarının kamptaki okulda eğitim gördüğünü belirten Hatip, kendisinin de açılan halı dokuma kursunda vakit geçirdiğini söyledi.

Hatip, amacının burada halı dokumayı en iyi şekilde öğrenerek, Suriye'ye döndüğünde bu işi yapmak olduğunu kaydetti.

- "Kendi ayaklarımız üzerinde duracağız"

Suriyeli Zeyni Abdullah, savaşta eşini kaybettiğini ve 2 yıl önce üç çocuğuyla Türkiye'ye geldiğini aktardı.

Tek amacının bir şeyler yaparak kendisini en iyi şekilde yetiştirmek olduğunu vurgulayan Abdullah, "Çok şükür Türkiye bize kalacak yer ve ekmek verdi. Kampta her ihtiyacımız karşılanıyor. Buradaki kurslara katılıyorum. Amacım, bir şeyler öğrenerek çocuklarıma da katkı sağlayabilmek. Burada öğrendiklerimle kimseye muhtaç olmadan yaşamak istiyorum. Ülkemize döndüğümüzde meslek öğrenmiş olarak gideceğiz ve kendi ayaklarımızın üzerinde duracağız." diye konuştu.

Zübeyde Abdurrahman da 5 yıldır Türkiye'de olduğunu ve burada bulunmaktan mutluluk duyduğunu ifade etti.

Türk hükümeti ve milletinin kendilerine sahip çıkarak kucak açtığını anlatan Abdurrahman, "Türkiye'ye her şey için teşekkür ediyorum. Bize kalacak yer verdi. Önce çadırlarda kalıyorduk, şimdi ise tuvaleti ve banyosu içinde olan konteynerlerde yaşıyoruz. Çok şükür sıkıntımız yok. Çocuklarımız da eğitimine devam ediyor. Biz de açılan kurs sayesinde meslek öğrenmiş oluyoruz." ifadesini kullandı.

Türkiye'ye 6 yıl önce gelen Umayme Kehlave ise ülkelerini terk etmek zorunda kaldıklarını ve Türkiye'nin kendilerine sahip çıktığını dile getirerek meslek kursları açanlara teşekkür etti.