Vedad Uşaklıgil’i yaşatan kitap

Türk edebiyatının güçlü kalemi Halid Ziya Uşaklıgil’in Bir Acı Hikaye adlı kitabı genç yaşta kaybettiği oğlunu anlatır. Necati Tonga’nın yayına hazırladığı kitap Can Yayınları arasında okurla buluştu.

Vedad Uşaklıgil’i yaşatan kitap
Vedad Uşaklıgil’i yaşatan kitap
GİRİŞ 16.03.2022 10:28 GÜNCELLEME 16.03.2022 10:28

Halid Ziya Uşaklıgil’in oğlu Vedad Uşaklıgil, Tiran’da büyükelçilikte vazifeli olduğu sırada 3 Aralık 1937’de intihar etmiştir. Bir Acı Hikâye, bu büyük romancımızın oğlu ile ilgili hatıralarını bir araya getiriyor.

Hatırat, diğer muhtelif türlerin puslu, mekanik, kurgusal tarafını yıkan, müellifini perdesiz, daha cesur kılan bir cepheden seslenir bize. Hatıralarını yazmaya oturan bir yazarın, kendisini tecrübenin aynasında sınadığı ve başbaşa kaldığı tek gerçeğin hayat olduğu inkâr edilemez. Hatırat yazarı bize didaktik bir dünya kurmayı tasavvur etmez. Geçmişin biriktirdiği ne varsa, hangi duygular diri kalmışsa onlarla okuru başbaşa bırakır. Yazılan her hatıra, geçmiş zamanı bugüne ve yarına taşımak için vardır. Hatırat, daima kendisini yeniler.

Bir sanatçının, sporcunun, esnafın, edebiyatçının, akademisyenin kim olursa olsun yazdıkları önce hafızanın temas ettiği toplumu ve insanı anlamak, sonra kendi disiplini içerisinde yarın yaşanacaklara bir temel teşkil etmek arzusu taşır. Türk edebiyatında yazılan hatıraların hemen tamamı da, devrin insanını tanımak ve Türk edebiyatının birikimini bugüne taşımak için önemli vesikalardır.

EN GÜÇLÜ KALEMLERDEN

Türk edebiyatının 1850’lerden 1940’ların başına kadar uzun hikâyesini okuyabileceğimiz en güçlü kalemlerin başında Halid Ziya Uşaklıgil gelir. Ömrünün ilk kırk yılını Kırk Yıl’da, II. Meşrutiyet’in edebiyat ve siyaset çevrelerini Saray ve Ötesi’nde yüksek bir bürokrat olarak anlatan Uşaklıgil, bu iki hacimli hatta günlük seviyesinde yoğun hatıralarından sonra bu türde kalem oynatmanın idealini de terk etmişken talih onu evlat acısıyla sınayacaktır. Oğlu Vedad’ın ardından bütün metanetini koruyarak aile hatıralarını yazmaya koyulur. 1940 yılının Ağustos ayında Son Posta’da tefrikaya başlanan Bir Acı Hikâye aralıklarla kırk sayı devam etmiştir. Bir iki yazının da ilavesiyle 1942’de kitaplaşmıştır. Bu kitap ve tefrika daha önce Rahim Tarım tarafından yayınlanmış, elimizdeki son baskı ise Necati Tonga’nın düzenlemesiyle okura sunulmuştur.

Bir Acı Hikâye hakkında ilk elden kaleme alınmış yazı Uşaklıgil’e aittir. Yeğeni Ali Ekrem Uşaklıgil’e hitaben yazdığı yazıda dostlarının ısrarına mukavemet edemeyerek bu tefrikaya başladığını söyler. Yazıların sanat değeri taşımadığını iddia eder. Recaizade’nin oğlu Nijad’ı kaybettikten sonra yazdığı Nijad Ekrem kitabı gibi bir sanat eseri ortaya çıkarmadığını dile getirir. Oysa Bir Acı Hikâye hem bir edebiyat ve üslup şölenidir hem de bir dönem Osmanlı kültür hayatının ve ailesinin mahrem cephesini anlayan bir belge değerindedir. Uşaklıgil’in kör talihi Türk edebiyatının lehine bir eseri doğurmuştur.

Hâlid Ziya bu hatıralarını, oğlu Vedad’ı doğduğu günden toprağa girdiği güne kadar yaşatmak için ağlaya ağlaya yazmıştır. Ancak onu okuyacakları ağlatacak sanialardan kaçtığını nakleder. Aile evrakı arasında kalacak birtakım malzemeyi de buraya dökmekle yine bu türden bir faciayla karşılaşabilecek insanlara dostça uzanmayı amaçlamıştır.

KAYNAK: YENİ ŞAFAK
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
'Laiklik istirmarcıları'nın hiç bahsetmediği konu: Bir tek Türkiye'de yok!
Kar ve sağanak yağış Türkiye'yi etkisi altına aldı: Kazalar meydana geldi