İmar Hukuku ve Kentsel Dönüşüm Sempozyumu
Adalet Bakan Yardımcısı Bilal Uçar, İmar Hukuku ve Kentsel Dönüşüm Sempozyumu'ndan çıkacak sonucun yeni bir yasal düzenleme getirebileceğini bunun da yargılama sürecin daha sağlıklı ilerlemesini sağlayacağını bildirdi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Türkiye Adalet Akademisi, Türkiye Belediyeler Birliği ve Ankara Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenen Kentsel Dönüşüm ve Riskli Alan Uygulamaları konulu "İmar Hukuku Sempozyumu" Çeşme’de bir otelde başladı.
Sempozyumun açılışında konuşan Adalet Bakan Yardımcısı Bilal Uçar, kentsel dönüşüm konusunda ilk kez böyle bir toplantı düzenlendiğini, burada tarafların sorunlarını ortaya koyacağını ve birlikte çözüm yolları aranacağını belirtti.
"Buradan çıkan sonuç belki yeni bir yasal düzenleme gerektirecek belki de uygulamada ve yargılamada sürecin daha sağlıklı ilerlemesini sağlayacak" diyen Uçar, kentsel dönüşümün öneminin yaşanan acı depremlerle hatırlandığına işaret etti.
Gelişen bir ülke olan Türkiye’nin şehirlerindeki mevcut görüntüyü hak etmediğini dile getiren Uçar, kentsel dönüşümle ilgili yasa çıktığı yıllarda rant tartışmalarının yoğun olarak yaşandığını hatırlattı.
Uçar, "Kimseye rant sağlamayacak, bir can herşeyden önemlidir. Yıkılan bina yapılır ama yitip giden can geri gelmiyor. Türkiye de artık şehirlerindeki görüntüleri hak etmiyor. Bu sempozyumdan sonra bir eksiklik varsa, yasal düzenleme ihtiyacı varsa o gerçekleşecektir." ifadesini kullandı.
Kentsel dönüşümün tartışmalı bir alan olduğuna, vatandaştan hakime belediye başkanından uygulayıcılara kadar herkesin sorunlarının bulunduğuna işaret eden Uçar, toplantı sonuçlarının kentsel dönüşüm çalışmalarına ivme kazandırmasını umut ettiklerini kaydetti.
- Meslek odalarının açtığı davalar
Sempozyumun ilk oturumunda kentsel dönüşüm uygulaması yapan belediye başkanları söz aldı.
Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek, anayasa ve ilgili yasalarda "idari yargının yerinde denetim şeklinde uygulanamayacağı ve idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde kararlar verilemeyeceğinin" belirtilmesine rağmen bunun kentsel dönüşüm konusunda uygulamaya geçirilemediğini söyledi.
Kentsel dönüşüm planlarına karşı açılan davalarda meslek odalarının dava ehliyetinin bulunmadığını, mimarlar odası ve şehir plancıları odalarının genelde ideolojik davrandığını savunan Gökçek, yasalarda meslek odalarına kendi meslektaşları arasında dayanışma gibi görevler verildiğini, belediyelerin imar planlarını denetleme görevi verilmediğini ifade etti.
Kanunlarda görevleri dışına çıkan meslek odası yönetimleriyle ilgili hukuki yaptırımlardan söz edildiğine işaret eden Gökçek, "Bundan sonra bize açılan her dava konusunda biz de savcılığa o oda hakkında suç duyurusunda bulunacağız. İnanıyorum ki adalet tecelli ettiği zaman iş de kendiliğinden yoluna girmiş olacak." dedi.
Son dönemde mahkemelerin de meslek odalarının açtığı davalarda ehliyet yönünden ret kararları verdiğini anlatan Gökçek, bir diğer sorunlu alanın ise bilirkişilik müessesesi olduğunu savundu.
Bilirkişilerin verdiği kararların kişiden kişiye değiştiğini, aynı konuyla ilgili iki fakülteden taban tabana zıt görüşler geldiğini aktaran Gökçek, şöyle konuştu:
"5 tane bilirkişi 5 çeşit rapor yazıyor. Bu bilirkişi işinden kesinlikle vazgeçilmesi lazım. Neden? Biz yargı mensuplarımıza, hakimlerimize bilirkişilerden daha fazla güveniyoruz. Yargı mensupları habire bilirkişiye gönderiyorlar, bilirkişi sizden daha iyi bilmiyor ki. Siz yüz davaya bakıyorsunuz ona iki dava gönderiyorsunuz. Siz bu işte kompetan olmuşsunuz. Onun için biz yargı mensuplarına ancak içinden çıkılamayacak işleri bilirkişiye göndermelerini istirham ediyoruz. Kendi muhakemeleriyle çok rahatlıkla karar verilebilecek konularda bilirkişi müessesesinin ortadan kalkması lazım."
