Vezîriazam Davud Paşa ve Külliyesi kitaplaştırıldı
Osmanlı Devleti’nde 15 yıl gibi uzun bir dönem veziriazamlık yaparak devletin iki numaralı ismi olan Davut Paşa’nın hayatı ve onun adını taşıyan Veziriazam Davut Paşa ve Külliyesi kitaplaştırıldı.
Beş bölümden oluşan eserin 1. bölümünde Davud Paşa’nın hayatı, 2.bölümde Davud Paşa’ya ait vakıf kayıtları, 3. bölümde Davud Paşa Külliyesi, 4. bölümde Davud Paşa Medresesi ve 5. bölümde ise Davud Paşa Külliyesi Haziresi incelendi.
"ÇALIŞMAMIZDA İLGİNÇ BELGELERE ULAŞTIK"
Osmanlı döneminin en önemli simalarından Ebusuud Efendi ile ilgili yeni belgelerle karşılaştıklarını söyleyen İbrahim Akkurt, “Osmanlı Arşivi’nde yer alan ve ilk kez bu çalışmada yer verme şansı bulduğumuz, Ebussuud Efendi’nin manevi bir işaretle rüyasında Şeyhülislamlık makamının kendisine verilmesinin anlatıldığı arşiv belgesi ve Davud Paşa’nın 15 yıl süren Veziriazamlık görevinin sona ermesi azil ile mi yoksa emekliye ayrılmasıyla mı sorusunun cevabı olan Davud Paşa’nın mektubunun olduğu belge, çalışmamızın diğer orijinal çıktıları oldu. Ayrıca hazirede gerçekleştirdiğimiz 460 mezar taşının fotoğraflanması, numaralandırılması ve her birine karekod verilerek dijital ortama aktarılmasının sağlanması çalışmamızın en heyecan verici ve orijinal bölümlerinden oldu.” dedi.
"KÜLTÜREL MİRASIMIZA SAHİP ÇIKIYORUZ"
Tarihi, kültürel, sosyal değerleri, mimari yapıları yaşatmaya ve önemli bir kısmını yeniden canlandırmaya yoğun gayret gösterdiklerini söyleyen Fatih Belediye Başkanı M.Ergün Turan ise şunları söyledi:
“Tarihi Sur içi Fatih’te 10 binin üzerinde tescilli kültür varlığı yer alıyor. Diğer bir deyişle Fatih ilçesi İstanbul’un sahip olduğu toplam kültürel mirasın üçte birine sahip. Ayrıca İstanbul’un UNESCO Dünya Mirası listesindeki dört tarihi bölge de Fatih sınırları içinde yer alıyor. Fatih Belediyesi olarak bir yandan bu eserlere sahip çıkıyor, birçoğunu restore ederken birçoğunu da yeniden ihya ederek hizmete sunuyoruz. Davutpaşa Medresesi de sadece Fatih’in değil İstanbul’un önemli eserlerinden biri. Yoğun çalışmalarımızla tekrar ayağa kaldırdık ve şimdi başta yüksek lisans, doktora öğrencilerimizin ferah bir ortamda çalışmaları için hizmetine sunduk. Ayrıca yıl içerisinde farklı kültürel toplantılara programlara evsahipliği yapıyor. Böyle önemli bir eser hakkında kıymetli bir eser hazırlayarak kültür hayatına kazandırdık. Ecdat yadigarı mekanlarımız hakkında kalıcı eserler bırakmak istedik. Bu vesileyle kitabı yayına hazırlayan İbrahim Akkurt ve emeği geçenlere teşekkür ederim.”
