Gezi Parkı temsilcilerinin hükümetten 7 talebi

Taksim Gezi Parkı Dayanışma Platformu temsilcileri 7 başlık altında topladıkları talepleri Başbakan Vekili Bülent Arınç'a iletti.

GİRİŞ 05.06.2013 12:06 GÜNCELLEME 05.06.2013 16:35
Bu Habere 263 Yorum Yapılmış

Başbakan Vekili Bülent Arınç ile görüşen Taksim Platformu üyeleri açıklama yaptı. Bülent Arınç'a ortak talepleri içeren bir belgeyi ilettiklerini belirten üyeler, "Olayların seyrini hükümetin atacağım adımlar belirleyecektir" dedi.

Gezi Parkı park olarak kalmalıdır. Gezi Parkı'na topçu kışlası yapılmayacağının açıklanmasını, AKM'nin yıkımından vazgeçilmesini, Olayların yaşanmasına neden olan sorumluların görevden alınmasını, Gaz bombası kullanımının yasaklanmasını, Gözaltına alınanların derhal serbest bırakılmasını 1 Mayıs alanı olan Taksim ve Kızılay başta olmak üzere Tüükiye'deki tüm meydanlarda toplantı, gösteri yasaklarına son verilmesini, İfade özgürlüğünün önündeki tüm engellerin kaldırılmasını talep ediyoruz.

Görüşmenin ardından açıklama yapan temsilciler talepleri açıkladı. İşte o talepler:

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Kamuoyuna 27 Mayıs 2013 tarihinde saat 22.00 sularında Taksim Gezi Parkı'nın fiilen yıkılması girişimi sonrası yaşanılan toplumsal duyarlılık karşısında hükümetin izlediği polis şiddeti nedeniyle başta Taksim İstanbul olmak üzere bütün yurtta, yurttaşlar demokratik tepkilerini ortaya koymaktadır.

Öncelikle hayatını kaybeden Abdullah Cömert ve Mehmet Ayvalıtaş'ın ailelerinin acılarını paylaşıyor, yaralanan binlerce yurttaşımıza acil şifa dileklerimizi iletmek istiyoruz.

Ne yazık ki, toplumun demokratik ve insan hakkı eksenli taleplerinin barışçıl ve demokratik şekilde ortaya konmasına karşı iktidar şiddet, baskı ve yasakçı politikalarına devam etmektedir. Tek bir yurttaşımızın burnunun kanamadığı, gerilimlerin ortadan kalkarak demokratik taleplerin dillendirilebildiği bir toplumsal iklime bir an önce kavuşmak için yoğun çaba harcadığımızın bilinmesini isteriz.

Bu nedenlerle; Taksim Dayanışması olarak aşağıdaki taleplerin Hükümet tarafından bir an önce yerine getirilmesi için somut adımların atılmasını bekliyoruz.

- Gezi Parkı park olarak kalmalıdır. Gezi Parkı'na topçu kışlası veya başka bir yapı yapılmayacağının açıklanmasını,

- AKM'nin yıkımından vazgeçilmesini,

- Başta İstanbul, Ankara ve Hatay valileri ve emniyet müdürleri olmak üzere olayların yaşanmasına neden olan sorumluların görevden alınmasını,

- Gaz bombası ve benzeri materyallerin kullanımının yasaklanmasını,

- Gösterilere katılan ve gzaltına alınan kişilerin derhal serbest bırakılmasını,

- 1 Mayıs alanı olan Taksim ve Kızılay başta olmak üzere Tükiye'deki tüm meydanlarda toplantı, gösteri yasaklarına son verilmesini,

- İfade özgürlüğünün önündeki tüm engellerin kaldırılmasını talep ediyoruz.

Bunun yanı sıra; 27 Mayıs 2013 saat 22.00'dan bu yana ülkemizin meydanlarında, caddelerinde, sokaklarında ve tüm kamusal alanlarında yükselen tepkilerinin içeriğinin, ruhunun, beklentilerinin, taleplerinin yetkililer tarafından fark edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Yaşananları "marjinallikle" açıklamaya çalışmak görmezlikten gelmek anlamına gelir. Gezi Parkına müdahale ile simgeleşen iktidar anlayışının yurttaşlarımızda "yaşam tarzına ve inançlarına müdahale ve hor görülme" biçiminde algılandığı ve buna kadını, erkeği, genci, yaşlısı ile büyük bir toplumsal tepki gösterdikleri; "biz varız, buradayız ve taleplerimiz var" biçiminde yanıt verdikleri görülmektedir.

