Koruyucu ailelerin talepleri il sınırlarını aştı
İSMAİL HAKKI DEMİR - Koruyucu aile uygulaması kapsamında Kahramanmaraş'ta bugüne kadar 108 aile 162 çocuğa yuvalarını açtı. Kentte uygulamadan yararlanmak isteyen ailelerin talepleri ise farklı illerden karşılanıyor.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayelerinde başlatılan "Gönül Elçileri" projesi kapsamında yürütülen koruyucu aile uygulaması, ailesinden ayrı kalan çocuklara umut ışığı olmaya devam ediyor.
Çeşitli sorunlar nedeniyle ailelerinden ayrı kalan çocuklar, söz konusu uygulamayla koruyucu meleklerinin yanında umutla yarınlara hazırlanıyor. Kimi evlat hasretiyle kimi de aile ortamı sunma amacıyla kucakladıkları çocuklara koruyucu anne ve babalık yapıyor.
Uygulamanın başladığı ilk yılda çocuk yuvası, kız ve erkek yetiştirme yurtlarını kapatarak projeye önemli destek vermesiyle örnek gösterilen Kahramanmaraş, şimdi de iller arası çocuk yerleştirme işlemlerinde başı çekiyor.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, Kahramanmaraş'ta 162 çocuk 108 koruyucu aile yanında sıcak bir yuva özlemini gideriyor.
Yoğun ilgi gören uygulamadan yararlanmak isteyen ailelerin talepleri ise kentte bu kapsama giren çocuk bulunmaması nedeniyle il dışından karşılanıyor.
Bu kapsamda İstanbul'dan 9, Adıyaman'dan 3, Gaziantep'ten 3 ve İzmir'den 1 olmak üzere 16 çocuk Kahramanmaraş'a getirilerek koruyucu ailelerin yanına yerleştirildi.
- "Çocuklarımız hayatlarından memnun"
Koruyucu babalardan Kamil Ekşi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eşinin çocukların aile ortamına kavuşması ve sevgi dolu büyümeleri isteği üzerine projeye dahil olduklarını söyledi.
Çocukları birbirinden ayırmadan aynı şefkati gösterdiklerini anlatan Ekşi, "Çocuklarımız hayatlarından memnun. Onların ileride toplumumuza güzel bir birey olmasını istiyoruz. Büyüyünce inşallah güzel birer anne ve baba olmalarını istiyoruz." dedi.
Anne Gül Ekşi de çocuklarla hayata daha sıkı bağlandığını belirtti. Koruyucusu olduklarını meleklerinin "anne" demeden konuşmadıklarına dikkati çeken Ekşi, "Günlerimiz güzel şekilde geçiyor. Küçük bir rahatsızlandığımda etrafıma toplanıyorlar. Benimle beraber üzülüyor ve eğleniyorlar. Ben bunun farkındayım. Gittiğim yerden geç kalsam 'Annem gelmeyecek mi?' diye özlem duyuyorlar." şeklinde konuştu.
- "Önemli olan sevip, emek vermek"
Suriyeli bir yetim çocuğu annelik yapan Emine Temiz de iki erkek evladının bulunduğunu, çalıştığı için üçüncü çocuğu düşünemediklerini ifade etti.
Her zaman bir kız çocuk özlemi yaşadıklarını dile getiren Temiz, "Bir kız çocuğa özlem duyuyorsunuz ama en güzel tarafı da bu işin Allah rızası için yapma arzusu olmasıdır. Bir insan kendi çocuğuna bakabilir ama önemli olan başka bir çocuğa bakabilmek. Başkasının çocuğuna bakabilmek bence çok daha önemli." ifadelerini kullandı.
Temiz, savaş mağduru olan çocukların kendisini çok etkilediğini aktararak annesiz, babasız kalan çocuklara ulaşmaya uğraşırken koruyucu aileyle karşılaştıklarını bildirdi.
Hep savaş mağduru bir çocuğu bakmak istediğini vurgulayan Temiz, "Bir çocuğun evlerde kalması, aile ortamında anne, baba ve kardeş sevgisiyle büyümesi, çocuğun psikolojik, sosyal ve akademik becerilerine çok olumlu katkıları oluyor. Gönülden bu işe baş koyanlar koruyucu aile olmalılar çünkü her işin başı sevgidir. Önemli olan sevmek ve emek vermek." şeklinde konuştu.
- "Biz ona o bize çok alıştı"
Baba Cüneyt Temiz de iki evlatlarına kız kardeş gelmesinden duyduğu mutluluğu dile getirdi.
Minik kızın öz çocuklarından hiçbir farkı olmadığına işaret eden Temiz, "Evimizde bambaşka bir ortam oldu. Yeni bir bebek gelmiş gibi. Diğer çocuklarımızdan hiçbir farkı yok. Sanki bizim çocuğumuz olmuş ve hastanede alıp getirmişiz gibi oldu. 3 ay oldu, biz ona o bize çok alıştı. İnşallah böyle devam eder." diye konuştu.
Üniversite öğrencisi Halil Ayberk Temiz ise kız kardeşini çok sevdiğini kaydetti.
YORUMLAR