HDP'li Oya Ersoy'un açıklamalarına tepki yağdı: "Daha çok ciyaklayacaksınız"

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) terör örgütü PKK’ya yaptığı operasyonda gösterdiği başarının HDP’yi kızdırdığını ifade eden AK Partili Dağ, “TSK teröristleri vuruyor, yankısı yine HDP'den çıkıyor. Hırçınlaşarak milletin dinine, değerlerine hakaret ediyorlar. Bu ilk de değil. Bunların maalesef tıynetleri bu. Her zaman İslam'la kavgalılar.” diye konuştu.

Dağ sözlerini şöyle sürdürdü:

“Belli ki TSK tahmin ettiğimizden fazlasını yapmış. Hem tarihimize hem değerlerimize ve inancımızın tüm maneviyatına bu denli bir kinle köpükler saçan provokatör, içinde bulunduğunuz o dipsiz kuyuda daha çok cıyaklayacaksınız! PKK’nın karanlık mağaralarına biat eden, tüm maneviyatımızı ve değerlerimizi hakir gören bu zihniyet, bu topraklarda hiçliğe mahkum olmaktan kaçamayacaktır.”

BÜLENT TURAN: HDP'Lİ VEKİL GERİCİLİK ARIYORSA, KANDİL'İ KENDİLERİNE KIBLE EDİNENLERE BAKSIN

AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, "İslam, bu kadim toprakların değeridir. Sevmeyebilirler; ancak değerlerimize, asgari nezaket, saygı beklemek hakkımız. Toplumun sinir uçlarıyla oynamaya, toplumu germeye kimsenin hakkı yok" dedi.

"Zaten HDP yıllardır benzer söylemler içerisindeydi. Tekrar rengini belli etmiş oldu" diyen Turan, sözlerini şöyle sürdürdü:

HDP’li vekil, İslam’a saldırmak suretiyle kadim tarihimize, değerlerimize dil uzatma hadsizliğini gösterdi. Üstelik bunu Müslümanlar için önemli olan Regaib Gecesi’nde yaptı.

Yıllardır milletin değerleriyle, inançlarıyla barışamadılar, barışmayacaklar. HDP’li vekil gerici arıyorsa, Kandil’i kendilerine kıble edinenlere baksın. Niyetleri kadın hakları, özgürlükler değil. Dinimizde de medeniyetimizde de tarihimizde de kadın daima baş tacıdır. Cehaletten ne dediğini bilmiyor. Bu nefretlerinin, kinlerinin nedenini iyi biliyoruz. Eğer kadınlar için bir çift söz söyleyeceklerse terör örgütünden evlatlarını kurtarmak için onurlu bir mücadele veren Diyarbakır Anneleri’ni konuşacaklar, Hacire Ana’yı konuşacaklar.

Bu tehlikeli, ötekileştirici dilin ne Gazi Meclis’te ne de bu topraklarda yeri yoktur. Tüm toplumun, siyasi partilerin, STK’ların bu karanlık zihniyete tepki göstermesi gerekiyor. Bu zihniyeti aziz milletimize havale ediyoruz"

YALÇIN TOPÇU: DAĞ KADROLARINDAKİ TÜKENİŞ, SALDIRILARININ TEK NEDENİDİR

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, "Kalu Beladan beri millet-i vahide olmuş bir milletin canına ve değerlerine dağdan silahla, şehirlerde ise kürsülerden fitne, fesat, yalan, dolan ile saldırmanın bir çeşit ruh hastalığı ve elin adamlarına piyonluk yapmanın bölücü örgüte mensup olanların görevleri olduğunu biliyoruz" diye konuştu.

Topçu, "Bunları bizim dağlarımıza ve şehirlerimize yerleştiren emperyal güçler Türkiye yükselmeye başlayınca bunların düğmesine basar, bunlarda dağdan canımıza, şehirde dinimize, tarihimize, ecdadımıza saldırmaya başlarlar" dedi.

"Bu bölücülerin tek derdi efendilerini memnun etmek olduğu için devlete, vatanına, millete karşı kulakları sağır, gözleri kördür" diyen Topçu, şu açıklamalarda bulundu:

"Bunlar ihaneti bilerek yapan o işle görevlenmiş Manas destanımızdaki “GÖZKAMAN”lardır.

Bölücü örgütün dağ kadrosundaki tükeniş, şehir kadrolarının millet, kanun, hukuk, değer tanımaz hastalıklı saldırılarının tek nedenidir.

Türkiye cumhuriyeti devleti 85 milyon her renginin ve kimliğinin devletidir.

