“Darbeye Direnen Kalemler” 15 Temmuz’u yazdı
Bahçelievler Belediyesi ve Türkiye Yazarlar Birliği’nin işbirliğiyle hazırlanan “Darbeye Direnen Kalemler” kitabında, 50 yazar, 15 Temmuz ve sonrasında yaşadıklarını kaleme aldılar
Kimi Erol Göka gibi evinde yeni kitabının düzeltmelerini yaparken, kimi Özcan Ünlü gibi arabasıyla Atatürk Havalimanı yakınından geçerken, kimi Mustafa Canbey gibi konferans için gittiği Ağrı’da bir otel odasında, kimi Mehmet Kurtoğlu gibi Urfa’dan Ankara’ya doğru yol alan şehirlerarası otobüste, kimi Ahmet Yenilmez gibi TRT Arı Stüdyoları’ndaki ödül töreninde darbe girişimine yakalanan Türkiye Yazarlar Birliği üyesi 50 yazar, 1000 yazarın imza attığı 15 Temmuz Şahitlik Bildirisini kalıcı bir esere dönüştürmek için Darbeye Direnen Kalemler adlı kitapta kendi 15 Temmuzlarını ve sonrasındaki Demokrasi Nöbetlerini anlattılar.
Şahitlik Bildirisi’nden Darbeye Direnen Kalemler’e…
Anadolu Ajansı’nın 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili tüm Dünyaya geçtiği sembolleşmiş fotoğraflarına da yer verilen kitapta, yazarların 27 Mayıs, 12 Eylül ve 28 Şubat darbeleriyle ilgili anıları da yer alıyor. Bahçelievler Belediyesi yayınlarından çıkan kitapta, 15 Temmuz şehit ve gazilerine adanmış çok sayıda yazı da bulunuyor.
15 Temmuz darbe girişiminin ve o gece yaşananların gelecek nesillere aktarılmasının hem bir vatandaşlık sorumluluğu, hem de bir yerel yönetimler görevi olduğunu belirten Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu, “Darbeye Direnen Kalemler” kitabıyla demokrasi tarihine altın harflerle yazılacak bir direnişi kalıcı bir esere dönüştürmeyi amaçladıklarını söyledi.
15 Temmuz’dan kısa bir süre sonra bin yazarın imzasıyla “Şahitlik Bildirisi” yayınladıklarını hatırlatan Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi Başkanı Mahmut Bıyıklı, “Bu şahitliğin tarihe geçmesi, kayıtlara girmesi niyetiyle ve gelecek nesillerin bugünleri derli toplu okuması açısından elli yazarımızın yazısını kitaplaştırma kararı alarak şahitliğimizi ebedileştirmek istedik. Bu kitap bu amaçla hazırlanıp, okuyucularımıza sunulmuştur” sözleriyle kitabın hikayesini anlatıyor.
Şehitlerin ve gazilerin öyküleri…
Sibel Eraslan, Genelkurmay önünde şehit olan Ankara Hukuk Fakültesi öğrencisi Yasin Naci Ağaroğlu’nun hikayesini “Bir Yasin kalktı yerlerden göklere 15 Temmuz’da” başlıklı yazısında anlatırken, Cihan Aktaş, “Köprüye koşan kadınlar” başlıklı yazısında manşetlere kamyonetiyle personel taşıyıcı olarak geçen 15 Temmuz’un simge kadınlarından Şerife Boz’un öyküsünü kaleme alıyor.
Adem Özköse’nin “Bir Halil Destanı” başlığıyla şehit Halil Kantarcı’nın darbecilere direnişini anlattığı kitapta şair Özcan Ünlü ise şehit gazeteci Mustafa Canbaz’ın son anlarını okurlarla aktarıyor.
Sadece kelimeleriyle değil, bedenleriyle de direnen yazarların 15 Temmuz gecesine dair kişisel hikayelerinin de yer aldığı kitapta, İsmail Kılıçarslan’ın üzerinden tank geçen arabasının “gazi” unvanını nasıl aldığı da aktarılıyor.
15 Temmuz sonrası özellikle sosyal medyada paylaşım rekoru kıran Mustafa Kutlu’nun “Türk” yazısına arka kapakta yer verilen kitap, 184 sayfadan oluşuyor. Bahçelievler Belediyesi yayınlarından çıkan kitap, ücretsiz olarak dağıtılacak.
Elli yazardan elli yazı…
Beşir Ayvazoğlu “Darbeler Devrinin Sonu”
Yıldız Ramazanoğlu “Asıl’ın Nesli Derken Söz Vücut Buldu”
Cihan Aktaş “Köprüye Koşan Kadınlar”
Kemal Sayar “Kalbin Direnişi”
Senai Demirci “Yetim Kalmış Vaktin Göğsüne Kalp Diye Konulduk”
Turan Kışlakçı “Türkler Yeniden Çağ Kapatıp Çağ Açtılar”
D. Mehmet Doğan “Darbeye Karşı Türk Refleksi”
Turan Koç “Esenlik Bildirisi: 16 Temmuz Sabahının Hizasından”
Mehmet Narlı “Seni Vuranı Unutma”
Erol Göka “15 Temmuz’da Ölümü Göze Aldık Çünkü…”
Ergün Yıldırım “Ordu ve Din”
Dursun Gürlek “Karanlık Gecenin Nurlu Sabahı”
Ali Haydar Haksal “Tarihin Karanlık Sokakları”
Bülent Parlak “Türkiye, En Güzel Şiirdir”
Osman Develioğlu - Bahçelievler Belediye Başkanı
Zihnimizde geçmişin acı tecrübeleri vardı. Nice ihtilaller, darbeler yaşamıştık. Ama böylesi bir gözü dönmüşlüğü ve ihaneti ilk defa görüyorduk.
