İzmir

Madenci aileleri hayata çocuklarıyla tutunuyor

11:55 12 Mayıs 2016
Madenci aileleri hayata çocuklarıyla tutunuyor

RAMAZAN ERCAN - Soma'daki maden faciasında 14 şehit veren İzmir'in Kınık ilçesine bağlı Köseler Mahallesi'ndeki madenci aileleri, acılarını şehitlerin emaneti çocuklarla yakından ilgilenerek hafifletmeye çalışıyor.

Kazada oğulları Murat ve Şerif'i kaybeden Ali Gezgin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, facianın üzerinden iki yıl geçmesine rağmen acılarının taze olduğunu, hayatlarını yeniden düzene sokmak için çabaladıklarını anlattı.

Facianın sorumlularının cezalandırılmasının kendilerini biraz olsun teselli edeceğini dile getiren Gezgin, şöyle konuştu:

"Unutalım diyoruz, unutamıyoruz. Her an görüyoruz. Yapacak bir şey yok. Onlar olmadan yaşayacağız. Olayı hatırlamamak için insan içine çıkıyorum, eve döndüğüm zaman yine aynı acı. Aradan iki yıl geçti acımız dinmedi. Çocuklarım yanımda olmadıktan sonra ne olacak? Sürekli aklımıza geliyor. Şimdi artık torunlar için uğraşıyoruz. Onların sağlığı, eğitimi için çaba gösteriyoruz."

Gezgin, faciada yitirdiği oğlu Şerif Gezgin'in oğlu olan 5 yaşındaki Ali'nin yarık dudak ve kulakta işitme probleminin olduğunu, İzmir İl Sağlık Müdürlüğünün yakın ilgisiyle gerçekleştirilen operasyonun ardından dudağındaki sorunun halledildiğini, kulağının da 6 yaşına gelince ameliyat edileceğini anlattı.

- Şehit babasının ismi konuldu

Köseler Mahallesi'ndeki şehitlerden Ahmet Şen'in olaydan 5 ay sonra dünyaya gelen ve kendisiyle aynı adı taşıyan oğlu, 2 yaşına girdi.

Ahmet Şen'in eşi Selda Şen, eşini kaybettiğinde 4 aylık hamile olduğunu, eşinin, çocuğuna başka bir isim vermeyi düşünürken faciadan bir gece önce "Oğluma kendi adımı bırakacağım." dediğini anlattı.

Oğluna eşinin ismini verdiklerini ifade eden Şen, 5 yaşındaki kızları Rukiye ve oğluyla birlikte eşinin mezarını sürekli ziyaret ettiklerini söyledi.

Oğlunun eşine çok benzediğini, ona baktıkça eşini hatırladığını dile getiren Şen, şöyle konuştu:

"Ahmet, dünyaya geldiği zaman eşim gelmiş gibi oldu. Şimdi bir de "baba" demeye başladı. Ahmet dünyaya gelince ev neşelendi. Ama 2 yıldır aynı acı içimizde, gülsek de gitmiyor.

Mezarlığa gidip geliyoruz. Rukiye sürekli 'babamın yanına gidelim' diyor. Mezarlığa gittiğimizde 'Babacığım ben geldim, kardeşim büyüdü, ona senin adını verdik, seni çok özledim' diyor. Konuşuyor babasıyla. Resmini öpüyor."

YORUMLAR

ETİKETLER
Haber7.com Yerel Haberler bölümünde yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haber kaynağı olan ajanslardır.