'Duha Suresi, İnşirah Suresi, Tin Suresi' derlemesi raflarda

Cemalnur Sargut'un derlediği, 'Duha Suresi, İnşirah Suresi, Tin Suresi' isimli kitap raflardaki yerini aldı.

'Duha Suresi, İnşirah Suresi, Tin Suresi' derlemesi raflarda
'Duha Suresi, İnşirah Suresi, Tin Suresi' derlemesi raflarda
GİRİŞ 24.05.2019 12:20 GÜNCELLEME 24.05.2019 12:30

“Duhâ’ya (kuşluk vaktine) ve leyl’e (geceye) yemin ederim.” (Duhâ, 1-2) 
“Duhâ”dan maksat, Peygamber’in (s.a.s) parlak ruhaniyeti, “leyl” de onun gece gibi olan cismaniyetidir.
Sultan Veled
 
“Biz senin sadrını şerh etmedik mi? Ve senden ağır yükünü kaldırmadık mı? Senin zikrini yüceltmedik mi?” (İnşirâh, 1-4)
Allah bu âyetlerde Peygamberine şöyle hitap ediyor: “Senin boş göğsünü ve saf kalbini açtık ve onları, kudretin izlerini kabul etmek, bâtına sıkıca tutunmak ve Hakk’a itimat için genişlettik. Ümmetinin günahlarının yükü sırtını kambur ve seni zayıf yapıyordu. Ve sen kâfirler için üzülmekten dolayı rahatsız ve kararsız bir haldeydin. Senden bu yükü aldık. Onların bütün günahlarını affettik ve senin kalbine dinginlik ve sükûnet verdik. Ve senin ismini, zikrini ve şöhretini yücelttik, çünkü onu kendi ismimize bağladık ve tevhid formülü ile çiftleştirdik.”
Meybudî
 
“Yemin olsun incire (tîn) ve zeytine, Sînâ dağına (Tûr-ı Sînâ), ve şu emin beldeye ki, gerçekten biz insanı en güzel biçimde yarattık.” (Tîn, 1-4)
İnsanı hakikatine doğru yolculuğa çıkaran bu âyetlerde Allah çok şerefli dört şeye yemin ediyor: 1. Kalbe yemin; âyetteki “tîn” (incir) kalbe işaret eder. Bu kalp, akla dayalı şüphe ve vehimlerden arındığı zaman onda ledünnî ve manevî ilimler ortaya çıkar. 2. Ruha yemin; zeytinle işaret edilen şey insanî ruhtur. Bu ruh, sırrın nûruyla aydınlanınca içindeki kemâlât ortaya çıkar. 3. Sırra yemin; Tûr-ı Sînâ ile sırra işaret edilmiştir. Sır, ilâhî tecelli yeridir. Hakk’ı müşahede, O’nunla konuşma ve dertleşme mahallidir. 4. Emin beldeye yemin; ârifin emniyet hâli, temkin hâlinden sonra elde ettiği gizlilik hâlidir. Bu, ilâhî hüküm ve hikmetlerin edebine göre amel etmek ve ibadetleri yerine getirmek için sebeplere dönme makamıdır. Bu makam, “Gerçekten biz insanı en güzel biçimde yarattık” (Tîn, 4) âyetiyle üzerine yemin edilen kâmil insanın makamıdır.
İmam Kuşeyrî 

 

 

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Trump'tan İsrail'e ilk söz! Tüm kısıtlamaları kaldıracak
 Kuzey Makedonya'dan Türkiye ile ortaklık isteği: Türk yatırımcılara açık çağrı