Medya Derneği Başkanı Kızıltaş:
Medya Derneği Başkanı Ekrem Kızıltaş, Türkiye'de bazı basın yayın organlarının darbe ve muhtıralara zemin hazırladığını belirterek, "Bu darbeler olmasaydı, bugün kişi başına düşen milli geliri 10 bin dolar olan Türkiye yerine 20-25 bin dolar olan bir Türkiye'den bahsediyor olabilirdik. Çünkü her darbe, her muhtıra ve her darbe girişimi Türkiye'yi geriye götürmüştür" dedi.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Gençlik Hizmetleri Akademi Üniversitesince Medya Okulu'nda gerçekleştirilen "27 Mayıs'tan 27 Nisan'a Darbe Süreçlerinde Medya" konulu söyleşiye katılan Kızıltaş, 27 Mayıs 1960 müdahalesinin, "darbelerin anası" olduğunu söyledi.
Kızıltaş, Demokrat Partiyi (DP) hükümetten düşürmek için, ortada herhangi bir şey olmamasına rağmen, muhalif gazetelerin çok basit olayları "şişirerek" haberleştirmesi nedeniyle halk arasında karşıtlıklar ve TSK'daki subaylar arasında rahatsızlıklar meydana geldiğini anlattı.
"1956'larda subaylar bir araya gelir, darbe yapmak için planlar yaparlar" diyen Kızıltaş, şöyle devam etti:
"Medya öncülüğünde, dışarıdan da baskı yapılarak DP'ye karşı ciddi bir muhalefet meydana getirildi. Gazeteler yalan ve mübalağa olduğu sonradan anlaşılan haberler verdi. Birtakım yerlerde gençlerin öldürüldüğü, gençlerin kıyma yapılarak asfalta karıştırıldığı, Menderes'in 'Ben bu orduyu yedek subaylarla da idare ederim' dediğine ilişkin birtakım haberler yapıldı. Ve 1960 darbesi gerçekleşti. Medya organları yayınlarıyla darbe yapılmasına zemin hazırlamıştır. Medya darbecileri destekleyerek, adeta Türkiye'nin demokrasiye geçmesini askıya almıştır."
- "Medya gücü 28 Şubat'ta zirvedeydi"
Medyanın 12 Mart 1971 muhtırasına da destek verdiğini, gazetelerin olayları abartması ve olduğundan fark göstermesi sonucunda 1972-1980 yıllarında 5 bin gencin hayatını kaybettiğini dile getiren Kızıltaş, 12 Eylül 1980 darbesinin oluşması için ihtiyaç duyulan sürecin, Türkiye'deki gazeteler tarafından özel olarak desteklendiğini ve teşvik edildiğini savundu.
Kızıltaş, gazetelerin "Artık buna bir dur denilmeli, artık darbe yapılmalı, asker artık müdahale etmeli" çağrıları belli bir noktaya geldiğinde, Kenan Evren ve arkadaşlarının yönetime el koyduğunu söyledi.
Medya gücünün zirvesinde olduğu 28 Şubat döneminde, gazetelerin Türkiye'nin her tarafına yayılabildiği, özel televizyonların her türlü fikri rahatlıkla gündeme getirebildiği bir ortamda, iş başına gelen Refah-Yol hükümetine, medyanın tamamına yakınının cephe aldığını belirten Kızıltaş, şöyle konuştu:
"Hükümet, ekonomik anlamda doğru kararlar almaya başlayınca gazeteler ve televizyonlar 'İrtica geliyor, şeriat geliyor' şeklinde haberler yaptı. Bazı figüranları devreye aldılar. Medya sahiplerinin aynı zamanda bankaları vardı. Devletin parasını yüzde 50 faizle alıp, devlete yüzde 120 faizle satıyorlardı. Bu mekanizmaya girenlere de pay veriyorlardı. Hükümet bu gidişata 'dur' dediği için herkes rahatsızdı. TSK içerisindeki bir grup cunta, sendikalar, sermaye çevreleri ve medya hep beraber elele vererek, Refah-Yol hükümetini iş başından götürdüler."
- "Medya, darbe ve muhtıralara zemin hazırladı"
Ekrem Kızıltaş, 28 Şubat sürecinde belli gazete ve televizyonlarca yapılan yayınların "Türk basınının yüz karası" olduğunu savunarak, kimi gazetelerin "Gerekirse 3 milyon kişiyi öldürürüz", "Bu işi silahlı kuvvetler halletsin" ve "Gerekirse silah kullanırız" manşetleri ile çıktığını hatırlattı.
"1997-2001 döneminde ortaya çıkan 28 Şubat krizi doğrudan ve dolaylı olarak Türkiye'ye 700 milyar dolar zarar verdiğini dile getiren Kızıltaş, "Türkiye'de medya sadece kendi işini yapıyor olmadığı ve rantabl bir zemine oturmadığı için Türkiye'deki sermaye kesimiyle ve ülke üzerinde hesapları olan dış güçlerle iş birliği yaparak, iş başındaki hükümetleri uzaklaştırmak için elinden gelen herşeyi yaptılar. Türkiye'de bazı basın yayın organları darbe ve muhtıralara zemin hazırladı. Bu darbeler olmasaydı, bugün kişi başına düşen milli geliri 10 bin dolar olan Türkiye yerine 20-25 bin dolar olan bir Türkiye'den bahsediyor olabilirdik. Çünkü her darbe, her muhtıra ve her darbe girişimi Türkiye'yi geriye götürmüştür" dedi.
Kızıltaş, "Gezi olaylarında, 17-25 Aralık operasyonlarında, Kobani'de ve son olarak Ankara'da yaşanan terör saldırısında da darbe ve muhtıra dönemlerinde olduğu gibi yayınlar yaptı ama başarılı olamadı" ifadesini kullandı.
YORUMLAR