Akdoğan: Zombiler devletten temizlenmeli
AK Parti Milletvekili Yalçın Akdoğan, yeni kitabında 15 Temmuz gecesi iktidarı ele geçirmenin ötesinde devleti devirmeye yönelik bir girişim yaşandığına dikkat çekiyor.
15 Temmuz darbe girişiminin perde arkasını köşe yazılarında sıklıkla kaleme alan AK Parti Milletvekili, Gazeteci-Yazar Yalçın Akdoğan bu yazılarından yola çıkarak “Asker-Sivil İlişkileri/Kumpastan Darbeye FETÖ” adlı önemli bir kitaba imza attı.
Alfa Yayınları arasında okurla buluşan kitap, FETÖ'nün uzun yıllar içinde ordu, yargı ve emniyette kadrolaşmalarını ve buralardan elde ettikleri güçle iktidarı ele geçirmenin ötesinde devleti devirmeye yönelik girişimlerini anlatıyor. Yeni Şafak ve Star gazetelerinde yazdığı köşe yazılarından yola çıkan Akdoğan, kitabın ilk bölümünde asker-sivil ilişkilerini ve dönem içinde yaşanan olayları örnekleriyle hatırlatırken ikinci bölümde FETÖ/PDY'nin nasıl bir örgüt olduğunu bütün ayrıntılarıyla gözler önüne seriyor. Son bölümde ise AK Parti'ye karşı yürütülen psikolojik harekatı ve Erdoğan'ın bu süreçlerdeki liderliğine değiniyor.
VİCDANI VE KUTSALI YOK
Önce AK Partiyi ardında da Erdoğan'ı devirmeye yönelik algı operasyonu ve kumpasların 15 Temmuz gecesi darbe girişime dönüşmesinin perde arkasını okura sunan Akdoğan, Yeni Şafak gazetesindeki “Yüzsüzler” başlıklı yazısından FETÖ için şu alıntıyı yapıyor: “Onun için her yol mubah. Ne vicdanı var, ne ahlakı var, ne herhangi bir kutsalı var. ”
RUHUNU ŞEYTANA SATMIŞ
Uzun yıllar ileri demokrasiye ulaşabilme yollarının darbe ve vesayetlerle nasıl kapatıldığına dikkat çeken Akdoğan şu tasbiti yapıyor: “Mısır'da olduğu gibi kimi iktidarları doğrudan darbeyle devirdiler, Ukrayna'da olduğu gibi bazen sokak kalkışmalarını denediler, bazı Balkan ülkelerinde olduğu gibi şantaj ve dinleme kasetleriyle kişilik suikastları yaptılar. Kalkışmalar, dinleme kumpasları, askeri müdahaleler. Hep aynı oyun farklı yöntemlerle devreye konuluyor. Türkiye'de bunların hepsini denediler olmadı. Sokak kalkışmaları, kişilik suikastları, ses kayıtları, askeri darbe. Ama hiçbiri tutmadı. 15 Temmuz FETÖ'nün ilk hamlesi ve ilk darbe girişimi değil. 17 Aralık açık bir darbe teşebbüsüydü, Gezi'den Güneydoğu'daki kimi provokasyonlara kadar bir çok olayla şanslarını denediler. Durmadılar ve durmayacaklar. Bu yüzden Cumhurbaşkanımızın uyarıları çok önemli. Millet ve devlet müteyakkız olmak durumunda. Ruhunu şeytana satmış gibi hareket eden, hiçbir kutsal tanımayan bu zombiler devletten tamamen temizlenmeli. Bu artık Türkiye için bir beka meselesidir. Durumun ciddiyetini anlayarak hep birlikte mücadeleye devam.”
Ölüm makinesine dönüştüler
"30 yıl takiye yapan, neredeyse kendinden bile gerçeği gizleyen bu insanlar günün birinde verilecek talimatı bekliyorlar ve o talimat gelince bir ölüm makinesine dönüşüyorlar. Yaptıkları şeyin dini, ahlaki, insani karşılığını asla umursamıyorlar. Bunu 15 Temmuz gecesi yaşadık" diyen Akdoğan şu uyarıyı yapıyor: "Aysbergin görünmeyen yüzü, düğmesine basılmayı bekleyen adamlarla dolu."
Algı operasyonu altında kumpas
Geçmişten bugüne halkın üzerinde 'algı' operasyonu oluşturulduğuna dikkat çeken Yalçın Akdoğan, Refah Partisi döneminde 'takiyye, gizli gündem ve İslamlaşma' üzerinden yürütülen gerilimin yerini bir süre sonra 'mahalle baskısı'na bıraktığını Gezi ayaklanmasıyla birlikte ise bu algı operasyonunun 'otoriterlik, tek adam ve diktatörleşme' kavramları üzerinden yürütüldüğünü söylüyor. Akdoğan, kumpastan darbeye izlenen haritayı ayrıntısıyla okura sunuyor.