Davutoğlu: Erdoğan ile aramızda milim fark yok

Başbakan Davutoğlu, Finlandiya gezisinin dönüşünde kendisini takip eden gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu.

Davutoğlu: Erdoğan ile aramızda milim fark yok
Davutoğlu: Erdoğan ile aramızda milim fark yok
GİRİŞ 08.04.2016 02:32 GÜNCELLEME 08.04.2016 02:59
Bu Habere 6 Yorum Yapılmış

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile ters düştükleri yönünde bir algı oluşturulmak istendiğini belirterek, “Ben bu algının doğru olduğu kanaatinde değilim. Cumhurbaşkanımızla aramızda kararlılık konusunda milim fark yoktur. Her şey istişare edilerek yürütülüyor” dedi. 

HER ŞEY İSTİŞAREYLE YÜRÜTÜLÜYOR

“Terörle mücadele konusunda benim ifade ettiklerimle sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiklerini yan yana koyarsanız kararlılık bağlamında herhangi bir küçük nüans dahi göremezsiniz. Bu algıyı oluşturmak isteyen iki kesim var. Birincisi AK Parti ile Cumhurbaşkanı arasında görüş ayrılığı varmış gibi davranmak, istismar etmek isteyenHDP ve diğerleri gibi bir de terörle mücadele kararlılığımızdan şüphe uyandırmak isteyen bir kesim de çıktı. Cumhurbaşkanımızla aramızda kararlılık konusunda milim fark yoktur. Her şey istişare edilerek birlikte yürütülüyor. Çözüm sürecine gelince... Eğer tamamıyla silahlı bir mücadele anlayışı terk edilirse, siyasi alanda Türkiye’de her şey konuşulabilir. Yeter ki şiddet, terör olmasın. Silahlı terör faaliyeti bittikten sonra bunlar tartışılabilir anlamında söylediğim sözü, sanki görüş ayrılığı varmış gibi yansıtmaya kalkanlar oldu.

USUL FARKI HEPİMİZ İÇİN GEÇERLİ

Son 50 yılın Cumhurbaşkanı - Başbakan ilişkilerine bakın bir de bizim ilişkimize. Türkiye’nin çarpık Anayasal sisteminden kaynaklanan - inşallah bir gün düzelteceğiz- Cumhurbaşkanı, Başbakan ilişkileri, yetki sorumluluk dağılımı bozuk bir sistematiğe dayandığı için sıkıntılı şeyler yaşanmış. Ama benimle Cumhurbaşkanımız arasında neredeyse iki yıla yaklaşacağız devlet işleyişi bakımından bir aksama gördünüz mü? Olabilir, usul farkı, bazen farklı kanaatler hepimiz için geçerlidir. Ama iki şeyi esas alırız. Benim açımdan da, Cumhurbaşkanımız açısından da böyle olduğuna eminim. 1 - Devlet ahlâkımız. Devlet işleyişi neyi gerektiriyorsa onu yaparız. 2 - Şahsi ahlâkımız, karşılıklı duyduğumuz güven, itimat ve bağlılık. Bunların sarsılmasına izin vermeyiz. Ama farklı kanaatler olabilir.

MUTLAK SİLAHSIZLANMA ÖNŞART

(Çözüm süreci) Mutlak bir silahsızlanma gerçekleşmeden bu anlamda bir gelişme olması mümkün değil. Diyarbakır’da yaptığım açıklamada da bunun aksine bir görüş yok. Mutlak silahsızlanma. Bu bir önşarttır. Bu olup Türkiye’ye tehdit olma niteliği kalkarsa, Irak’taki Suriye’deki varlıklarının Türkiye’ye dönük tehdit olma niteliğinin kalkması lazım. Artık bir daha biz oralarda Türkiye’yi her an tehdit potansiyeline sahip bir şeyi doğru görmeyiz. Şu olursa böyle olur, bu olursa şöyle olur değil, önce Türkiye içinde mutlak anlamda silahsızlanma, Türkiye’nin, Kuzey Irak bölgesel Kürt yönetiminin güvenliğini, sınırları tehdit etmeyen bir çizgi. Bunu bir görmemiz lazım.

