Eroğlu, İslam İşbirliği'nden destek istedi

KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, İslam İşbirliği Teşkilatı'ndan siyasi destek istedi.

Eroğlu, İslam İşbirliği'nden destek istedi
Eroğlu, İslam İşbirliği'nden destek istedi
GİRİŞ 28.11.2011 14:46 GÜNCELLEME 28.11.2011 14:46

KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu,  KKTC'nin geleceğinin turizm, yüksek öğrenim ve ticarette olduğunu belirterek, İslam ülkelerinden sadece yüksek öğrenim, ekonomi ve turizm alanında değil; siyasi olarak da destek beklediklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, Girne'de başlayan, ''İslam İşbirliği Teşkilatı (İTT) Üyesi Ülkelerde Yüksek Öğrenim Hizmetleri'' konulu forumun açılışında yaptığı konuşmada, 60'a yakın üyesi ile etkinliği ve yararı tartışılmaz olan İslam İşbirliği Teşkilatı’nın ''Yüksek Öğrenim Hizmetleri'' gibi dünyanın, ülkelerin, toplumların şekillenmesi bakımından son derece yaşamsal öneme sahip bir konuyu, KKTC'de düzenlenen bir forumda tartışmaya açmasının kendilerini sevindirdiğini söyledi.

Başta İİT Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu olmak üzere forumun düzenlenmesini sağlayan herkese teşekkür eden Eroğlu, buradan çıkacak sonuçların İslam ülkeleri arasında yüksek öğrenimde var olan ilişkileri daha da geliştireceği umudunu taşıdığını kaydetti.

Eroğlu, 1976 yılından bu yana aktif siyasetin içerisinde bulunduğunu, 34 yıl milletvekili olarak parlamentoda yer aldığını, Milli Eğitim Bakanlığı yaptığını, 19 yılı aşkın bir süre Başbakanlık görevinde bulunduğunu anlatarak, bu görevleri sırasında en fazla üzerinde durduğu konunun, KKTC’nin bir üniversiteler ülkesi olması olduğunu aktardı. Eroğlu, buna çok önem verdiğini ve ilk zamanlardan başlayarak bir üniversite kurulması olayının yanında ve baş destekçisi olduğunu söyledi.

Eroğlu, üniversitenin dünyaya açılmak, bilim-ilimle haşır neşir olmak, ekonomik olarak gelişim anlamına geldiğini vurguladı.

KKTC'nin sıcakkanlı, misafirperver, kültür ve eğitim düzeyi yüksek insan potansiyeli; uygun iklim koşulları ve coğrafi konumu, Ortadoğu’daki pek çok önemli noktaya olan uygun uçuş süresi nedeniyle ideal bir üniversite merkezi olduğunu dile getiren KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu, bu düşüncelerinde yanılmadıklarını, bugün üniversitelerde pek çok dost ve kardeş ülkeden öğrenciler olduğunu ve tanınmamışlığa rağmen üniversiteler sayesinde ülkenin varoluşunun vermekte olduğu barışçı hak ve hukuk mücadelesinin dalga dalga tüm dünyaya yayıldığını belirtti.

Eroğlu, KKTC'nin geleceğinin turizm, yüksek öğrenim ve ticarette olduğunu söyledi.

''Kardeş ülkelerden çok daha fazla destek istiyoruz''

Anavatan Türkiye ve İslam İşbirliği Teşkilatı'nın da desteği ile üniversiteleri daha ileri noktalara taşımak istediklerini belirten Eroğlu, ''Tüm kardeş ülkelerden, daha ileri gitmek için çok daha fazla destek, katkı bekliyoruz'' dedi.

Eroğlu, ''Biz size, siz de bize öğrenci gönderiniz. Avrupa Birliği ülkeleri arasında uygulanan programlara benzer öğrenci değişim programları uygulayalım. Öğretim görevlileri için de aynı yola başvurabiliriz inancındayım'' diye konuştu.

''Kıbrıs Türk halkı İslamiyetin yaşaması mücadelesi veriyor''

Kıbrıs Türk halkının 1878'den bu yana Kıbrıs'ta İslamiyetin yaşaması için büyük bir mücadele verdiğini belirten Eroğlu, Kıbrıs Türk halkının burada verdiği mücadelenin önemini anlamak için Haçlı Seferleri’ni ve Kıbrıs’ın oynadığı rolü anımsamakta fayda olduğunu, kesinlikle uygarlıklar arası çatışmadan yana olmadıklarını söyledi.

Kıbrıslı Türklerin, tarihi boyunca Ada’daki Rumlara dini nedenlerden dolayı bir sorun yaratmadıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Eroğlu, zaten Ada’daki Ortodoks Rumların 1571’de, Kıbrıs’ın Osmanlı İmparatorluğu’na geçmesi ile birlikte rahat nefes almaya başladıklarını anlattı.

