Abdullah Arıdoru’nun Güldüren ve Düşündüren Espriler kitabı okuyucuyla buluştu

Abdullah Arıdoru’nun hazırladığı Hayat Yayınları’ndan çıkan Güldüren ve Düşündüren Espriler kitabı okuyucuyla buluştu.

Abdullah Arıdoru’nun Güldüren ve Düşündüren Espriler kitabı okuyucuyla buluştu
Abdullah Arıdoru’nun Güldüren ve Düşündüren Espriler kitabı okuyucuyla buluştu
GİRİŞ 07.02.2025 13:03 GÜNCELLEME 07.02.2025 13:03

Her bir espri sadece bir gülme değil, bir kahkaha değil, aynı zamanda derin bir anlam, bir öğreti bazen de yaşamdan bir kesit taşır. Birçok alanda kendimize örnek aldığımız peygamberden velilere, padişahlardan alimlere, yazar ve şairlere kadar pek çok meşhur insanın hikmet dolu esprileri ile hem gülmek hem de düşünmek mümkün.
Abdullah Arıdoru’nun hazırladığı Hayat Yayınları’ndan çıkan Güldüren ve Düşündüren Espriler’de güldüren, düşündüren gerektiğinde muhatabı susturan anlamlı hazır cevaplarını bulacaksınız.



Herkes espri yapar; iyi ya da kötü, doğru veya yalandan oluşan… Peki, meşhur insanlar espri yaparlar mıydı? Onların esprileri sadece güldürmek için miydi? Güldüren ve Düşündüren Espriler’de peygamberlerin, velilerin, padişahların, sadrazamların, âlimlerin kısaca yabancısı olmadığınız hatta birçok hususta kendinize örnek aldığınızı düşündüğüm insanların esprilerini bulacaksınız. Nitekim uzmanlar günde sadece 15 dakika yapacağınız gülümseme seansı ile ömrünüzü uzatabileceğinizi, yaşam coşkunuzu güçlendireceğinizi, soğuk algınlığına karşı koruyup, şeker hastalığına, tansiyona iyi geleceğini, vücuttaki ağrıları ve stresi azaltıp, sindirime yardımcı olacağını söylüyorlar. Anlayacağınız; “Gülmek her derde deva oluyor. ’’ Abdullah Arıdoru’nun Hayat Yayınları’ndan çıkan “Güldüren ve Düşündüren Espriler” kitabı sadece okuyup bırakmayacağınız, sevdiklerinize de tavsiye edeceğiniz bir kitap.

Güldüren ve Düşündüren Espriler’den…

Bir gün Resulullah’a yaşlı bir kadın geldi ve “Ya Resulallah, beni cennete koyması için Allah’a dua et ” dedi. Peygamberimiz de: “Ey falanın annesi! Yaşlı kadınlar cennete girmeyecek ” buyurunca kadın ağlayarak oradan ayrıldı. Resulullah (a.s.m ), sözündeki inceliği şu açıklamasıyla daha da anlaşılır yaptı: “Ona haber verin: Yaşlı kadınlar böyle yaşlı olarak cennete girmeyecek, genç olarak 33 yaşında girecekler.”

Fatih Sultan Mehmet, bir gün dilencinin birine bir altın vermişti. Dilenci, padişahın verdiği altını az bularak şöyle bir soru sordu: “Bu nasıl olur padişahım? Ben senin kardeşin olduğum hâlde nasıl olur da bana bir altın verirsin?” Dilencinin ne demek istediğini tam anlamayan Fatih: “Sen benim nereden kardeşim oluyorsun?” diye sordu. Dilenci şu açıklamayı yaptı: “İkimiz de Âdem babamız ve Havva anamızdan dünyaya gelmedik mi? Böyle bir durumda kardeş sayılmıyor muyuz?” Fatih gülümsedi; bu cevap hoşuna gitmişti. Dilencinin kulağına eğilerek şöyle dedi: “Aman alçak sesle söyle! Bu söylediğini diğer kardeşlerimiz de işitip gelirlerse senin payına bir altın bile düşmez!”

