Kılıçdaroğlu'nu mu İnce'yi mi destekleyecek
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu CHP kurultayında İnce'ye de Kılıçdaroğlu'na destek vermeyecek.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, CHP kurultayıyla ilgili olarak konuştu. Daha önce de CHP'de genel başkanlığa aday olmadığını dile getiren Feyzioğlu, Muharrem İnce'yi de Kemal Kılıçdaroğlu'na da desteklemeyecek.
İşte Feyzioğlu'nun Hürriyet'e verdiği röportajdan ilgili bölüm:
CHP’nin 5-6 Eylül’deki olağanüstü kurultayında genel başkan adayı olacak mısınız?
Hayır ben aday değilim.
- Peki bir adayın arkasında olacak mısınız?
Hayır, hiçbir adayın arkasında değilim. Bana göre Türkiye’nin iktidar sorununu yaratan bir muhalefet sorunu var. İktidarın giderek despotlaşmasından, kişi hak ve özgürlüklerini giderek daha fazla kısıtlamasından söz ediyoruz. Bütün bunların temelinde muhalefet partilerinin iktidar alternatifi olmadaki zaafı var. Türkiye’de kurumların aşınmasının temelinde iktidarın alternatifsiz bırakılması var. Üç seçim arka araya yapılacak besbelli değil mi? Bunu gazeteden öğrenmiyorsunuz. Belediye başkanlarını mesela son anda çıkarmak, seçim stratejisini üç ayrı seçim olarak planlamak doğru mu acaba? İktidar partisine bakın, üç seçimi birlikte planladı. Cumhurbaşkanlığı seçiminde çatı adayı adeta gökten indiğinde yolcular ‘Buzdağına çarpacaksın kaptan’ diye bağırdılar. Buzdağına çarptılar, hezimet bağıra bağıra geldi. En azından ikinci tura kalabilecek bir seçim altın tepside hediye edildi. Ancak demokrasi kültürü zayıf olan toplumlarda ve partilerde bunların siyasi bedeli olmaz.
- Size göre Kılıçdaroğlu seçimin ardından istifa mı etmeliydi?
Siyasi sorumluluğun gereği olarak kurultaya gidiliyor ama 15 gün içinde apar topar. Ne toplumda ne de parti teşkilatında bu seçim yenilgileri doğru düzgün tartışılıyor. Kurultaydan önce ciddi tartışmaların olması gerekir. Halk Partisi tüzüğüne göre bunların önce tartışılacağı yer küçük kurultaydır.
GÖSTERMELİK BİR KURULTAYDA ADAY OLMAM
- 5 Eylül’deki göstermelik bir kurultay mı demek istiyorsunuz?
Bu, ‘Siyasi sorumluluğu üstlenirim’ cümlesi Sayın Genel Başkan’ın ağzından çıktığı için ‘Gereğini yapıyorum’ şeklindedir. Göstermelik bir kurultaydır, baskın bir kurultaydır. Birleştirmeye yarayacak bir kurultay değildir. Demokratik şartları oluşturulmamış bir kurultayda aday olmanın, ortaya çıkmanın, bölmenin anlamı yoktur. Ben bölen birisi hiç olmadım, burada da olmam. Süreç demokratik işlemiyor.
DEMOKRASİ YARALI DİYEN PARTİ, İÇİNDE ANTİDEMOKRATİK SÜREÇ İŞLETİYOR
- Eğer bu baskın bir kurultay olmasaydı genel başkanlığa adaylığınızı koyardınız ama öyle mi?
Elbette. Ama bugünkü demokratik bir süreç değil. Ben demokratik şartları oluşmamış bir kurultayda aday değilim. Nitekim bizim siyasi hastalığımız tam da burada. Türkiye’de demokrasinin çok ağır yaralı olduğunu söyleyen bir siyasi parti kendi içinde son derece antidemokratik bir süreç işletiyor. Dolayısıyla inandırıcı değil. Böyle bir kurultayın derde deva, yaraya merhem olacağına inanmıyorum.