Kültepe Kayseri'nin dünyaya açılan kapısı
MUSA ÖZYÜREK - Kültepe Kaniş/Karum Höyüğü'nde uzun yıllardır yapılan kazılarda çıkarılan 5 bin yıllık çivi yazılı kil tabletlerin UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne girmesi, dünyadaki bilim adamı ve tarihçilerin ilgisinin Kayseri'ye yönelmesini sağladı.
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Kültepe Kaniş/Karum Höyüğü Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kültepe Tabletleri'nin tüm insanlığın ortak malı olduğunun tescillendiğini söyledi.
Kulakoğlu, uluslararası alanda tanınan arkeoloji uzmanı, bilim insanı ve tarihçilerin, dünyada başka bir yerde olmayan bu eserleri görmek için Kayseri'ye gelmek istediğini ifade etti.
Tabletlerin UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne girmesinin, Kültepe'nin, dolayısıyla da Kayseri'nin dünyaya tanıtılmasını sağladığını dile getiren Kulakoğlu, şunları kaydetti:
"Kayseri diye bir yerin olduğunu bilmeyen bir çok insan, Kültepe ile Kayseri'nin adını duymuş oldu. Kültepe uluslararası platformlarda konuşuluyor. Dünyanın birçok ülkesinden Kültepe'yi görmek için gelecek insanlar olacak. Önümüzdeki yıllarda bunu daha fazla görüp hissedeceğiz. Birçok bilim insanı önümüzdeki yıl için tatil ve gezi programını Kültepe olarak değiştirmiş durumda. Eserler üzerinde bir farkındalık oluşturuldu. Biz yıllardır Kültepe Tabletleri'nin tanıtımı için gayret sarf ediyor, sempozyumlar düzenliyorduk ama istediğimiz etkiyi oluşturamıyorduk. Eserlerin UNESCO listesine girmesiyle reklam ve tanıtım faaliyetini de başarmış olduk."
-"5 bin yıl önceki sosyo kültürel yapı hakkında bilgi veriyor"
Kültepe Tabletleri'nin, insanlık tarihi boyunca gelmiş geçmiş en büyük özel çivi yazımı tablet arşivi olmasından dolayı UNESCO listesine girdiğini anımsatan Kulakoğlu, bu eserlerin sayı ve içerek bakımından ayrı bir önem taşıdığını vurguladı.
Boğaz Köyü Hitit Tabletleri'nin de UNESCO listesinde yer aldığını ancak Hitit Tabletleri'nin kraliyet, saray veya tapınağa ait olduğunu bildiren Kulakoğlu, şöyle devam etti:
"Kültepe Tabletleri tamamen özel sektöre, özel şahıslara ait. Tabletlerin içeriği yüzde 99 ticari. Yani devletin resmi kayıtları değil, insanların, serbest tüccarların arşivi özelliğinde. Bu anlamda aslında dünyadaki en erken özel sektör kayıtları. Bundan dolayı da tabletlerde ticari alışverişte tüccarların duyguları, o anki ruh halleri, sevinçleri, üzüntüleri yansıtılmış. Bu tabletler sayesinde 5 bin yıl önce yaşamış insanların başka hiçbir yerde göremeyeceğimiz sosyo kültürel yapısı hakkında bilgi sahibi olabiliyoruz. Sadece alışveriş değil, günlük hayatta da ne yaşadıklarını anlayabiliyoruz. Devlet kayıtlarında böyle bir bilgiye ulaşmamız söz konusu değil çünkü tüm kayıtlar resmi ve net rakamlarla belirtilmiş."
Kulakoğlu, bundan sonra Kültepe'deki tüm kazıların UNESCO gözetiminde gerçekleştirileceğini ve daha hassas ve zengin bir çalışma temposunda olacaklarını, Kültür ve Turizm Bakanlığının da daha fazla ödenek ayıracağını söyledi.
-Restorasyonlar yapılacak
Dünyaya açılan Kültepe'nin yurt içi ve yurt dışından ziyaretçi akınına uğraması beklentisini ifade eden Kulakoğlu, eserlerin tahribatını önleyecek koruma önlemleri alınıp restorasyon çalışmaları yapılacağını, ziyaretçilerin rahat gezebilmesi için de ören yerinin düzenleneceğini bildirdi.
Valilik ve belediye ile ortak hareket edeceklerini anlatan Kulakoğlu, "İnsanların ilgisini çekecek ve Kültepe'yi ana hatlarıyla en iyi anlatabilecek bazı kalıntıları öne çıkaracağız, onları restore edeceğiz. Artık insanlar Kayseri'ye geldiğinde Kültepe'yi görmek isteyecekler. Kayseri'de kültür turizmi alanında ciddi bir gelişim sağlanacak. Kültür turizmi aslında en çok gelir getiren turizm çeşidi çünkü burada göreceği eseri dünyanın başka hiçbir yerinde görme şansı yok. Turistlerin ziyaretinden esnaf ve vatandaşlar direkt faydalanabilecek. Deniz, kum, güneş turizminde olduğu gibi otele bağlı kalmayacak" diye konuştu.
YORUMLAR