Bekir Bozdağ: İslam'a en büyük hakaret
Bekir Bozdağ, 'İslam ile terörü, İslam ile şiddeti yan yana koymak, İslam'a yapılmış en büyük iftiradır. İslam'ı terörizmle, teröristle özdeş göstermek, İslam'a yapılmış en büyük iftiradır' dedi.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, İslam ile terörü, İslam ile şiddeti yan yana koymanın, İslam'ı terörizmle, teröristle özdeş göstermenin, ''İslam'a yapılmış en büyük iftira'' olduğunu belirterek, ''Bu iftiranın karşısında bizim yapmamız gereken, İslam'ı doğru temsil etmek, doğru bir dille anlatmak ve İslam'ın mesajlarını her alanda, dünyanın her yerine doğru biçimde ulaştırmaktır'' dedi.
Bozdağ, ''Gelenekten Geleceğe Avrasya'nın İslam Ufku'' başlığıyla Hilton Oteli'nde düzenlenen 8. Avrasya İslam Şurası'nın açılışında yaptığı konuşmada, Müslümanlar'ın pek çok alanda yaşadığı ciddi sorunların sebeplerinden birini, ''birbirlerinden kopuk ve habersiz olmaları, birbirleriyle tanışıp işi kolay kılmanın yollarını aramamaları ve yeterince istişare edememeleri'' şeklinde tanımladı.
İşi kolay kılmanın, sorunları aşmanın yolunun, tanışmaktan, konuşmaktan sorunları doğru ve meşru zeminlerde istişare ederek ortak çözümler bulmaktan geçtiğine işaret eden Bozdağ, ''İstişare, konuları ve sorunları doğru anlamayı ve onlara doğru çözümler bulmayı kolaylaştırır. İstişare, kararlarda hata ve yanılmayı azaltır'' dedi.
Bozdağ, Müslümanların karşı karşıya olduğu en ciddi sorunların başında, İslam'ın doğru anlaşılması ve anlatılmasının, doğru öğretilmesi ve öğrenilmesinin geldiğini dile getirerek, İslam'ı doğru anlamanın tek yolunun, Kur'an'ı doğru anlamaktan ve Kur'an'ı doğru anlamanın ise, ona ilk muhatap ve onu insanlara ilk tebliğ eden peygamberi tanımak, anlamak, örnek almak ve ona uymaktan geçtiğini söyledi.
Peygamberi tanımadan Kur'an'ı tanımak ve anlamanın, Kur'ansız da peygamberi anlamanın ve tanımanın mümkün olmadığını kaydeden Bozdağ, ''Pek çok ayet ve hadise rağmen Kur'an ile peygamber veya peygamber ile Kur'an'ın aralarına mesafe koymak isteyenler asla iyi niyetli değillerdir. Bunu yapmak isteyenler, İslam'ın ana kaynakları Kur'an ve sünneti yorum yoluyla tahrif ederek,kendilerine göre İslamı dönüştürmek isteyenlerdir'' diye konuştu.
-''İslam alimlerine çok ama çok büyük işler, görevler düşmektedir''-
Bozdağ, İslam alimlerinin eserleri ve görüşlerinin, Kur'an'ı, peygamberi ve İslam'ı doğru anlamaya ve anlatmaya yardımcı olan en önemli kaynaklardan biri olduğunu belirtti.
Hiçbir insanın düşüncesinin, Kur'an'ın ve sünnetin yerine ikame edilemeyeceğini kaydeden Bozdağ, ''İslam dünyasında zaman zaman yaşanmış sorunların temelinde kişilerin görüşlerini İslamın tek görüşü, tek düşüncesi, hatta daha da ileri giderek İslam'ın ta kendisi gibi anlamak ve anlatmaktan geçmektedir. Bu, fevkalade yanlış bir yoldur. Zira İslam, bir noktada fikirlerin çokluğuna, fikir hürriyetine büyük önem veriyor'' dedi.
Bozdağ, mezheplerin, Kur'an ve sünneti doğru anlama çalışmalarının ürünleri olduğunu kaydederek, şöyle devam etti:
''Ama hiçbir mezhep, hiçbir anlayış Kur'an ve sünnet değildir, Kur'an ve sünnet yerine ikame edilemezler. Müslümanlar mezhepleri yarıştırarak, bir mezhep için ölerek veya öldürerek değil, Allah'ın kitabı Kur'an'ı, Allah'ın peygamberi Resulullah'ın sünnetini doğru anlayarak, Allah'ın emrettiği ve resulünün yaşadığı gibi yaşayarak ancak başarılı olabilirler. Bunun dışındaki yol ve yöntemler sonuç itibarıyla İslam'a ve Müslümanlar'a zarar vermekten başka sonuçlar bugüne kadar maalesef doğurmamıştır. Bu nedenle, bu noktada da İslam bilginlerine, İslam alimlerine çok ama çok büyük işler, görevler düşmektedir.''
İslam dininin ırkçılığı reddettiğini, onun yerine dinde kardeşliği ikame ettiğini belirten Bozdağ, ''Rengi farklı, dili farklı diye terör örgütleri kurmayı, başkalarını ötekileştirmeyi ve ırkçılık nedeniyle ölmeye ve öldürmeye gitmeyi de men eder'' dedi.
Bozdağ, İslam'ın yaşatmak dini olduğunu dile getirerek, ''Bugün dünyanın bazı yerlerinde yaşanan ırkçılık hadiseleri, İslam coğrafyasının değişik yerlerine sirayet etmiş değişik terör olaylarına vesile olmuşsa, Kur'an'ın bu mesajlarının, peygamber efendimizin mesajlarının ve yaşantısının yeteri kadar bilinmediğinin ve sindirilmediğinin somut göstergesidir. O nedenle İslam bilginlerine bu noktada büyük görevler düşmektedir'' diye konuştu.
Dünyanın değişik yerlerinde bazıları bilerek, bazıları hesapla, bazıları da bilmeyerek başka saiklerle, İslam ile şiddeti, İslam ile terörü yan yana getirdiğini ve İslam'ı terörle, şiddetle özdeş olarak takdim etme gayreti içinde bulunduğunu belirten Bozdağ, şunları söyledi:
''İslam ile terörü, İslam ile şiddeti yan yana koymak, İslam'a yapılmış en büyük iftiradır. İslam'ı terörizmle, teröristle özdeş göstermek, İslam'a yapılmış en büyük iftiradır. Bu iftiranın karşısında bizim yapmamız gereken, İslam'ı doğru temsil etmek, doğru bir dille anlatmak ve İslam'ın mesajlarını her alanda, dünyanın her yerine doğru biçimde ulaştırmaktır. Hak, adalet, hürriyet, eşitlik, hukuk, paylaşım, yardımlaşma, dayanışma, insan hakları... Baktığımız zaman bütün bu evrensel kavramların tamamı, İslam'ın yücelttiği ve peygamberin uğruna mücadele ettiği kavramlar. Ama Müslümanlar'ın itham edildiği noktalara baktığımızda bu ana noktalarda sanki İslam, sanki Müslümanlar buna karşıymış gibi bir hava oluşturulmakta, bir algı yaratılmaktadır. Bu algıyı değiştirecek, bu havayı bozacak İslam alimleridir.''
AA