85 milyon Tek milletiz ve bir kere yapılmış hiç bir ihanetin asla ‘Bizi’ bozamayacağı Anadolu Ebrusuyuz.

Demokrasimizin ve siyasetin kendilerine verdiği hakkı, bölücü örgütün sözcülüğünde ve emperyalist odakların hizmetinde kullananlar millete de, devlete de mutlak hesap verecekler.

Bunları, Milletimiz de Devletimiz de, yasalarımız da, hukuk içinde kalarak, dağından, ovasından, beldesinden, kamudan, ve sinesinden tekne kazır gibi kazıyıp atacaktır"

EKREM KIZILTAŞ: KÖŞEYE SIKIŞTIRILMIŞ OLMALARININ BİR REFLEKSİ

"HDP ve bu partinin ne olduğunu hep beraber biliyoruz" diyen Ekrem Kızıltaş ise, "Öncelikle bahsedilen parti HDP ve bu partinin ne olduğunu hep beraber biliyoruz. Türkiye'deyiz 84 milyonluk bu ülkede diyalektik temele dayalı siyaset yapıyormuş gibi gözüken ama aslında dağdaki bir terör örgütünün Meclis'teki uzantısı bir parti bu. Ağzını her açtığında demokrasiden, ağzını her açtığında insan haklarından, çevreden şundan bundan bahseder ama eli silahlı ve eli kanlı bir terör örgütünün Meclis'teki uzantısı olmaktan başka bir özelliği olmayan bir parti. Söylem olarak parlak sözler etseler de, demokrasi ve benzeri evrensel konularda mangalda kül bırakmıyor olsalar da biz biliyoruz ki bu partinin mensupları dağdan gelen talimatlarla hareket eden insanlar. Dolayısıyla çıkıp birtakım sözleri herhalde bugünlerde köşeye sıkıştırılmış olmalarının refleksi olarak söylüyorlar. Söylediklerinin hiçbir anlamı yok" açıklamasında bulundu.

"MİLLETİMİZ KARŞISINDA KARŞILIĞI YOK"

"Bütün mesele, kendilerinin ne olduğunu gözlerden gizlemek için oraya buraya çamur atmaya çalışmak" diyen Kızıltaş, şöyle devam etti:

Söyledikleri şeylerin tamamı saçmalık, eninde sonunda eğer söylediği şeyler Osmanlı meselesi veya din meselesi tartışılacaksa bu kendi bağlamında oturup tartışılır. Karşımızdakinin bir ideolojiye bile bağlı olduğunu söylemek mümkün değil. Çünkü işlerine geldiği zaman farklı şekilde davranan, ilkeden prensipten tamamen mahrum bir parti HDP. O yüzden bu kişinin söylediklerinin hiçbir önemi yok. Herhalde köşeye sıkışmışlıktan kurtarmak için biraz atraksiyon yapmaktan başka bir şey değil. 

Dönemsel olarak CHP ve onunla beraber hareket edenlerin, o zihniyette olanların büyük çoğunluğunun İslam dini değerleriyle kavgalı olduklarını, onların ancak milletimizin bu kavramlardan uzaklaştırılabilirse iş başına gelebileceklerini umduklarını biliyoruz. Dolayısıyla arada sırada çıkıp bu türden saçmalıklar etmeleri. Bazen böyle volüm yükseltiyorlar. Milletimiz karşısında karşılığı yok. Ama insanlardan oy almalarını gerektiğini bildikleri zaman takiyye yapıyorlar. Bunların dine karşı tavırları başlangıçtan beri bilinen bir şey.

Milletimize karşı söyleyebilecekleri, milletimizin teveccühünü kazanabilecekleri hiçbir marifetleri yok. Bu yüzden kendi çelik çekirdeklerini, kendi tabanlarının belli bir bölümünü memnun edebilmek için ara sıra böyle milletimizin değerlerine havlıyorlar. Dolayısıyla bütün mesele şu, onlar ne derse desin bizim değerlerimiz 84 milyon insanın sahip çıktığı değerler. Kaldı ki milletimiz, onlar ne derse desin milletimiz doğru olduğuna inandığı yolda yürüyüşünü sürdürüyor"

EMİN PAZARCI: DÜNYANIN HİÇBİR ÜLKESİNDE BÖYLE BİR ŞEY GÖRÜLMEZ

Akşam Gazetesi yazarı Emin Pazarcı, "HDP uzun süreden beri Türkiye partisi olmaktan bahsediyor ama bunlar tamamen sözde kalıyor. Bunlar illüzyon. Türkiye teröre karşı operasyon düzenliyor, bakıyorsunuz bunu kınayan bildiri yayınlıyor. Terör örgütü üyeleriyle kol kola fotoğraflar çekiliyor" diye konuştu.