Oturumu yöneten Bakan Yardımcısı Uçar, Gökçek’in sözleri üzerine bilirkişilik yapısının yeni yasayla disiplin altına alınmaya çalışıldığını, ancak yargının olmazsa olmazı olduğunu ifade etti.
- "Müteahhitler kötüye kullanıyor"
İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Aziz Kocaoğlu, konuşmasında bilirkişilerin verdiği kararların farklı olmasından kendilerinin de mağdur olduğunu, kentsel dönüşüm planlarını sadece bilirkişi inisiyatifine bırakmak yerine belli bölgelerde planlamayla ilgili ihtisas mahkemelerinin kurulmasının daha faydalı olacağına inandığını belirtti.
Kentsel dönüşüm konusunda iki yasanın uygulandığını, bu yasaların birleştirilmesi gerektiğini ifade eden Kocaoğlu, "6306 sayılı yasanın pratikte mülkiyet hakkına, tapu hakkına tecavüz eden bölümlerinin acilen giderilmesi gerekmektedir." dedi.
Özellikle bazı müteahhitlerin bu yasayı kötüye kullandığını savunan Kocaoğlu, "Müteahhit, bir binanın bodrum katından birini kandırarak malını alıyor. Riskli yapı olarak değerlendirme yaptırıyor, ‘senin evin riskli’ diyor, ondan sonra milletin karşısına geçiyor." diye konuştu.
Türkiye’de kentsel dönüşümün gerçek anlamda henüz uygulanmadığını, eski binaların yıkılıp yerine yenilerinin yapıldığını ancak eğitim, spor ve yeşil alanların artmadığını savunan Kocaoğlu, kentsel dönüşümün yüzde 100 rıza ile yapılması ve orada yaşayan insanların yerinden yurdundan edilmemesi gerektiğine dikkati çekti.
Kentsel dönüşüm çalışması sonrası bakanlık ve belediyelerin gelir elde etmesine karşı olduğunu dile getiren Kocaoğlu, belediye başkanlarının kentsel dönüşüm konusunda baskı altında olduğunu iddia etti.
Kocaoğlu, "Gecekondular ne kadar zamanda yapıldıysa onun üçte biri kadar zamanda yapılırsa 'çok başarılı', yarısında bitirilirse 'orta başarılı' olarak belediye başkanlarının değerlendirilmesi gerekir" sözleri sonrası Bakan Yardımcısı Uçar’ın "Melih (Gökçek) Bey, 20 yılda tamamladığına göre normal sayılır" sözleri üzerine "Daha tamamlamadı canım" yanıtını verdi.
Bakan Yardımcısı Uçar, 6306 sayılı yasada müteahhitlerin vatandaşı mağdur edebilme olasılığına karşı vatandaşın da uyanık olması gerektiğine işaret etti.
Toplantıda konuşan Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Yılmaz Akçil, akademi olarak ülkenin birlik ve beraberliğini koruyan, milli ve manevi değerlerini benimseyen hakim ile savcılar yetiştirdiklerini, 3 yılda 5 binden fazla hakim ve savcıyı ülkeye kazandırdıklarını anlattı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 1. Hukuk Müşaviri Veli Böke, yıllardır karşı karşıya gelen kurumlar gibi görünen yargı camiasıyla yerel yönetimler ve akademisyenlerin ilk kez bir araya geldiğini vurgulayarak "Kentsel dönüşüme ivme kazandırma ve sorunlara çözüm arayışıyla ilgili beyin fırtınası gerçekleştireceğiz. İleriki dönemde plan parselasyon, ÇED ve çevre davalarıyla ilgili de toplantılar yapmak istiyoruz." diye konuştu.
Danıştay ve bölge idare mahkemesi üyesi hakimleri, savcılar, kentsel dönüşüm uygulayıcı kurumları, belediye başkanları, yerel yönetimleri hukuk müşavirleri ve akademisyenlerin katıldığı sempozyum 18 Mart Cumartesi gününe kadar devam edecek.
YORUMLAR