''Siyasi destek de bekliyoruz''

KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu, Kıbrıs Türk halkının haklı mücadelesinde, bugünkü başarılı duruma gelmesinde İslamiyet'e ve Kuran'a bağlılığının, Allah'a inancın büyük yeri ve önemi bulunduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:

''Dolayısı ile sizlerden sadece yüksek öğrenim, ekonomi, turizm alanında değil; siyasi olarak da destek bekliyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kesinlikle İİT'nin tam üyesi olabilmelidir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti halkı çoktan bunu hak etmiştir.

İnanınız ki bu yönde atılacak adımlar Kıbrıs’ta bir antlaşmanın önünde engel değil tam tersine bir antlaşma sağlanması için hızlandırıcı etki yapacaktır. Gösterdiğimiz tüm iyi niyete, ortaya konulan barış planlarının çoğuna evet dememize rağmen Kıbrıs Türk halkına hala siyasi, ekonomik, sosyal ambargolar uygulamak bize göre insafsızlıktır. Sadece Rumlardan oluşan bir yönetimi tüm Kıbrıs’ın devleti olarak kabul etmek Rum tarafını antlaşma noktasından uzaklaştırmaktadır.''

''Kıbrıs konusunda tarihi dönemece ilerliyoruz''

Konuşmasında Kıbrıs konusundaki son gelişmelerle ilgili bilgi de veren Cumhurbaşkanı Eroğlu, ''Kıbrıs konusunda bir kez daha tarihi bir dönemece doğru ilerlediklerini'' vurguladı.

''Bu sürecin ne olacağı henüz tam netleşmese de 2012-2013 yıllarının en az 2002-2003-2004 yılları kadar Kıbrıs konusu bakımından önemli olayların yaşanacağı yıllar olacağını'' kaydeden Eroğlu, şöyle devam etti:

''Green Tree'de (New York) başlayan ve yine orada ocak ayında devam edecek olan görüşmeler sıradan bir egzersiz değildir. Bizim 30-31 Ekim tarihlerinde New York yakınlarındaki Green Tree’de gerçekleştirilen 3’lü zirvede söylediklerimizin özü şudur:

Biz Kıbrıs Türk tarafı olarak Kıbrıs’taki gerçeklere dayalı bir çözüme bir an önce varılması için ne yapılacaksa onların bir an önce yapılmasını istiyoruz. Kıbrıs konusunun bilinmeyen, araştırılmayan, irdelenmeyen, üzerinde konuşulmayan tek bir noktası kalmamıştır. Biz Rum tarafını, Rum tarafı da bizi ve neyi kabul edemeyeceğimizi iyi biliyor. Eğer karşılıklı niyet varsa bir antlaşamaya varmak elbette mümkündür. Eğer bir anlaşma mümkün olmuyorsa Birleşmiş Milletler ve ilgili taraflar Kıbrıs Türk halkının çözümsüzlüğün mağduru olmasını durdurmalı, bunun için somut tavır ortaya koymalıdır.''

''Ortada doğal bir takvim var''

BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un kendilerini dinledikten sonra ocak ayı ortalarından sonra aynı yerde yeni bir toplantı yapacağını açıkladığını anımsatan Eroğlu, New York görüşmesi öncesi duruma göre artık daha belirgin bir süreç içerisinde bulunulduğunu, sürecin sonuna gelmekte olduklarını, ortada doğal bir takvim olduğunun artık kimsenin karşı çıkamayacağı bir gerçek olarak netleştiğini söyledi.

Eroğlu, ''Bizim çabamız bu sürecin başarıyla son bulmasıdır. Eğer Birleşmiş Milletlerin de belirttiği gibi ‘end game’ yani ‘son oyun’ noktasına geliyorsak, biz bunun ‘mutlu son’ olmasını ama böyle olamayacaksa Kıbrıs Türk halkının belirsizlik ortamından kurtarılmasını istiyoruz. Sonu gelmez ucu açık bir sürecin mağduru ve tutsağı olmak istemiyoruz'' dedi.

Yapılacak antlaşmanın mutlaka Avrupa Birliği’nin birincil hukuku olması gerktiğini vurgulayan Eroğlu, ''Biz BM Genel Sekreteri tarafından bizden beklenen çabayı iyi niyetle ortaya koymaya ve son aşamaya ulaşarak bu sorunu çözmeye varız. Birleşmiş Milletler’den Avrupa Birliği’nden ilgili tüm ülkelerden sorunu çözmek için ciddi katkı bekliyoruz'' diye konuştu.

Kıbrıs konusunun 2012 yılının ilk çeyreğinde çözülebileceğine işaret eden Eroğlu, ''Eğer çözülemezse Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri önümüzü görebileceğimiz bir değerlendirmeyi ortaya koymalıdır. Biz haksız Rum ambargo ve izolasyonları altında yaşamaya mahkum bir halk değiliz'' dedi..”

KAYNAK: AA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Savaş büyüyor! İsrail'e füze yağmuru! Bilanço ağırlaşıyor
Lübnanlı gazeteci Nasrallah'ın ölümünü duyunca canlı yayında ağladı