e-evlilik sitelerinde neler oluyor?

İnternetten nasıl evleniliyor, sitelere üyelik nasıl oluyor, kaça patlıyor?Tekliflerin ‘ciddiyetine’ nasıl kani oluyor? İşte 'Allah'ın izni peygamberin kavliyle' tıklanan siteler..

e-evlilik sitelerinde neler oluyor?
e-evlilik sitelerinde neler oluyor?
GİRİŞ 27.06.2007 11:59 GÜNCELLEME 27.06.2007 11:59
Bu Habere 15 Yorum Yapılmış

Ümmühan Atak'ın haberi


 


Bu yazı, “Bakın evlilik siteleri ne kadar eğlenceli! Hele bir de İslami’sini bulduysanız, tadından yenmez. Hadi siz de birine üye olup, hayat arkadaşınızı bulun!” yazısı değildir. Zinhar öyle anlaşılmaya! Bu yazı,  internet üzerinden evliliklerin nasıl  yapıldığını merak, dehşet ve  gülümsemeyle araştıran birinin tecrübe özetidir. Bu yazıyı yazan kişi, evlilik sitelerinden herhangi birini aşağılayıp yerden yere vurmayacağı gibi kesinlikle tavsiye de etmez, edemez.


 


Her şey, uzak bir arkadaşımın, dört yıl önce davullu zurnalı düğününe katılmamla başladı. Bu, epey sosyal olan, çevresi bir hayli geniş ve insan ilişkilerinde hiçbir sorun görünmeyen arkadaşımın düğünü, kalabalık ve coşkuluydu. Damat beyi tanımıyorduk. Yakın çevremizden değildi. Özel bir şirkette, çok büyük bir mevkide makam sahibiydi ve malı mülkü herkesin dilindeydi; biri spor olmak üzere üç arabası, İstanbul’daki iki daireden başka Muğla’daki yazlığı, yine büyük bir alışveriş mağazasında işlettiği ‘küçük’ şirketi… Damadın tek kusuru, vazgeçemediği bowling tutkusuydu ve bunun için eşini hafta sonları evde yalnız bırakmayı bile göze alabiliyordu. Arkadaşımız için çok üzülüyorduk, çok...


 


Aradan yıllar geçti. Arkadaşım mutluydu. Mesleğine, paraya ihtiyacı olduğundan falan değil, sevgisinden devam ediyordu. Anne olacağı günlere yakın zamanda işine gücüne ara verdi ve ev hanımlığını tattı. Kendisiyle eskisinden daha sık görüşmeye başladık(iki haftada bir). İkindi çaylarının birinde eski defterleri karıştırıyor, diğerinde ideallerimizi anlatıyor, bir başkasında Türkiye’den başlayıp dünyayı kurtarıyorduk.


 


İşte bu kolonya ve kısır kokulu ikindi buluşmalarının birinde öğrendim o ‘büyük’ gerçeği. Bizim kız, internetten evlenmişti. Hayır, yanlış oldu bu ifade. İnternetteki evlilik sitelerinden birine üye olmuş ve  eşiyle burada tanışmıştı.


 


ORALARDA NELER OLUYOR?


 


Bu, evlilik teklifi almaktan yorulan ve (çok iyi hatırlıyorum) evlilik sitelerini yerden yere vuran arkadaşım neden, hangi aralıkta böyle bir siteye üye olmuştu, internetten evlilik konusundaki şüphelerini nasıl yok edebilmişti, siteye üyelik nasıl gerçekleşiyordu, kaç paraya üye olunuyordu, para yatırmak için neler yapmak gerekiyordu, gelen tekliflerin ‘ciddiyetine’ nasıl kani oluyor, nasıl cevaplar veriyordu, seviyesizliği nedeniyle hiç cevap vermediği veya arayıp küfretmek istediği olmuş muydu…


 