Yükselen bu tepkinin içeriğinin; "Başta 3. Köprü, 3. Havaalanı, Kanal İstanbul, AOÇ ve HES'ler olmak üzere ekolojik değerlerimizin talanına ve güncel olarak Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısına ilişkin itirazların, ülkemize ve bölgemize ilişkin savaş siyasetine karşı duruşun ve barış talebinin, alevi yurttaşlarımızın hassasiyetlerinin, kentsel dönüşüm mağdurlarının haklı taleplerinin, kadınların bedenleri üzerinde denetim kuran muhafazakar erkek politikalarına karşı yükselen sesin, üniversite, yargı ve sanatçılar üzerindeki baskılara karşı direncin, başta Türk Hava Yolu işçileri olmak üzere tüm emekçilerin hak gasplarına karşı taleplerinin, tüm cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ayrımcılığına karşı mücadelenin, yurttaşların eğitim ve sağlık hakkına ulaşımının önündeki tüm engellerin kaldırılması istemleri" olduğunu iktidar sahiplerine iletmek istiyoruz.

Taksim Platformu

Görüntü alınmasının ardından basına kapalı devam eden görüşmede Taksim Platformu adına, İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu, Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu, TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Başkanı Tayfun Kahraman, KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul, DİSK Genel Başkan Yardımcısı Celal Ovat, TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Süleyman Solmaz yer alıyor.

KAYNAK: HABER7, AA
YORUMLAR 263
  • Ali Haydar Bektaşi 3 yıl önce Şikayet Et
    İstekler çok çok güzel ama bunları istemekle olmaz yapmak lazım. Yapmak içinde siyasetin içinde olmak şart yani parti kuracaksın, vatandaşın karşısına geçeceksin, projelerini anlatacaksın, demokratik yollardan ve demokrasinin yolunda ilerleyeceksin, öyle totaliter rejimlerdeki gibi dayatmalarla değil. Vatandaş çok enteresandır, öyle ahmak falan değil, hele özellikle belirttiğiniz alevi vatandaşlarımız çok daha ferasetlidir, bir sıkıntısının olup olmadığını bilir, vatanını, milletini ve devletini sever onlarsız olamayacağını ve hatta onlarsız kimlere yem olacağını iyi hesaplar.
    Cevapla
  • mahmut demikolllllu 6 yıl önce Şikayet Et
    Gezi eylemi ,apocu gurupların düzenlediği bir ''yakma-yıkma ve ayaklanma provası''eylemidir.Bu eylemi destekleyenlerin rengi ortaya çıkmıştır.Bu terör eyleminde pkk lıların yanısıra ateist,kökeni ermeni olan sözde kürt ve aleviler.Gerçek kürt ve alevilerin vatansever olduğunu biliyoruz.Lakin bu hain bölücülerle neden irtibatını kesmediğini bilmiyoruz.Geziyi öven (sözde)sanatçılar,lüks hayat yaşarlar ama kanlarını temizlemeyi düşünmezler.Bu aymazlar ;asla (aydın ilerici çağdaş mmedeni vb)değiller.Ya nedir?gerici yobaz,cahil ,hain bölücüdürler.İnsan olmaları için vakit geçmiş değildir
    Cevapla
  • Aykut ARDIÇ 11 yıl önce Şikayet Et
    Vatandaşlık haklarınızı kullanın. . Söz konusu eylemde, Kamu malına zarar verilmiştir. Sorumluların tespit edilip TCK nın uygun maddeleri dahlinde cezalandırılmasını talep etme hakkınız Vatandaş olarak vardır. BİMER ( Başbakanlık İletişim Merkezi) aracılığı ile şikayetinizi devletin ilgili organlarına şikayet edin.
    Cevapla
  • mustafa 11 yıl önce Şikayet Et
    chp nin iş bankası ile ilişkisi. google den yazın okuyun öğrenin..elinizin altında her türlü iletişim aracı olduğu halde okumayıp birilerinin ağzına bakıp,ha bu böyleymiş deyip biat ederseniz,böyle olur..okuyun araştırın..ha bu arada ben chp li değilim,buradaki başka yorumlarıma bakanlar bilir.. Müslümanım,Türküm,ülkücüyüm mhp liyim..tarihçiyim eğitimciyim,Türk evladıyım..başka tanımlama istermisiniz..bu arada iş bankasının direk olarak devletin malı olması lazım,nedeni çok belli, sermayesi hind müslümanlarının parasıdır,kurtuluş savaşı için gönderilen paradır..ya akp yorumcuları..durum bu inanmassan da araştır..
    Cevapla
  • NEDİM KURNAZ 11 yıl önce Şikayet Et
    başbakana,ailesine,bizlere. sürü halinde binlerce kişi küfretti.başbakan özür dilerse bunları sineye çekmiş oluruz.ve daha fazlasını yaparlar o cesaretle.halkın biz çoğunluğuz tükürüğümüzle boğarız sözü rizede kanıtlandı.bunu her ilde yapacak gücümüz var.ama çatışma istenmiyorsada seçim resti çekilmeli enazından.%3'ü rahatlatmak için biz %55-60'ı ezdirmeyin.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
ABD'den sürpriz Türkiye çıkışı: Devlet içinde devlet gibi kalamaz...
Ahmed eş-Şera, Hakan Fidan'ın da makam aracını kullandı