Hatay

Dünyanın ilk mağara kilisesiydi! Hatay'daki depremden sonra görenler şaştı kaldı!

16:56 20 Şubat 2023 1 Yorum Var
Dünyanın ilk mağara kilisesiydi! Hatay'daki depremden sonra görenler şaştı kaldı!

Dünyanın ilk mağara kilisesi olan Saint Pierre Kilisesi'nin, Kahramanmaraş'ta meydana gelen iki büyük depremden sonra sadece istinat duvarı yıkılması ve sapasağlam durması görenleri şaşkına çevirdi.

Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen depremlerde, Hatay'da dini toplantıların yapıldığı Hristiyanlığın en eski kiliselerinden biri olarak kabul edilen St. Pierre Kilisesi'nin istinat duvarı yıkıldı. 1963 yılında Papa VI. Paul tarafından “Hac yeri" ilân edilen St. Pierre Kilisesi de depremden etkilendi. Kilisenin istinat duvarı çöktü. 

SADECE İSTİNAT DUVARI YIKILDI

Saint Pierre Kilisesi veya Aziz Petrus Kilisesi Stauris Dağı'nın batısında kayalara oyulmuş 13 metre derinliğinde, 9,5 metre genişliğinde ve 7 metre yüksekliğinde bir mağaradan oluşuyor. Antakya'daki ilk Hristiyanların gizli toplantıları için kullandıkları bu mağara, Hristiyanlığın en eski kiliselerinden biri olarak kabul ediliyor.

HRİSTİYANLIĞIN MEZHEPLERE AYRILMADAN ÖNCEKİ İLK KİLİSESİ

Hristiyanlığın Katolik, Ortodoks ve Protestanlık mezheplerine ayrılmadan önceki ilk kilisesi olarak da bilinen St. Pierre Kilisesi'nin duvarındaki hasar havadan görüntülendi.

SAİNT PİERRE KİLİSESİ'NİN TARİHİ GEÇMİŞİ

İncil'in Resullerin İşleri bölümünde Barnabas'ın Tarsus'a giderek Pavlos'u Antakya'ya getirdiği, Antakya'da bir yıl birlikte çalışarak Hristiyanlığı yaydıkları ve bu dine inananlara 'Hristiyan' adının verilmesinin Antakya'da gerçekleştiği bilinmektedir. Bu bilgilere ek olarak Pavlos'un Galatyalılara yazdığı mektupta Antakya'ya gelen Petrus ile Hristiyanlığın o günkü durumunu tartıştığını belirtmektedir. Hristiyan geleneği Petrus'u Antakya Kilisesi'nin kurucusu ve burada oluşan Hristiyan topluluğun ilk başpapazı olarak kabul etmiştir.

Kilisenin erken döneminden günümüze sadece taban mozağinin parçaları ve sunağın sağında, duvar boyamalarının izleri kalmıştır. Dağa açılan tüneli bir zamanlar burada toplanan Hristiyanların baskınlar sırasında kaçmak için kullandıkları sanılmaktadır. Kayalardan sızarak yalakta toplanan su vaftiz için kullanılmıştır. Son yıllara kadar ziyaretçilerin şifalı kabul ederek içtikleri, hastalara götürdükleri bu su sızıntısı depremler nedeniyle azalmıştır.

Kilisenin ortasındaki taş sunağın üstünde eskiden 21 Şubat tarihinde Antakya'da kutlanan Saint Pierre Kürsüsü Bayramı için yerleştirilen taştan bir kürsü vardır. Sunağın üzerindeki mermer Saint Pierre heykeli 1932 yılında yerleştirilmiştir. 1098 yılında Antakya'yı ele geçiren haçlılar kiliseyi birkaç metre daha uzatıp iki kemerle ön cepheye bağlamışlardır. Bu cephe 1863 yılında, Papa IX. Pius'un isteğiyle restore işlerine girişen Kapusen rahipleri tarafından yeniden yapılmıştır. Restorasyona III. Napolyon da katkıda bulunmuştur. Kilise girişinin solunda duran kalıntılar bir zamanlar ön cephenin önünde bulunan revaktan geriye kalmıştır.

GÜNÜMÜZDE BİR MÜZE OLARAK KULLANILIYOR

Bahçenin birkaç yüzyıl mezarlık olarak kullanıldığı bilinmektedir. Kilisenin iç kısmında da özellikle sunağın çevresinde de mezarlar bulunmuştur. Günümüzde bir müze olan kilisede valiliğin izniyle müze müdürlüğü denetiminde ayin yapılabilmektedir.

YORUMLAR

1 Yorum Var
  • mustafa 9 ay önce Şikayet Et
    güzel bir yazı beğendim bir hataylı olarak güzel ve kabul edilir
    Cevapla İlk beğenen sen ol
ETİKETLER
Haber7.com Yerel Haberler bölümünde yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haber kaynağı olan ajanslardır.