Keman aşkıyla saçlarını kaybetti ama müzik sevgisini kaybetmedi
Kırşehir'in "abdal" geleneğinden gelen müzisyen ailenin 6 çocuğundan birisi olan ve keman derslerini yarım bırakmak durumunda kaldığı için stresten saçlarını kaybeden Volkan Kavlak, hem müzik öğretmenliği yaptığı okulunda hem de sahnede müzik tutkusunu sürdürüyor.
Nevşehir’in Gülşehir ilçesindeki bir ortaokulda müzik öğretmenliği yapan 33 yaşındaki Kavlak, üniversite yıllarında keman eğitmeninden aldığı dersi bırakmak durumunda kalınca üzüntü ve stresten saçkıran hastalığına yakalandı.
Saçlarını kaybetmesine rağmen müzik tutkusundan kopmayıp kendisini geliştirmeye çalışan Kavlak, öğrencilerine müzik sevgisini aşılıyor. Kavlak, boş zamanlarında sahneye çıkıp kemandaki yeteneğini müzikseverlere sunuyor.
Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde yaşayan ve Gülşehir ilçesindeki Alparslan Ortaokulu'nda öğretmenlik yapan Kavlak, AA muhabirine, 6 çocuklu müzisyen bir ailenin çocuğu olduğunu, babasının asma davul çalarak kendilerini büyüttüğünü anlattı.
Müziğe 9 yaşında bağlama çalarak başladığını, hiç nota bilmeden kara düzen başlamasına rağmen önemli mesafe kat ettiğini belirten Kavlak, en büyük şansının ise Hacıbektaş'ta abdal kültürü içerisinde dünyaya gelmek olduğunu kaydetti.
Çocukken çevresindeki herkesin müzisyen olduğunu, bağlama çalmayı da onların ellerine bakarak öğrendiğini ifade eden Kavlak, babasının teşvikiyle gittiği Kırşehir Güzel Sanatlar Lisesi'nde notayla tanıştığını aktardı.
Lisede parmak yapısı ve becerileri doğrultusunda öğretmenlerinin kendisini keman çalmaya yönlendirdiğini anlatan Kavlak, şöyle konuştu:
"Türkülerin, deyişlerin içinde büyüdüm. Kabuğumuzda Neşet Ertaş, Muharrem Ertaş var. Çocukken bunları duydum, özümsedim. Üstüne okulda klasik müzik, pop müzik, caz müzik ekleyip yetiştim, pekiştim. Lise bitince yetenek sınavıyla Abant İzzet Baysal Üniversitesi Müzik Eğitimi Anabilim Dalında eğitim almaya hak kazandım. Orada farklı şehirlerin Güzel Sanatlar Liselerinden mezun arkadaşlarla eğitim almaya başladım. Kemanla yatıp kemanla kalkıyordum. İki sene sonunda ancak arkadaşlarımın seviyesine geldim. Üçüncü yılımda ise hocalarım bana yetmemeye başladı."
Hocalarının yeteneğini fark edip onu keman eğitmeni Ömer Can ile tanıştırmasının müzik kariyerinde dönüm noktası olduğunu belirten Kavlak, sonrasında bir yıl boyunca hafta sonları Bolu’dan Ankara’ya giderek Can’dan ders aldığını, keman bilgisinin daha da derinleştiğini, eksiklerini fark edip çalışmalarını artırdığını anlattı.
Volkan Kavlak, büyüyen keman aşkının üniversitedeki derslerini ihmal etmesine neden olduğunu ve mezun olabilmek için keman derslerini bırakmak zorunda kaldığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Birinci sınıfta piyanodan konser vermeme rağmen üçüncü sınıfta piyano dersinden kaldım. Bütün derslerim birikmişti ve ben yetişememeye başladım. Derslerimi toparlayıp mezun olabilmek için Ömer hocamla yaptığım çalışmaları bırakmak zorunda kaldım. Hani derler ya 'keman adamı verem eder.' diye. Beni verem etmedi ama saçlarımdan etti. Ankara’ya gidemeyip keman dersini bırakınca üzüntü ve stresten saçkıran (alopesi areata) hastalığı başladı. Çünkü benim kadar hocamın emeği de büyüktü. Bana ücretsiz ders veriyordu ve en önemlisi zaman ayırıyordu. Bir süre ilaç kullandım. İlacı bırakınca da saçlarım tamamen döküldü."
Üniversite eğitiminden sonra ilk olarak Siirt’e atandığını, orada görev yaparken gönüllü müzik öğretmenleriyle bir araya gelerek Bitlis’in Güroymak ilçesinde ortaokullardaki yetenekli öğrencilerden oluşan Doğuyorum Korosu’nun kurulmasına katkı sağladığını belirtti.
Korunun orkestra kısmında görev aldığını anlatan Kavlak, "İlk konserimizi Türkçe olarak verdik. Sonrasında Kürtçe, İngilizce, Arnavutça, Azerice, Farsça, Japonca başta olmak üzere birçok dilde konserler verildi. Orada yetiştirdiğim öğrencilerin başarılarını duymak bana mutluluk veriyor." ifadelerini kullandı.
YORUMLAR