N’oluyordu oralarda! Bütün bunların cevaplarını bir anda öğenmek istediğimizden acele ediyorduk ancak vakit bir hayli ilerlemişti. Kocası işten eve dönmüştü ve işte karşımızdaydı: “Hoş geldiniz”


Acaba ona nasıl cevap vermeliydik? Bunca yıl gözümüzle gördüğümüz, kulağımızla işittiğimiz adam demin aniden ‘sanal’ bir karaktere dönüşmemiş miydi? Klavyeden başka sanal muhabbet nasıl olurdu? Fakat “Ne iyi ettiniz, akşam yemeğe kalacak mısınız…” gibi cümleler kuran bu adam, sanal olamazdı. Etiyle kanıyla adam gibi adamdı işte ve arkadaşımızın kocasıydı. “İşimiz çıktı bizim, manava gidecektik geciktik zaten.. “ falan deyip çıktık evden. Şoktaydık. Sahi, insan neden internet sitesinden evlenmeye kalkardı ki? Fakat şokumuzu atlatabilecek bir “dedikodu ortamı” oluşturamayacak bir söz vermiştik bizim kıza; bu gerçeği kimseyle paylaşmayacaktık.


 


‘ALLAH ADINA YEMİN ETMEK’ Mİ?!


 


“Gazetecilik dürtüsü” mü diyelim, “gazeteci merakı” mı… İlk elden bahsettiği siteyi açtım, gezindim. Farklı yaş gruplarından kızlar erkekler haklarında bilgi veriyor, “nasıl biriyle” evlenmek istediklerini anlatıyorlardı. Belki görmüşsünüzdür, internet üzerinden evlilik sitelerinin sayısı hiç de az değil. Bu sitenin diğerlerinden farkı, “İslami hassasiyeti olduğu imajı” idi. Ana sayfasına düştüğü, “Bu web sitesi sadece ‘Evlilik Amacı’ ile kayıt olmak isteyenlere hizmet eder. Bunun haricinde her türlü (arkadaşlık, flört, mektup arkadaşı..vs) başvuru reddedilir ve başvuru sahibine açıklama yapılmaz.” notu ve sayfa başında yer alan Ayet-i Kerime bunun ilk göstergeleri sayılabilirdi. Biraz bakındıktan sonra, bazı sayfalara ancak üye olarak girilebileceğine ikna oldum ve üyelik için butona tıkladım.


 


Fakat büyük bir çıkmazın içine girmiştim. “Bu siteye kayıt olmak istersem sadece ve sadece “Evlilik Amacı” ile kayıt olacağıma ve tüm vereceğim bilgilerin doğru olacağına ve aynı şekilde eğer bana ait resim yüklemek istersem, sadece kendi yüzümü gösteren kendi fotoğrafımı kullanacağıma dair.. ALLAH ADINA YEMİN EDİYORUM” butonuna da tıklamalıydım. Elim ayağım titredi.


 


 “Gazeteci merakımdan dolayı kurcalıyorum sitenizi” seçeneği yoktu. E, şimdi ne yapacaktım? Bu butona tıklarsam eğer, güneş gözlüklü, siyah takım elbiseli üç adamın dergiye girip, “Nerde o insan? Biz vicdan çözümleyicisiyiz. Onu almaya geldik. Büyük bir cezayı hak etti” diyeceklerini sanıyordum. Alnımdan boncuk boncuk terler döküldüğünü de bugün gibi hatırlıyorum.


 


YAZI İŞLERİ’NDEN ONAY ÇIKINCA…


 


Günlerce bekledim. Kendimi haklı çıkaracak bir yol bulmalıydım. Bu yolun başlangıcı, bir yazı işleri toplantısında “İnternet sitelerinden evlilik üzerine haber yapmak istiyorum” itirafı olabilirdi. Nitekim bir Çarşamba toplantısında bunu dillendirdim ve teklifim kabul gördü. Toplantının bitmesini sabırsızlıkla bekledim ve “o buton”u tıkladım. Bu kez karşıma uzun bir form çıktı. Müstear bir isimle, soruların hemen hepsini ciddiyetle cevaplamaya gayret ettim; burcum, bedensel engelimin olup olmadığı… Site, benim farz namazlarımı kılıp kılmadığımı bile soruyordu. Derken kısa cümlelerle kendimi tanıtma faslına geçtim. “Kasıtlı olarak yanlış bilgi veren kişinin sıfatı ‘Yalancı’dır.” deniliyordu.