O gece anladık ki; bu işgal ve vahşetin içinde bizden gibi görünüp sinsice pusuya yatan, hain emellerin hayaliyle kılcal damarlarımıza kadar çöreklenen, yıllarca masum Anadolu halkının hamiyet duygularını sömüren kirli bir yapı, emperyalist güçlerin maşası olmuş FETÖ-PDY adında bir ihanet şebekesi varmış.
Mahmut Bıyıklı - Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi Başkanı
15 Temmuz darbe girişiminden sonra yazar dostlarımızın çoğu yaşadıklarını yazmaya başladılar. İlk gece tepemizden uçaklar geçerken, karşımızda tanklar ve silahını milletine doğrultmuş dururken askerler, bazı arkadaşlarımızla bu anlarda dahi yaşadıklarımızı yazmamız gerektiğini konuştuk. Yazar olmak sorumlu olmaktır. Milletlerin mücadelesinde şairler, yazarlar hep en önde olmuş, yazdıklarıyla mücadeleleri anıtlaştırmışlardır.
Çağının tanığı olan yazarlara düşen sorumluluk bilinci, bu sürecin kayıtlara alınması açısından çok önemliydi. Nitekim bugünün eli kalem tutan isimleri darbe sürecinde vazifelerini hakkıyla yerine getirdiler. Kalemlerinin hakkını vererek işgal girişimine karşı durdular.
Beşir Ayvazoğlu - Yazar
15 Temmuz sabahı bir kabustan uyanmış gibiydik, önüne geçilmemesi halinde ülkemizi korkunç bir iç savaşa sürükleyerek belki de parçalanmasına yol açacak bir kabustu… Tarihi tecrübesinden gelen derin bir sezişle bu gerçeğin farkına varan ve günlerce meydanlarda nöbet tutan halkın 7 Ağustos’ta Yenikapı’da dünyaya gösterdiği muhteşem birlik manzarası göz yaşartıcıydı.
“Demokrasi ve Şehitler Mitingi”, tarihimizde sadece İzmir’in işgali üzerine, ilki 23 Mayıs 1919’da gerçekleştirilen Sultanahmet mitingleriyle kıyaslanabilir. Ayağa kalkan aynı maşeri vicdan, canlanan aynı ruh ve dünyaya verilen mesaj aynı mesajdı.
Aynı ruh, 15 Temmuz’da küresel saldırıyla karşı karşıya olduğumuzu hemen fark ederek uyanmış, 7 Ağustos’ta şahlanmıştı.
Cihan Aktaş - Yazar
Hiçbir hikayenin kesin bir son cümlesi yok. Bir olay olur ve bizi yeniden görmeye, yeni cümleler kurmaya çağırır. Safiye Bayat’ın tanklara kafa tutan cümlesi, yaşadığımız günleri temsil ve çözümleme konusunda olağanüstü zengin, riyasız, hayat dolu ve hasbi bir kaynak.
Kemal Sayar - Psikiyatr / Yazar
O uzun gecede kötülüğün dibini gördüğümüz gibi insanın yücelişine de tanıklık ettik. İstiklal ve hürriyetin bizim için artık ekmek ve su kadar aziz ve vazgeçilmez olduğunu yaşayarak bildik. İnsan som akıldan ibaret değil, türkülerin ve derviş kıssalarının mayaladığı bir irfanın çocukları tarihe her an sürpriz yapabilir. Çünkü kalp kötülüğe direnir. Çünkü kalbi olanlar yenilmez.
Turan Koç - Yazar
Ben gördüm;
Tanığım.
Ah ağır-uzun-zor gece! Ah aziz milletim! Nasıl çıktın bunca ihanetin içinden, nasıl yardın geceyi?
Tanığım.
Allah seviyor seni ve sen de Allah’ı.
Tanığım.
İmanın hizasında yaşadın o gece olup bitenleri. O yüzden, o çok sevdiğin Kitabının, “O onları sever, onlar da O’nu” ayetini sana yordum o gün.
Aziz Milletim!
Mehmet Narlı - Yazar
Unutma: Onlar zalimce uyanıktır, namussuzca uykudadırlar; ne uyanıklıklarına güven, ne uykularına.
Onları cinnetleri vaftiz ediyor; cehennem onlarındır. Sana kolay geçit yok, senin bütün oğullarının sarp geçitlerin çocuklarıdır unutma. Onların ve onlara hizmet edenlerin ayakları hıyanete basar. Senin incinmen onların işgallerine bedeldir unutma.