"Buhara’dan Konya’ya İrfan Mirası" Sempozyumu
Özbekistan Buhara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Arif Kadirov, "İnsanlığın eğitim ve öğretimi için çok önemli bir yere sahip olan tasavvuf, yüzyıllar boyunca milletimizin maneviyatının ve ahlakının gelişmesinde önemli rol oynamıştır. Tasavvuf eğitiminin gayesi de insanın ruhunun temizlenmesi ve ilahi aşka ulaşmasıdır." dedi.
Konya'da Selçuklu Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Buhara’dan Konya'ya İrfan Mirası ve 13. Yüzyıl Medeniyet Merkezi Konya Uluslararası Sempozyumu" başladı.
Doç. Dr. Arif Kadirov, sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, bu tür programlara katılmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Tasavvufun insan hayatı için çok önemli olduğunu aktaran Kadirov, şöyle devam etti:
"Büyük ecdadımızın mirası, insanlığın eğitim ve öğretimi için çok önemli bir yere sahip olan tasavvuf, yüzyıllar boyunca milletimizin maneviyatının ve ahlakının gelişmesinde önemli rol oynamıştır. Tasavvuf eğitiminin gayesi de insanın ruhunun temizlenmesi ve ilahi aşka ulaşmasıdır. Tasavvuf şeyhlerinin sözleri, hisleri, eserleri ve öğütleri öğrenilerek günümüze kadar ulaşmıştır. Bundan sonra da gelecek kuşaklara aktarılmaya devam edecektir. Özellikle Orta Asya'da insanın manevi yükselişinde etkili olan faktörler arasında tasavvufun önemi çok büyüktür. Hazreti Yusuf-ı Hemedani, Abdülhalık-ı Gücdüvani, Ahmed Yesevi, Arif-i Rivgeri ve Şah-ı Nakşibend Muhammed Bahaüddin gibi kamillerimiz bu alandaki araştırmalarımızın esas kaynağıdır. Anadolu da ise Mevlana Celaleddin-i Rumi bu alandaki en önemli kaynağı oluşturmaktadır."
Kadirov, ecdatlarının sahip olduğu büyük mirası değerlendirmenin önemli olduğunu vurgulayarak "Yaptığımız sempozyumla iki kardeş ülkenin sahip olduğu kaynaklar, değerler ve bilgiler inşallah gelecek nesillere aktarılacaktır. Tüm katılımcılarımız da inşallah bu mirasa sahip çıkar." dedi.
- "Ata yurdumuz içerisinde Buhara'nın yeri bir başkadır"
Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker de Konya'nın bir medeniyet şehri olduğuna işaret etti.
İslam dünyasının önemli bir damarı olan tasavvufun oluşturduğu kültür mirasının değerlendirilmesi ve gelecek kuşaklara aktarılması açısından sempozyumun önemli olduğunu ifade eden Şeker, şunları söyledi:
"Ata yurdumuz içerisinde Buhara'nın yeri bir başkadır ve bizim için kardeşten öte bir yerdir. Buhara'da zirve isimler, kültür ve medeniyetimizin besleyici alperenleri ve öncü şahsiyetler orada bir hamur yoğurmuşlar. Orada yetiştirilen alperenler de Anadolu'ya yolcu edilmiştir. Bu kişiler her geçtikleri yerden istifade ederek kendilerini geliştirmiştir. Tebliğlerini yaparak nihayetinde Konya'ya kadar ulaşmışlardır. Anadolu'ya verdikleri mesajlar ise günümüz insanının aradığı mesajlardır. Fitne ateşinin kaynatıldığı ve Müslüman'ın Müslüman'ı kırdığı bir dönem yaşıyoruz. Bu cehaletin de bir an önce irfanla söndürülmesi gerekiyor."
Üç gün sürecek sempozyuma 9 ülkeden 80'in üzerinde akademisyen katılıyor. Sempozyumda 19 oturumda İslam'ın irfan boyutu ve tasavvuf, Orta Asya ve Anadolu'da tasavvufi düşünce ile 13. yüzyıl Konya'sında dini ve sosyal hayat gibi konular ele alınacak.
YORUMLAR