 


Fakat burada da büyük bir çıkmaz vardı benim için. Hayır, yalan söyleyeceğimden değil. Kendimi kısaca tanıtmak oldukça zordu, imkansızdı hatta.


 


Kendimi uzunca anlatmalıydım; İstanbul’a gelişim, liseden sonra doğru düzgün bir üniversite bile okuyamayışım, böceklerden korkuyor oluşumun altında yatan sebepler (çocukluğuma inmeliydim burada), mesleğe başlayışım, çalkantılar, bunca yıl çalışıp para kazanmama rağmen kenarda köşede bir şey biriktiremediğim ve fakat “asla” müsrif olmadığıma dair inancım


 


Bütün bunlar kendimi anlatmakta yeterli olmasa da doğruydu. “Yalan” diyen yanılırdı. Ve onaylayıp gönderdim, üyeliğimin kabul edilmesini bekledim. Tahminen üç-beş gün geçecek ve “ücretsiz üyeliğim” kabul edilecekti. Ardından eğer gelen maillerden birine ‘takılırsam’, ‘ücretli üyelik’ için kolları sıvayacaktım. (Çok yüklü bir para olmasa da bu ücreti şirketin ödemesi gerektiği fikrini zihnimde pekiştiriyordum. Ne de olsa ‘iş gereği’ üye olacaktım. Hasılı, basit bir harcırah denecekti buna da) Birkaç gün sonra maili açtım ve bir cevap geldiğini gördüm. “Üyeliğiniz hakkında” diyordu. Açtım ve gerçekle baş başa kaldım: Üyeliğiniz kabul edilmemiştir.


 


Sanırım o “vicdan çözümleyici” adamlar, evlilik niyetiyle siteye girmediğimi “çakmış” ve moderatörü uyarmıştı. Demek, bütün başvurular “ciddiyetle” takip ediliyordu. Sitenin güvenliğine dair ilk intibamı bir kenara bıraktım ve bu haberi yapmaktan vazgeçtim. (Bilvesile, moderatör hakkını helal etsin.)


 


BOŞANMAK ÜZERE OLAN ADAY!


 


Aradan tam iki yıl geçti. Kısa zaman önce bir grup gencin “evlilik sitelerinin güvenirliği” üzerine ettikleri sohbete şahit olunca, mevzuya yeniden el atmak gerek dedim. Bu kez başka “önceliği İslami hassasiyet” olduğu söylenen siteleri gezindim. Ana sayfasında (afedersiniz, söylemek zorundayım) oldukça ‘şuh’ bakışlı türbanlı bir kadın fotoğrafı kullanan siteden uzaklaştım. “Evlenmeden önce gözlerinizi dört açın, evlendikten sonra yarı yarıya kapayın” gibi veciz sözler “ışığında” arayışımı sürdürdüm.


 


Bir başkasına üyelik için formu doldurup “Hadi hayırlısı” butonunu tıkladım ve üye oldum. Evet, bu kez üye olabildim ve hatta “İlk adım” mailleri bile aldım. Gelen maillerin hiçbiri “ısmarlanan” niteliklere bütünüyle uyuyor değildi. Hatta birinin medeni hali, “bekar”, “dul” falan değil, “boşanmak üzere” idi. Boşanmak üzere olan birinin bir başkasıyla evlilik için adım atma telaşına şaşırdım! Bu, ne derece caiz olabilirdi?... Bu kez vakit kaybetmeden bu sitelerin yöneticileriyle irtibata geçmek için adım attım. Sadece üç siteden cevap geldi. Diğerlerini olumlu ya da olumsuz cevap verme nezaketinde bulunmadıkları gerekçesiyle, sahtekârlıkla suçlayıverdim. (Bu haberi hazırlarken irtibata geçebildiğim moderatörlerin hemen hepsi, diğer siteler hakkında bu ifadeyi sıkça kullanıyordu. İnsan haber yaparken, muhatabının jargonundan etkileniyor)


