"Osmanlı sineması"nı dünyaya tanıtmak istiyor
METİN GİRGİN - Kocaeli'de, 8 yaşındayken gölge oyunlarına merak salan ve ilk gösterisini 10 yaşında yapan Taner Mücahit İnan, elektronik aletlerin tamirini yaptığı iş yerinin bir odasında kurduğu atölyede, kendi ürettiği figürlerle 7 yıldır profesyonel gösteriler sunuyor.
Mesleği bilgisayar tamirciliği olan 21 yaşındaki gölge oyunları sanatçısı İnan, ilkokulda ders kitabında gördüğü Hacivat-Karagöz oyunlarından etkilenerek başladığı gölge oyunları serüvenini, 10 yaşından bu yana kendi çabalarıyla geliştirdiği tasvirlerle çocuk ve yetişkinlere yaptığı gösterilerle sürdürüyor.
Başta Karagöz ve Hacivat olmak üzere 18 erkek ve kadın karakteri şivesiyle seslendiren İnan'ın en büyük yardımcısı ise ilkokuldayken dersleri aksadığından Karagöz perdesini kıran annesi...
Anne Hamide İnan, gösterilerde tef çalıp, müzik seçimlerinde oğlunun yardımcılığını yapıyor.
İnan, hocasının tabiriyle "Osmanlı'nın sineması" olan gölge oyunlarını, kurmayı hayal ettiği sanat merkezinde yaşatmayı ve yurt dışında icra ederek, Türk kültürünü dünyaya tanıtmayı hedefliyor.
Mekatronik teknikeri olan ve kendisini "modern gölge gösterileri sanatçısı" olarak nitelendiren İnan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bilgisayar tamirciliği ve kamera güvenlik işi yaptığını, aynı zamanda Uluslararası Kukla ve Gölge Oyunları Birliği Kocaeli temsilcisi olduğunu söyledi.
- "En büyük yardımcım annem"
Gölge oyunlarına ilgisinin 8 yaşındayken Türkçe kitabındaki Karagöz resmi ve yazılarıyla başladığını anlatan İnan, yıllarca Karagöz figürlerini plastik ve kağıttan yapmaya çalıştığını belirterek, "Daha sonra deriden yapıldığını öğrendim. Bu konuda birkaç hoca ile görüştükten sonra nasıl yapılacağı konusunda fikir alarak, kendi tasvirlerimi oluşturmaya başladım. 2014'te hocam Murat Huten ile tanıştım ve tasvirlerime yeni bir boyut getirdim." diye konuştu.
İnan, ilk figürünü 8 yaşında plastikten yaptığını ve profesyonel anlamda 7 yıldır gösteri sunduğunu aktararak, şunları kaydetti:
"İlkokuldayken öğretmenlerim okulda gösteri yapmamı istiyorlardı. Ben de ufak çaplı gösteriler sunuyordum. İlk başlarda derslerimi biraz aksattığım için ailem bu işi yapmamı istemedi. Bazen sahnemin kırılıp atıldığı oldu. Ama annem şimdi yanımda yardım ediyor. Gösterilerimde en büyük yardımcım annem. Yanımda tefle müziğe eşlik ediyor. Müzik seçimlerinde bana yardımcı oluyor."
- 18 erkek ve kadın karakteri, şivesiyle seslendirebiliyor
Gölge oyunundaki bütün tasvirleri kendisinin ürettiğini, seslendirme, ışık, sahne düzenini ve gösterileri kendisinin yaptığını ifade eden İnan, şöyle devam etti:
"Bir yıldır açtığım dükkanda bilgisayar tamiri, elektronik ve kamera güvenlik işleri yapıyorum. Dükkanımın arkasındaki odada karagöz atölyesi kurdum. Gölge oyunu sanatımdan vazgeçmemek için. Karagöz'ün geleneksel karakterleri olduğu gibi günümüze uyarlanması gereken karakterler de var. Yeni neslin ilgisini çekebilmek için günümüz karakterlerini de koymak gerekiyor. Karagöz'ün bilenen bütün karakterlerini kendim yapıyorum. Seslendirmesi, şivesini ve taklitlerini. Şu anda 18 karakterdeki kadın ve erkeğin şivesini seslendirebiliyorum. Hayalimde ürettiğim 'Deli Dumrul Destanı'nı ilk defa Karagöz perdesine uyarladım. Onun haricinde çocukların ilgisini çekebilecek güncel şarkıcılar, renkli müzikli oyunları düzenliyorum."
