Nurullah Genç: Hem çalışacağız hem de hikmete ram olacağız
Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği (TDED) Youtube kanalından canlı yayınlanan “Edebiyat Sohbetleri”ne şair yazar Prof. Dr. Nurullah Genç konuk oldu.
Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Youtube kanalında, her hafta cumartesi günü çevrimiçi yapılan kültür sanat ve edebiyat söyleşileri devam ediyor. Dil ve Edebiyat Araştırmaları (hakemli) dergisi Editörü Doç. Dr. Ahmet Koçak’ın sunumuyla geçtiğimiz cumartesi gerçekleşen Edebiyat Sohbetleri’ne şair yazar Nurullah Genç konuk oldu ve “Omuzlarımda Dünya” başlığı altında soruları cevapladı. Son kitabı Omuzlarımda Dünya: Hikâyem Hayatımdır’ın merkeze alındığı sohbette Genç, yazı ve şiir serüveninin yanı sıra dile ve dünyaya bakışına dair ifadelere yer verdi.
ÖNCE KAVRAMLARIMIZ BATILILAŞTI
Nurullah Genç’in çok yönlü bir yazı dünyası olduğuna vurgulayan Ahmet Koçak, iyi bir akademisyen olmanın yanı sıra iyi bir şair, iyi bir romancı, iyi bir hikâye yazarı olarak varlık gösterdiğini ve son çıkan hatıra kitabı Omuzlarımda Dünya’nın ufuk açıcı ve yön verici olduğunu ifade etti.
Büyüdüğü otuz hanelik dağ köyünde süregiden hayatın içinde dışarıdan fark edilmeyen o ruhun kendisini son derece beslediğini anlatan Nurullah Genç, gündelik hayat akışının yanında okuyan insanlar olmasının ve yerleşik kültürün kendini yetiştirmesindeki önemine dikkat çekti. Toplu hâlde köy odasında okunan kitapların muhayyilesini zenginleştirdiğini belirten Genç, “Şiir diliyle yazılmış metinler okundukça şiiri ve ahengi öğrendim. En önemlisi de kavramlar dünyasıyla tanışmamız ve kendi kavramlarımızı öğrenmemizdi. Her milletin kendine has bir kavram dünyası vardır. Milletler kendi kavramlarını kaybettikleri zaman başka kavram dünyasının parçası hâline geliyorlar ve o kavramların ait olduğu kültürle de bütünleşiyorlar. Türkiye’de Batılılaşma böyledir. Önce kavramlar Batılılaşmıştır. Bunun için dil ve kavram son derece önemli. O köy odası, zihnimize yazılan kavramların dayandığı medeniyet anlayışını da nakşetti” dedi.
İçinde yoğrulduğu medeniyet ve kültür unsurlarını gençlere ve çocuklara ulaştırabildiği için her fırsatta şükrettiğini dile getiren Genç sözlerini şöyle sürdürdü:
“İnsan Allah tarafından ahsen-i takvim üzere yaratılmıştır. Yetenekler itibariyle diğer canlılardan çok üstünüz. Bütün bu yeteneklerimizi keşfetmemiz lazım. Kendimizi sadece bir alana hapsetmemeliyiz. Birden fazla alanda bilgilenebilir ve işler yapabiliriz. Yeteneklerimiz doğrultusunda bilgi ve tecrübe sahibi olmamız lazım. Gençleri bu konularda bilgilendirmeye çalışıyorum. Gayret de Mehmed Âkif’in dediği gibi ‘Allah'a dayan, sa'ye sarıl, hikmete râm ol... Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol’ ruhuna uygun yaşamakla mümkün. Allah’a dayanacağız, sahaya sarılacağız, çalışacağız, hikmete râm olacağız, Cenab-ı Hakk’ın takdirine tevekkül edeceğiz. Gençlerimiz yeteri kadar çalışırsa birden fazla işte başarılı olabilir.”
NURULLAH GENÇ KİMDİR?
1983 Yılında Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi işletme bölümünü bitirdi. Aynı üniversitede yüksek lisansını tamamladı. Yine aynı üniversiteden doktor, doçent ve profesör unvanlarını aldı. Şu anda İstanbul Ticaret Üniversitesi Ticari Bilimler Fakültesi'nde öğretim üyesidir. Aynı okulda "liderlik analizi", "işletme yönetimi", "yönetim ve organizasyon", "uluslararası işletmecilik" derslerini vermektedir. Tarım ve Orman Bakanlığının şiir yarışmasında Türkiye ikincisi olmasının yanı sıra Milli Türk Talebe Birliği "Hicri 1400" konulu şiir yarışmasında "Hicret" isimli şiiriyle Türkiye birincisi oldu ve bu şiir Nesil dergisinde yayımlandı. Üniversite yıllarında şiirleri edebiyat dergilerinde iyice yayınlanmaya başladı, aylık bir derginin daimî kadrosunda yer aldı. Sonraları bir grup arkadaşıyla Genç Kuşak dergisini çıkardı.
Eserlerinden bazıları şöyledir: Şiir: Çiçekler Üşümesin, Nuyageva, Yankı ve Hüzün, Aşkım İsyandır Benim, Siyah Gözlerine Beni de Götür, Denizin Son Martıları, Aşk Ölümcül Bir Hülyadır, Müptelâdır Gemiler Benim Denizlerime, Birkaç Deli Güvercin, Çanakkale: Her Şey Yanıp Gül Oldu, Ölüm Noktürnü. Roman: Tutkular Keder Oldu, Yollar Dönüşe Gider, İntizar.