Türk'e kopan kolun hesabını sordu
Cezaevinde kepçeyle kolu kopartılan kişi, karşılaştığı dönemin Bakanı Türk'e 'Beni hatırladın mı?' diye sordu. Hatırlamayan Türk’e, kendisini tokat gibi diyalogla hatırlattı.
Eski Bakan Türk’ün karşısına 2000’de kepçe darbesiyle kolunu kaybeden ve kopan kolu bir köpeğin ağzında bulunan Veli Saçılık çıktı.
Seçim çalışmalarını Ankara’da sürdüren DSP’li eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, karşısında hiç ummadığı bir ismi buldu. Alınan bilgiye göre, Seyranbağları’nda seçmenleriyle konuştuğu sırada, Türk’ün karşısına 2000’de Burdur Cezaevi’ne düzenlenen operasyonda, kepçe darbesiyle kolunu kaybeden ve kopan kolu bir köpeğin ağzında bulunan Veli Saçılık çıktı. Kolunu kaybettikten sonra beraat edip İçişleri Bakanlığı’nda işe giren, evlenip çocuk sahibi olan Saçılık, 6 aylık bebeği ve eşiyle birlikte yanına gittiği Türk’e, “Beni hatırladınız mı?” diye sordu. “Hatırlayamadım” yanıtı veren Türk, Saçılık’ın, “Kolumu koparttınız, nasıl hatırlamazsınız?” tepkisiyle büyük şaşkınlık yaşadı.
Çevredekilerin ve korumaların şaşkın bakışları arasında devam eden diyalog, Türk’ün, “İnşallah davanızı kazanırsınız” diyerek, aracına binmesiyle son buldu.
Saçılık, AİHM’de devleti 150 bin lira tazminat ödemeye mahkum ettirdi. Ancak bu tazminat Burdur Bölge İdare Mahkemesi’nden döndü. Saçılık, davayı Danıştay’a taşıdı. Yıllardır hakkını arayan, ancak kolunun hesabını soramayan Saçılık, geçtiğimiz pazar günü, eşi ve 6 aylık bebeği ile yürürken Türk’le karşılaştı. Tanıklara göre Türk ile
İşte o diyalog
Saçılık arasında şu diyaloglar gelişti:
- Saçılık: Beni hatırladınız mı?
- Türk: Hatırlayamadım.
- Saçılık: Kolumu koparttınız, nasıl hatırlamazsınız, hatırlamanız lazım. Burdur’u ben hiç unutmuyorum, koptu kolum, çöplükte bulundu.
- Türk: Benimle ilgisi yok, nasıl oldu?
- Saçılık: Sizce tehlikeli görünüyor muyum?
- Türk: Hayır, neden öyle olsun.
- Saçılık: Sizi televizyonda gördüğümüzde de anıyoruz her zaman.
- Türk: Sorumlular cezalandırılmıştır umarım.
- Saçılık: Kimse ceza almadı ama bakın ben kucağıma alamadığım için çocuğumu bununla taşımak zorunda kalıyorum.
- Türk: Operasyonun bizimle ilgisi yok, jandarmanın operasyonu.
- Saçılık: Bakın şu yanımdaki boşluğa. Kimse ceza bile almadı. AİHM’ye başvurdum.
- Türk: Umarım inşallah kazanırsınız.
- Saçılık: Siz de bu tabloyu hiç unutmayın olur mu?
- Türk: İnşallah kazanırsınız.
Türk: Sitemli konuştu
Türk, buluşmayı Milliyet’e doğrularken, şunları söyledi:
“Yolda karşılaştık. Sitemli bir biçimde konuştu elbette. Burdur Cezaevi’nde bir ayaklanma olmuştu. O zaman müdahale edildi. Ankara’dan bizim müdahalemiz söz konusu değil. Sanırım, dozer kepçesiyle girilmiş cezaevine. Kolu o aşamada kopmuş. Kolunun parçasını çöplükte bulmuşlar. AİHM’de dava açmış. Herhalde Türkiye’deki yargı yollarını bitirdi. ‘İnşallah kazanırsınız’ dedim. Elbette, onun hiçbir ayrıntıyı unutması mümkün değil. Üzülmüştüm elbette o zaman da.”
-
hikmet basiret 13 yıl önce Şikayet Etsolcuları birbirine düşüreceğiz diye bu tip haberlere gerk yok. bu adamlar en az bunlar kadar zalim dinsizn hakkından imansız gelir diye bu yüzden denir . bunlar hapiseneden terör örgütlerini yönetmiyorlarmıydı bu adamlar kendi arkadaşlarını yakmadı öldürtmedi mi bırakın bu söylemleriBeğen
-
mevlüt çayır 13 yıl önce Şikayet EtYönetmeye talip olacaksın. Yönetmeye talip olacaksın,devlet yöneteceksin sonra da sorumlusu ben değilim diyeceksin.Hz Ömerin adaleti anlayışı nerede bu zihniyet nerede.SelamlarBeğen
-
Turan Özdemir 13 yıl önce Şikayet EtAllahın sopası yok. Ne yani kepçeyi Adalet Bakanlığı yapan Hikmet Sami Türkmü kullanıyordu.Ayaklanmayıdamı Adalet Bakanlığı yapan Hikmet Sami Türkmü çıkardı.Öğretmenler askerler ,polisler şehit olurken ne yapıyordun Allahın sana bu dünyada verdiği ceza bu olabilirmi...?.Daha gecen aylarda okulun önünde ki parkta bomba bomba düzeneği hazırlıyan PKK lıların elinde patlıyan bombayıda hatırla,unutma Hz. ALLAHIN sopası yok..........Beğen Toplam 2 beğeni
-
Hüseyin Uzun 13 yıl önce Şikayet Etböyledir bunlar. Önce öldürürler sonra özür dilerler. İsrailden farkları ne bunların?Beğen Toplam 3 beğeni
-
muhalif 13 yıl önce Şikayet EtHiiiç Suçlu Olur musunuz?. Ne siz, ne Rahşan hanım, ne Demirel, ne yılmaz, ne çiller, ne inönüler, ne baykallar. Sizlerin hata yapması, koltuğunu hak etmeyen adamlar olmanız mümkün mü? Allah uyuz versinde tırnak vermesin sizlereBeğen Toplam 3 beğeni