Güney Kıbrıs'ta gözler ikinci tura çevrildi

24 Şubat'ta yapılacak ikinci turda, en çok oy alan Demokratik Seferberlik Partisi (DİSİ) adayı Nikos Anastasiadis ile AKEL (Komünist Parti) adayı Stavros Malas yarışacak.

Rum kesiminde, ikinci turla ilgili çeşitli senaryolar ortaya atılırken, Anastasiadis'in birinci turda rakiplerine fark atarak yüksek oy almasına rağmen, ikinci turda diğer adayların tavırlarının önem kazanacağına işaret edilerek, dengelerin değişebileceğine dikkati çekiliyor.

Yapılan değerledirmelerde, Anastasiadis'in seçimlerin favorisi olmayı sürdürdüğü, ancak rakibi Malas'ın, kendisine daha yakın olarak görülen bağımsız aday Yorgos Lillikas'ın desteğini de alarak güçlü bir konumuna gelebileceği belirtiliyor.

Seçimden önceki propaganda döneminde, ekonomi politikaları Kıbrıs sorunundan daha fazla tartışılmış olsa da 2004'te Annan Planı'na "evet" demesiyle bilinen Anastasiadis'in, ikinci turda daha da geniş bir seçmen kitlesine hitap edebilmek için Kıbrıs sorunuyla ilgili görüşlerini daha muhafazakar bir noktaya çekmesi gerektiği ifade ediliyor.

Seçimlere Markos Karayan başkanlığındaki muhafazakar-milliyetçi Demokrat Parti'nin (DİKO) desteğiyle giren Anastasiadis, seçim öncesi bildirilerinde Kıbrıs sorunuyla ilgili daha liberal bir dil kullanarak, "Rum halkın çoğunluğunun Annan Planı'nı reddetmesinin dikkate alınması gerektiğini" belirtmişti.

Diğer yandan, GKRY'de "yeni sol"un temsilcisi olarak nitelenen AKEL (Komünist Parti) adayı Stavros Malas, seçilmesi durumunda ülkedeki tüm siyasi güçlerin temsil edileceği bir milli ittifak hükümeti oluşturarak, birlik halinde sorunlarla mücadele edeceğini söylüyor.

Eski Rum lideri Dimitris Hristofyas'ın siyasi yıpranmışlığının, kendisi için seçimlerde büyük dezavantaj oluşturduğu görülen Malas, ülkede bugün, çoğunluk tarafından Kıbrıs sorunundan daha önemli görülen ekonomik krizle topluma karşı sert politikalar uygulamadan baş edebileceğini savunuyor.

Malas, milliyetçi söylemlerden uzak durmakla birlikte, seçimlerde üçüncü gelen bağımsız aday Lillikas ile tarihe dayanan ortak yönleri bulunduğunu belirterek, ikinci turda birlikte mücadele etme çağrısında bulunuyor.

GKRY'deki seçim, Türkiye'yi ve bölgesel politikaları da yakından ilgilendiriyor. Avrupa'da yaşanan derin ekonomik krizle birlikte, Yunanistan'ın ardından ekonomik darboğaza giren Rum kesiminde yapılacak seçimde lider olacak kişi, 5 yıl süreyle GKRY'yi yönetecek ve Kıbrıs müzakerelerinde Rum tarafını yönlendirecek kişi olacak.