Camiler ve Din Görevlileri Haftası
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, "Ankara'da dünden beri büyük bir hüzünle izlediğimiz sahneler, insanın aklını, kalbini, bedenini sattığı zaman ne hale düşebileceğini gösteriyor. Cenabı hak hepimizi muhafaza eylesin, milletimiz üzerinde oynanan her türlü fitneyi, fesadı, oyunu boşa çıkarsın" dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bu yıl 11-18 Ekim tarihleri arasında kutlanan ve teması "Cami ve Namazla Arınma" olarak belirlenen "Camiler ve Din Görevlileri Haftası" Fatih Camisi'nde Diyanet İşleri Başkanı Görmez'in kıldırdığı sabah namazıyla başladı.
Namaz sonrası cemaatle tesbihat yapıldı. Tesbihattan sonra mihraptan cemaate seslenen Görmez, şöyle konuştu:
"Bizleri bir sabah vaktinde kainatın, bütün eczalarıyla rabbimizi tesbih ettiği bir anda, Alem-i İslam'ın kalbinde, İstanbul'da, İstanbul'un kalbinde Fatih Sultan Mehmet Han'ın yanı başında, Fatih Camii'nde, camii şerifin kubbesi altında buluşturun Yüce Rabb'imize sonsuz hamdüsenalar olsun. Kainata, bütün alemlere rahmet getiren, rahmet olarak gönderilen Efendiler Efendisi Muhammed Mustafa'ya selam olsun."
Görmez, salat ve selamdan sonra "Ne büyük bir nimet, İslam ne büyük bir nimet, Rabb'imizle bu sabah vaktinde buluşmak ne büyük bir nimet, Rabb'imizle buluşmak, namaz sayesinde konuşmak ne büyük bir nimet! Bu sabahki buluşmamızı gençlerimizle, kardeşlerimizle, çocuklarımızla, bu cami içerisinde bu buluşmamızı Rabb'imiz bütün insanlığa rahmet ve huzur olarak, dua olarak kabul eylesin.
Dün Ankara'da onlarca insanın zalimce, gaddarca katledildiğine şahit olduk. Seyrederken insan şunu söylemekten kendini alamıyor: 'Allah'ım senin yarattığın bu kul, insan ne kadar zalim, ne kadar gaddar ne kadar vahşi olabiliyor' Allah'ım buluşmamızı, insanlığı kuşatan bu şiddetin, gaddarlığın, bu zalimliğin sona ermesine vesile eyle."
Bugün gençlerle namazı konuşmak için bir araya geldiğini, namazla arınmayı, namazla dirilmeyi konuşacaklarını belirten Görmez, "Bana sorarsanız, bir insanın birey olarak, bir toplumun, bir milletin en büyük kaybı ne olabilir? En büyük kayıp bir insan için nedir? İnsanlar bazen servetlerini, evlatlarını, dostlarını, kaybediyor ama Kur'an-ı Kerim çok daha büyük bir kayıptan bahseder müminler için. Peygamberleri ve çocuklarını saydıktan sonra en büyük kaybı yaşayan bir nesilden bahseder" diye konuştu.
Meryem Suresi'nin 59. ayetini ve mealini ("Nihayet onların peşinden öyle bir nesil geldi ki bunlar namazı bıraktılar; nefislerinin arzularına uydular. Bu yüzden ileride sapıklıklarının cezasını çekecekler.") okuyan Görmez, "Ankara'da dünden beri büyük bir hüzünle izlediğimiz sahneler, insanın aklını, kalbini, bedenini sattığı zaman ne hale düşebileceğini gösteriyor. Cenabı hak hepimizi muhafaza eylesin, milletimiz üzerinde oynanan her türlü fitneyi, fesadı, oyunu boşa çıkarsın" diye dua etti.
Görmez, cemaate, günde 5 vakit abdest ve namazın insanı nasıl temizlediğini hadislerden örnekler vererek anlattı.
Mehmet Görmez, bugün bu asırda en büyük sorunun insanların merhameti kaybetmesi olduğunu vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:
"Merhameti birbirinden öğrenen Müslümanlar merhameti kaybettiler. Bugün en büyük felaket müminlerin merhameti kaybetmesidir. Cenab-ı Hak, yüce kitabında üç şeyi birbirimize çok tavsiye etmemizi emrediyor. İkisi Asr Suresi'nde, hakkı tavsiye, sabrı tavsiye, bir rivayette de sabrı ve merhameti tavsiye. Birbirimize merhameti tavsiye etmeliyiz. Biz birbirimize karşı merhameti kaybettik. Onun için dün Ankara'da bir insanın ne kadar gaddar, ne kadar zalim, merhametsiz olabileceğini, aklını, kalbini, bedenini nasıl kiralayabileceğine, satabileceğine şahit olduk."
Hz. Peygamber'in Mekke Fethi'nde bütün düşmanlarını affetmesini merhamet örneği olarak gösteren Diyanet İşleri Başkanı Görmez, şunları kaydetti:
"Tarihte nice medeniyetler kuruldu, Müslümanlar en muhteşem medeniyeti kurdu, o muhteşem medeniyet 8 asır sonra yok oldu. Sebeblerini düşünmek lazım. Maveraünnehir'de, Balkanlar'da muhteşem medeniyetler kurdu, yok oldu, yeniden ihya olmaya çalışıyor. Biladı Irak, Biladı Şam muhteşem medeniyetler kuruldu, tarumar edildi. Şimdi bütün o medeniyetlerin mirasçısı olarak İstanbul'da, Anadolu'da İslam Medeniyeti ayakta durmaya çalışıyor. Onu da yok etmek için bütün şer güçleri üzerine üşüşmüş vaziyette. Hepimiz dikkatli olmalıyız. Hepimiz, dün yaşanan o büyük acıdan sonra kalplerimizi birleştirmeliyiz, ruhlarımızı yeniden kardeş kılmalıyız. Kardeşlik beyanımızı yenilemeliyiz, kardeşlik misakımızı yenilemeliyiz."
İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Rahmi Yaran'ın ettiği duayla program sona erdi.
YORUMLAR