FAYDASI OLACAKSA TARTIŞIRIZ

(Cumhurbaşkanı’nın vatandaşlıktan çıkarma açıklaması üzerine bir talimatınız oldu mu) Var olan mevzuatta kimlerin vatandaşlıktan çıkarılacağı belli. Devlet aleyhine casusluk yapmak, başka bir ülkede izinsiz askerlik yapmak vesaire. Mevzuatımızda terörle ilişkisi dolayısıyla birinin vatandaşlıktan çıkması mümkün değil. Zaten biri vatandaşının hayatını hiçe sayan intihar eylemi yapıyorsa ülkeyle manevi bağı kopmuş demektir. Şu ana kadar böyle bir konu gündemimize gelmedi. Sayın Cumhurbaşkanımız, buna ihtiyaç olduğu kanaatindeyse, terörle mücadelede fayda getirecekse, hukuki veçheleri incelenir. Üzerinde çalışılması gereken bir konu.” 

UYUMADIĞIM 3 GECE

Üç gece var ki o üç gece sorumluluktan hiç uyuyamadım diyebilirim. 

23 TEMMUZ: PKK ve DEAŞ noktalarına operasyon kararı verdiğimiz gece. O gece güvenlik toplantısında aldığımız kararlar hakkında Sayın Cumhurbaşkanımıza kriptolu telefonla bilgi verdim. Hayatımın en zor kararı 23 Temmuz’da aldığımız karardır. Geçici hükümet olarak göreve devam ederken, muhalefetle mesafeliyken hukuki sorumluluk omuzlarımdayken terörle mücadele kararı aldık.

28 AĞUSTOS: Hükümeti kurmuşuz. Kırsalda yoğun saldırılar sebebiyle Genelkurmay Başkanımızın ‘Kapsamlı yetkilendirmeye ihtiyaç var’ talebi oldu. 7., 8., 9. kolordulara doğrudan bu mücadelenin içinde yer almaları için talimat yazısı gönderdim. 

14 ARALIK: Yeni hükümet kurmuşken Cizre, Silopi ve Sur’da barikatlar, sızmalar artınca operasyon talimatını verdim. Bir de Süleyman Şah operasyonunda sabaha kadar Genelkurmay karargâhındaydım. 

İSRAİL’LE NORMALLEŞME SİNYALİ

(İsrail’le normalleşme sürecinde nasıl bir takvim öngörüyorsunuz?) Bir görüşme daha gerçekleşecek. Bugün, yarın. Tazminat ve Gazze’ye ambargoların kaldırılması konusunda epey mesafe alındı. Üçüncü bir şartımız daha vardı. Bu üç şart gerçekleştiği an normalleşme süreci başlayabilir. Nihai noktaya gelinmeye çalışılıyor. 

YORUMLAR 6
  • Gerçek Urfalı 8 yıl önce Şikayet Et
    ALLAHINIZA KURBAN OLURUM yiğit başkanlarım benim .Allah diyorki (mümin benden başkasından korkmasın )eğer ki zalim zalimlik ediyorsa üstüne gitmeliyiz. EY ÜLKEMİZİN HAİN OLMAYAN DEĞERLİ İNSANLARI .
    Cevapla
  • Dr. Nisan 8 yıl önce Şikayet Et
    Fark olmaz olur mu? O Reis...
    Cevapla
  • Arnavut Ramiz 8 yıl önce Şikayet Et
    Kıskananlar, Çekemeyenler çatlasın Kahrından Ölsünler.
    Cevapla
  • dadaş metin 8 yıl önce Şikayet Et
    rabbim yar ve yardımcınız olsun
    Cevapla
  • karaşafak 8 yıl önce Şikayet Et
    rabbim yar ve yardımcınız olsun
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Çalışan herkesi ilgilendiriyor! Maaşı ödemeyen patrona çözüm...
Tarikatlarda neler oluyor! Kavga üstüne kavga!