Ses kısıklığı nedeni ile gitti, hayatının şokunu yaşadı
Ses kısıklığı ve yutma zorluğu şikayetiyle doktora başvuran 70 yaşındaki Cahit Ermiş’e, gırtlak kanseri teşhisi konuldu. 60 yıl boyunca sigara kullanan Ermiş, ağız içinden yapılan lazer operasyonuyla gırtlağının yarısını kaplayan tümörden kurtuldu.
İstanbul’da yaşayan Cahit Ermiş, önce yutma zorluğu ardından ise devam eden ses kısıklığı şikayetiyle doktora başvurdu. Yapılan tetkiklerde Ermiş’in gırtlağında bir tümör olduğu belirlendi. İkinci evre gırtlak kanseri teşhisi konulan Cahit Ermiş, boğazı delinmeden ağız içinden gerçekleştirilen lazer operasyonuyla sağlığına kavuştu. Ses kısıklığı sebebiyle eşiyle iletişim kurmakta zorluk yaşadığını belirten Cahit Ermiş, “Şimdi şarkı söylemeye bile başladım. Şu an hayatımdan çok memnunum ve hiçbir zorluk yaşamıyorum” dedi.
"60 YIL BOYUNCA SİGARA KULLANDIM"
Gırtlak tümörünün ana nedeni olarak bilinen sigarayı 60 yıl boyunca kullandığını belirten Ermiş, "Sigarayı bırakamam, bırakırsam da yaşayamam zannediyordum. ‘Bu benim her şeyim’ diyordum. Ama bu hastalıktan sonra sigarayı kestim. Yaşadıklarımdan sonra gençlere kesinlikte sigara içmemelerini öneririm" diye konuştu.
"HASTALIK SOSYAL HAYATIMIZI DA ETKİLEDİ"
Eşinin sesiyle ilgili yaşadığı problemler nedeniyle gergin olduğunu ve bu durumun sosyal hayatına yansıdığını söyleyen Cahide Ermiş, "Eşimin şikayetleri ses kısılmalarıyla başladı. Daha önce de böyle bir şey yaşamıştık ama bu kadar uzun sürmemişti. Bu sefer biraz uzun sürünce soluğu hastanede aldık. Eşimin sesi kısılıyordu. Diğer odadan bana seslenince duymuyordum. Bunun sonrasında sinirleniyordu. Hastalık sosyal hayatımızı da olumsuz etkiledi. Sigara konusunda devamlı onu uyarıyorduk ama o 60 yıllık arkadaşından vazgeçemiyordu. Tanı konulunca hepimiz çok üzüldük, şok olduk" ifadelerini kullandı.
"GIRTLAK KANSERİNİN EN BÜYÜK NEDENİ SİGARA"
Cahit Ermiş’in operasyonunu gerçekleştiren Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Kulak Burun Boğaz ve Baş ve Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Zeynep Alkan, Cahit Ermiş’te de olduğu gibi sebebi bilinen tek tümörün gırtlak tümörü olduğunu anlattı. Doç. Dr. Zeynep Alkan şunları söyledi:
"Gırtlak tümöründe baş düşmanımız sigara. Alkol de sigara ile beraber alınırsa sigaranın kanserojen etkisini daha artırıyor, tümörün dil köküne doğru kaymasını görüyoruz. Çünkü alkol yumuşak dokuların geçirgenliğini artırıyor. Bu sigaranın mukozayla daha fazla temas etmesini sağlıyor. İkisi bir araya geldiğinde kanserojen hale geliyorlar. Pasif içiciliklerde gırtlak kanserleri görünmeye başlandı. Sigaradan kurtulmak için ailenin hastaya destek olması gerekir. Bu noktada esas görev aile yakınlarına düşüyor. Evde sigarasız ortam sağlanırsa kişi daha kolay sigarayı bırakıyor."
“KAPALI OPERASYON SONRASI HASTA HIZLI İYİLEŞİYOR”
Gırtlak tümörü operasyonlarının kapalı teknikle yapılabildiğini ifade eden Doç. Dr. Zeynep Alkan, "Gırtlak tümörleri, gırtlağın ya hepsinin ya da bir kısmının alınmasıyla tedavi olabilen hastalıklar. Artık bu ameliyatlar boyundan değil, ağız içinden yapılmaya başlandı. Ağız içerisinden gırtlağa ulaşıp mikroskop altında lazerle tümörün sınırlarını belirleyip erken evre tümörlerde ve bazı ileri evre tümörlerin uygun olanlarında gerçekleştiriyoruz. Seçilmiş ileri evre tümörler uygulayabiliyoruz. Lazer cerrahisi her ileri evre tümöre uygun olmayabiliyor. Tümörün gırtlak dışında boyuna atlayıp atlamaması da önemli. Eğer boyuna atlamışsa boyun diseksiyonu ameliyatı ile beraber gırtlağın bir kısmının alınması da gerekebilir. Kapalı tekniğin avantajları şu: Hastanın dokuları korunduğundan yutmaları ve ses çıkarmaları daha kolay oluyor. Ama ileri evre tümörlerde gırtlağın tümü alındığı için tekrar sesi oluşturmak için protez uygulanıyor veya hastaya geğirme ile mide havasının itilmesi ile ses oluşturması eğitimi veriliyor. En önemlisi hastanın boğazında kalıcı delikle yaşaması gerekiyor. Kapalı operasyonun avantajı ise, hızlı iyileşme, boğazda delik olmaması" ifadelerini kullandı.
YORUMLAR