Süleyman Nazif’in gözüyle Mehmed Âkif
Süleyman Nazif, Mehmed Âkif’in yakın dostlarından. Kendisi de nesirde üstat. Gönül gözüyle tanıyıp sevdiği Âkif’in hayatından muhtelif kesitleri ele aldığı kitabında şairimizin şiirlerini, fikirlerini, eserlerini ve dünya görüşünü ayrıntılı biçimde ele alıyor ve okuyucuya da tanıtıyor.
Tanzimat’tan sonraki modern Türk edebiyatında edebiyatçıların kaleme aldığı biyografiler ve monografiler, edebiyat tarihine yardımcı olduğu gibi geniş kesimlerin, tanıtılan bu şair ve yazarları daha iyi anlamalarına da ciddi katkılar sağlamıştır. Mesela İstiklâl Marşı şairimiz Mehmed Âkif Ersoy hakkında, şairimiz hayatta iken ve vefatından sonra pek çok eser kaleme alınmıştır. Bunlar arasında Mithat Cemal Kuntay’ın, Eşref Edib’in ve Süleyman Nazif’in seçkin kitapları şüphesiz dikkat çekiyor.
Süleyman Nazif, Mehmed Âkif’in yakın dostlarından. Kendisi de nesirde üstat. Gönül gözüyle tanıyıp sevdiği Âkif’in hayatından muhtelif kesitleri ele aldığı kitabında şairimizin şiirlerini, fikirlerini, eserlerini ve dünya görüşünü ayrıntılı biçimde ele alıyor ve okuyucuya da tanıtıyor. Âkif’in bir sanatkâr olarak portresini ortaya koyan Süleyman Nazif, onun bir insan olarak meziyetlerini de dile getiriyor. Âkif, bilindiği gibi nüktedan bir şair. Süleyman Nazif de mizahta ondan aşağı değil. O dönem içinde bir araya gelen edebiyatçıların özel sohbetlerinde yaptıkları şakalar ve anlattıkları nükteler kitabı süsleyen bölümler arasında. Süleyman Nazif, “İstiklâl Marşı” şairimizin gözüyle bizim edebiyatımıza da bakıyor, diğer dünya edebiyatlarına yaklaşımını da ele alıyor. Safahat’ı eksen alan “Kara Gün” dostu, tanımaktan büyük saadet duyduğu Âkif’i anlatırken bizimle sohbet ediyormuşçasına gayet samimidir. Lafı dolaştırmadan, eğip bükmeden olduğu gibi söylüyor. Âkif’in yetiştiği çevreyi, o dönemin edebiyat âlemini, fikir muhitlerini, şairin duygu ve düşüncelerini, zorlu mücadelelerini özlü biçimde aktarıyor. Bir bakıma önümüze, iyi düşünülmüş, üstünde çalışılmış ve hakkı verilmiş bir Âkif portresi çıkarıyor.
İKİ DOST KALEM
Mehmed Âkif’in dindarlığını, gerçekçiliğini ve aydınlarımızın durumunu yetkin bir ‘dost kalem’ olarak okura yansıtan Süleyman Nazif, şairimizin bilhassa İslam dünyasının içinde bulunduğu sıkıntılara, çektiği acılara ve yaşadığı problemlere de dikkat çekiyor. Safahat şairinin çalışmayı, gayreti, mücadeleyi, birlik ve beraberlik ruhunu tavsiye eden mısralarına özellikle işaret ediyor. Süleyman Nazif, gerek fikirleri gerekse ruh dünyası bakımından büyük benzerlikler taşıdığı Mehmed Âkif’in hem bir sanatkâr hem de bir aydın olarak biyografisini çerçeveleyen bu eserinde bir bakıma dönemine de tanıklık etmektedir. Bu anlamda Süleyman Nazif’in Mehmed Âkif kitabı, bizi yakın tarihimizde geniş, ilginç ve tarafsız bir yolculuğa da çıkarıyor.
İlk baskısı 1924 yılında yapılan Mehmed Âkif kitabının beşinci baskısı Mihrabad Yayınları tarafından kültür hayatımıza kazandırıldı. Mehmed Âkif gibi gerçekten yürekli, samimi ve cesur bir aydın hakkında Süleyman Nazif gibi yakınındaki bir edebiyat adamının yazdığı bu eser, bizi dönem hakkında bilgilendirirken o devir edebiyatçılarının yaşadıkları acı tatlı olayları, millî konulardaki duruşlarını ve ülke hakkında neler düşündüklerini de bize göstermektedir.
İkisi de iyi birer kalem olan Mehmed Âkif ve Süleyman Nazif, edebiyat anlayışlarında benzer görüşlere sahip oldukları gibi aynı zamanda vatan ve millet söz konusu olduğunda uyanan, dirilen ve etrafındakileri de uyandırmayı bir görev sayan iki değerli idealist aydınımızdı. Bu eseri okuyanlar, Mehmed Âkif’in Safahat’ına çok daha farklı ve gerçekçi bir şekilde yaklaşacaklardır. O dev şiir kitabının günümüze taşıdığı mesajlardan da haberdar olacaklardır.