 


Sitelerden birinin moderatörü, bir eğitimciydi. Bir diğerinin evlilik sitesi açma gerekçesi, “kendinden” kaynaklanıyordu; bir site aracılığıyla evlenmişti. Sitelerinin “güvenirliği” üzerine uzun uzun konuştuk. Ben, birbirini görmeyen insanların nasıl olup da art niyet taşıyan insanlarla karşılaşma riskini göz ardı edebildiklerine hayret ettikçe, onlar, “Bizim sitemiz güvenlidir” dedi.


 


Ben ne kadar tedirgin ve tetikteysem, onlar da öyleydi. Hatta bir tanesi internetteki arama motorları yardımıyla adımı-soyadımı yazıp hakkımda ‘doküman’ bile toplamıştı.


 


Evet, çok konuştum. Biraz da onları dinlemek istersiniz diye, onları da konuk ettim. Ve fakat tekrarlamakta fayda görüyorum: Bu yazı, “Evlilik sitelerine üye olun” yazısı değildir. İnternet üzerinden evliliklerin nasıl yapıldığını merak, dehşet ve gülümsemeyle araştıran birinin tecrübe özetidir. Bu yazıyı yazan kişi, evlilik sitelerinden herhangi birini aşağılayıp yerden yere vurmayacağı gibi kesinlikle tavsiye de etmez. Mevzu, alengirli bir mevzudur. Zaten zor karar verilen bir mevzunun sanal ortama taşınması, bu tedirginliği binlerce kat artırmalıdır.    


 


(Gerçek Hayat)      


 

YORUMLAR 15
  • İsa GEDİK 17 yıl önce Şikayet Et
    tebrik edilecek bir yazı. kardeşim adam reklam yapmayacağım diyor niye site adresi versin ki değil mi bir sürü site var seni inim inim terletir üye ederken istersen bir dene neler var neler özellikle genç bayan öğretmenler genç erkek doktorlar almanyadaki Türk kızlar......................
    Cevapla
  • Dilâra Çamlıbel 17 yıl önce Şikayet Et
    İnsanlar iyice şaşırmış!. Cahil cesareti diye buna derler.
    Cevapla
  • alper tunga 17 yıl önce Şikayet Et
    slm. hangi siteden bulursanız bulun sonuçta babadan bir şey kalmayınca bu ülkede köle gibi çalışarak evlenecek parayı en erken 60 yaşında biriktirirsiniz!!!
    Cevapla
  • fatih öztürk 17 yıl önce Şikayet Et
    Sebep ...sonuç.... Boş veriin görücü usulünden vazgeçmeyin.
    Cevapla
  • Sessiz Halk 17 yıl önce Şikayet Et
    ne güzel de anlatmış ya. ya arkadaşlar ben de evlenmek istiom şimdi ne olacak beni onca bozuk siteye soktu uğraştırdı bulamdım bari adresini versydi sitenin haa gerçi belkide söylediği siteyede girmişimdir de dediği gibi değildir bence yazar hata yapmış ona sitenin adını vermek bizede dürüstlüğünü yorumlamak düşmeliydi ya böyle bir site yoksa tamamen teşvik amacıyla ise ben olmadığını düşünüyorum ama sitenin adını bulanın yorum olarak yazmasınıda isterim Ne meraklıymışım evlenmeye yaaa ben bile bilmiodum bu yazıya kadar .....
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
2024’te tüm dünya bunları konuştu: İşte en çok merak edilen 15 konu
Facia böyle gelmiş: Marmara Adası'ndaki heyelan kamerada!