Pazarcı, "Diyarbakır annelerinden feryatlar yükseliyor. Türkiye  Cumhuriyeti Devleti'ne savaş açtığı gibi, yetmiyor millete de savaş açmış durumdalar. TBMM kürsüsüne çıkıp bu milletin örfüne, dinine hakaret eden söylemler dile getiriliyor. Bu dayanılır bir hal değil" diye konuştu.

Bu durumun dünyanın hiçbir ülkesinde görülmediğini ifade eden Pazarcı, şöyle devam etti:

"Dünyanın hiçbir yerinde olabilecek bir rezillik değil. Çünkü hiçbir ülke böyle bir siyasi partiye, ki siyasi parti demek çok zor izin vermez. İspanya'daki Batasuna kararı ortada. Yani bırakın bunlar kadar pervasızlaşmayı, İspanya'da terör örgütünü kınamadı diye Batasun kapandı. Ondan sonra konu AİHM'e götürdü, orada da onaylandı. Yani şunu diyorum bu demokrasi insan hakları maskesiyle örtülecek bir durum değildir. Bu tamamen hem millete hem devlete yönelik bir savaştır. Terör insanlık suçudur, dünyanın her tarafında böyledir. Bir insanlık suçuna destek veren siyasi partilerin Türkiye'de hayatiyetine devam etmeleri bence mümkün değildir. Anayasa Mahkemesi'nin bir an önce HDP kapatma dosyasını karara bağlayıp bunlara gereken cezası vermesini bekliyor bu millet.",

İHSAN AKTAŞ: HİÇBİR MİLLET, KENDİ TARİHİNE BU KADAR DÜŞMANLIK ETMEMİŞTİR 

GENAR Başkanı İhsan Aktaş, "Aslında CHP tek parti dönemi yaklaşımını koyun, ya da bugün HDP'li vekilin açıklamalarını, üç aşağı beş yukarı aynı söylem. Bu bir yönüyle Batı emperyalizmi tarafından geliştirilmiş, söyleme dönüştürülmüş" diye konuştu.

"Osmanlı ile İngiltere arasında savaş varken, Osmanlı ile Fransa savaşı varken bu söylem o zaman ait bir söylem. Galiba tarihte hiçbir millet kendi tarihine, kendi dinine, kendi medeniyetine bu kadar düşmanlık etmemiştir. Bunlar bu milletin aydınları, bu milletin temsilcileri değil. Bunlar müstemleke adamlar. Dolayısıyla bu yeni bir durum değil. Fakat baktığınız zaman Güneydoğu Anadolu'da Kürt politikası yaptığını iddia eden bir parti dindar olduğunu iddia ediyor aslında" diyen Aktaş, şunları söyledi:

"Gidip Diyarbakır'da bir araştırma yapsanız bu fikirler yüzde 5 karşılık bulmaz. Ama gariptir ki bu insanlar bu söylemlerini rahatça söylüyorlar ve vatandaşta da infial oluşturmuyor. Ama biz bu ruhu biliyoruz bu dili biliyoruz, bu emperyalistlerin dili. Müslüman ülkedeki bir Müslüman temsilcisi dili değil. 

Kılıçdaroğlu bunu baskılamaya çalışıyor talimat gönderiyor ama dipteki hastalık bir yerde kusuyor. Bu entelektüel bir birikim değildir, bu topluma karşı kin ve nefret beslemektir. Nefret söylemidir. Bundan sonra muhtemelen bu tür ifadelerle çok karşılaşacağız"

ALTAN TAN: BUNLAR 1930'LARIN GERİZEKALI SÖYLEMLERİ

Eski HDP'li vekil Altan Tan da Ersoy'un açıklamalarına tepki gösteren isimler arasında. 

Haber7'ye konuşan Tan, milletin bu tür açıklamalardan bıktığını ifade etti.

Tan, şunları söyledi:

"Bu 500 yıl, 1500 yıl öncesi söylemi artık demode oldu. 1925'lerin 30'ların gerizekâlı söylemlerini tekrarlamakta bir fayda yok. Onun için bence yani bu tip beyanatlarda bulunan arkadaşlar biraz daha yeni bir söylem biraz daha yaratıcı cümleler bulmalılar. Biz de bıktık, millet de bıktı. Ama bu tip söylemleri tekrarlayan arkadaşlar bu söylemlerden bıkmadılar. Allah ıslah etsin başka söyleyecek bir şey yok"