Yavuz Sultan Selim, Şam’ı fethetmişti. Cuma namazını kılmak için de Şam’ın en büyük camiini seçmişti. Cumanın ilk sünneti eda edildikten sonra imam, hutbeye çıktı. Son derece heyecanlıydı. Hutbe de ilk defa bugün Sultan Selim’in adına okunacaktı. İşte şimdi hutbenin bu kısmında padişahın isminin anılması vardı. İmam, sesini yükseltti ve şöyle dedi: “Mukaddes yerlerin hâkimi, Sultan Selim Han ” İmam efendinin söyleyecekleri henüz bitmeden, padişahın sesi duyuldu: “Hayır! Biz mukaddes yerlerin hâkimi değil, hadimiyiz [hizmetkârıyız], Hutbe bu şekilde değiştirilsin. ” Ve öyle de oldu. Hutbede bu ifade, Yavuz Sultan Selim’in isteği üzerine imam tarafından değiştirilerek şöyle okundu: “Hâdimü’l-Hârâmeyn eş-Şerefeyn Sultan Selim Han bin Bayezid Han...”

Mevlâna Hazretleri, müritleriyle birlikte yolda giderken birkaç köpeğin sarmaş dolaş uyuduklarını görür. O esnada talebelerinden biri, bu güzelliğe gıpta eder ve şöyle der: “Ne güzel bir kardeşlik örneği; keşke bütün insanlar bundan ibret alsalar!” Mevlâna Hazretleri tebessüm buyurarak şöyle karşılık verir: “Aralarına bir kemik atıver de o zaman gör kardeşliklerini!”

Necip Fazıl Kısakürek’e sorulmuş: “Sizin özel arabanız yok mu?”
Şair, şöyle cevap vermiş: “Var, ona en son bineceğim!”

Zamane gençlerinden biri, Mehmet Âkif’i küçük düşürmek amacıyla: “Affedersiniz, siz baytarmışsınız (veteriner); doğru mu?” demiş Mehmet Âkif, art niyetli gence dersini şu soruyla vermiş: “Evet, yoksa bir yeriniz mi ağrıyor?”



ABDULLAH ARIDORU HAKKINDA!

1973 yılında Ordu’da dünyaya geldi. 1992 yılında Ordu Kumru İmam Hatip Lisesi’nden, 1999 yılında Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden mezun oldu. 1993- 2009 yılları arasında Moral FM radyosunda Genel Yayın Yönetmenliği dahil birçok görevlerde bulundu. 2009 yılı sonrası belediye başkan danışmanlığı ve özel kalem müdürlüğü görevlerinde bulundu.

Öğrencilik yıllarından itibaren pek çok sunuculuk ve televizyon programcılığı yapmasının yanı sıra çeşitli dergilerde makaleleri yayımlandı. Çok sayıda dernek ve vakıflarda kurucu veya mütevelli olarak yer aldı. Mihmandar, Bir Bayramdır Ramazan isimli kitapları da bulunan Arıdoru, 2021 yılından itibaren iletişim danışmanlık çalışmalarını kurucusu olduğu İstanbul İletişim Ofisi şirketinde devam ettirmektedir. Abdullah Arıdoru evli ve 4 çocuk babasıdır.

Mehmet Küçükkahveci . Haber7.com - Güncel / Siyaset Sorumlu Editör
Haber 7 - Mehmet Küçükkahveci  .

Editör Hakkında

Orta ve lise eğitimini Kayseri'de tamamladı. Üniversite öğrenimini İstanbul Üniversitesi Coğrafya bölümünde tamamladı. 2008 yılında Haber7.com'da gazetecilik mesleğine ilk adımını attı. 15 yıllık profesyonel editörlük kariyerinde tüm kategorilerde görev yaptı. Meslek hayatına Haber7.com'da 'Güncel/Siyaset Sorumlu Editörü' olarak devam etmektedir.
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Ankara ve İstanbul'da korkunç bilanço! 103 kişi öldü
Şehidin kanı yerde kalmadı: PKK'nın sözde sorumlusu etkisiz hale getirildi!