- "500 yıllık oyunumuzu dünyaya tanıtmak istiyorum"
İnan, sanatının henüz başında olmasına rağmen duayen hocalardan kısa zamanda çok şeyler öğrendiğini belirterek, Eğer imkanım olursa bir sanat merkezi kurmak ve bu Karagöz tasvirlerini, 500 yıllık sanatımızı gelecek nesillere sevdirmeyi ve aktarabilmeyi amaçlıyorum. En önemli hedefim, geleneksel gölge oyunumuzu yurt dışında icra edip, Türk kültürünü dünyaya tanıtmak." şeklinde konuştu.
Tasvirleri dükkanında yapmasının kendisini rahatlattığını ifade eden İnan, "Yüzyıllardır gelmiş hazır kalıplar ve ayrıca benim hazırladığım kalıplar var. Bu kalıplar deriye geçirilerek çiziyorum. Daha sonra keserek, özel bıçaklarla işliyorum. Ardından boya işlemine geçiyorum. Eskiden beri kullanılan kök boyalar kullanıyorum." dedi.
"Karagöz aslında bir çocuk oyunu değil aslında bir yetişkin oyunudur. Hocamın tabiri ile 'Osmanlı'nın sinemasıdır." diyen İnan, "O dönem elektrik, radyo televizyon olmadığı için halkın hem haber edinme hem de siyasi olayları öğrenme ve hicvetme aracıydı. Yetişkin oyunu olarak başlayan Karagöz, zamanla çocuklara hitap etmeye başladı. Ama ben sadece çocuklara değil her yaş kitlesine hitap ediyorum." ifadesini kullandı.
Karagöz oynatan kişilere "Hayali" dendiğini anımsatan Taner Mücahit İnan, "Hayali" olmak için neler yapıldığı, ne gibi yollardan geçildiğini konu alan "Hayalinin hayali" isimli bir kitap çıkarmayı istediğini de sözlerine ekledi.
- "Malzemelerini kırmıştım bugün oğlumun arkasındayım"
Anne Hamide İnan (57) da oğlunun küçük yaşlardan itibaren takvim yapraklarından bakarak tasvirler çizdiğini, ilk gösterisini 10 yaşındayken İzmit Zübeyde Hanım Kütüphanesi'nde öğrencilere yaptığını anlattı.
"Çocukların o yaşlarda Karagöz izlemesi normaldi ama bu işi kendisinin yapmak istemesi bana anormal gelmişti." diyen anne İnan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ben ilkokul mezunu olduğum için Taner'in okumasını, başarılı olmasını istiyordum. Üzerine titriyorduk. O da biraz derslerini boşlamış, daha çok gölge oyunlarıyla ilgileniyordu. Tasvirlerini kırdık, perdesini yırttık. Biz kırıyorduk, o ağlıyordu. Ama marangoza gidip yenisini yaptırıyordu. 'Siz kırdıkça ben buna devam edeceğim. Siz beni engelleyemezsiniz' diyordu. Ne yaptıysak başarılı olamadık. Sonra vazgeçtik. Taner okulunu bitirdi. Gölge oyununda da çok başarılı oldu. Şimdi onunla gurur duyuyorum. Bugün oğlumun arkasındayım, onun yardımcısıyım. Gösterilerde tef çalıyorum."
YORUMLAR