Ali Ekber Çiçek hayatını kaybetti
Dünyaca ünlü Haydar Haydar türküsünün bestecisi, büyük halk müziği sanatçısı Ali Ekber Çiçek'i kaybettik. İşte ustanın ölümden önceki son söyleşisi

Türk Halk Müziği sanatçısı Ali Ekber Çiçek, (71) İstanbul'da öldü. Çiçek için bugün, 1961 yılında ses ve bağlama sanatçısı olarak girdiği İstanbul Radyosu'nda bir tören düzenlenecek. Çiçek'in cenazesi, yarın Balıkesir'in Edremit ilçesinde toprağa verilecek.
Erzincan'ın Ulular Köyü'nde 1935'de doğan Ali Ekber Çiçek, babasını 1939 Erzincan depreminde yitirdi. Çok küçük yaşlarda rençperlik yapmaya başlayan Çiçek, bu arada bağlama çalmayı öğrendi. İlkokuldan sonra öğrenimini sürdüremeyen Çiçek, 1961 yılında İstanbul Radyosu'na ses ve bağlama sanatçısı olarak girdi. Sanat yaşamı boyunca 400'den fazla türküyü derleyerek Türk Halk Müziğine kazandıran Çiçek, halk müziğini geniş kitlelere ulaştırdı.
Ali Ekber Çiçek'in hayatı, 2003 yılında çekilen "Cahilden Uzak Dur, Kemale Yakın" adlı belgesele de konu oldu. Sanatçı Ali Ekber Çiçek'ten derlenen türküler arasında, "Böyle İkrarınan Böyle Yolunan", "Bunca Olan Emeğimi", "Derdim Çoktur Hangisine Yanayım", "Ey Erenler Akıl Fikir Eyleyin", "Gönül Gel Seninle Muhabbet Edelim", "Gurbet Elde Bir Hal Geldi Başıma", "Gurbet Elde Yadellerin Derdini", "Ondört Bin Yıl Gezdim Pervanelikte (Haydar Haydar)" yer alırken, Çiçek tarafından derlenen türküler arasında ise "Bir güzeli methedeyim", "Çoktan Beri Yollarını Gözlerim", "El Vurup Yaremi İncitme Tabip" bulunuyor.
Amerika'da adına tez yaçılan Ünlü Haydar Haydar Türküsü
Ondörtbin Yıl Gezdim Pervanelikte,
Sıdkı İsmin Duydum Divanelikte.
İçtim Şerabını Mestanelikte,
Kırkların Ceminde Dara Düş Oldum.
Kırkların Ceminde
Haydar,Haydar Haydar Haydar,
Haydar Haydar Haydar Haydar,
Haydar,Dara Düş Oldum.
Büyük ustanın son röportajı
Türk Halk Müziği'nin önemli isimlerinden, bugün yaşamını yitiren Ali Ekber Çiçek, son ropörtajlarından birini AA muhabiri ile yapmış, genç türkücülere, eserlerin özgünlüğünü bozdukları için sitem etmişti.
Ali Ekber Çiçek, geçen yılın kasım ayı sonunda şeker hastalığı nedeniyle tedavi gördüğü sırada AA muhabiri Serkan Taşkın'ın sorularını yanıtlamış, görüşlerini dile getirmişti.
AA'nın 26 Kasım 2005 tarihinde yayınladığı "Ali Ekber Çiçek'ten Genç Türkücülere Sitem" başlıklı haberi şöyleydi: "Ömrünün neredeyse tamamını Türk Halk Müziği'yle içiçe geçirmiş, yıllar önce derlediği ve kendisinden derlenen eserlerin halk müziğinin klasik örnekleri arasında yer bulduğu bir isim olan Ali Ekber Çiçek, şu sıralar şeker hastalığı nedeniyle tedavi görüyor.
Zaman zaman konserlere çıkabilen 70 yaşındaki sanatçı, AA muhabirinin sorularını yanıtladı. Çiçek, Türk Halk Müziği'nin bugününü değerlendirirken, geçmişte üretilen eserlere saygı gösterilmediğinden yakındı.
Çiçek, 'Türk Halk Müziği tekrar popüler oldu ancak ben bu gelişmeyi hazırcılığa bağlıyorum. Şimdi şöhret olmuş kişiler benim 40-50 yıl önce yazdığım parçalardaki ezgilerin üzerine güfte yapıp söylüyorlar. Bir de bu okuduğum parçalarda leyleği kuşa çevirerek okuyorlar' dedi. Kendini kanıtlamış ve halk nazarında kabul görmüş eserlere yeniden yorum eklemeye gerek olmadığını belirten sanatçı şöyle konuştu:
'Ali Ekber Çiçek nasıl çalıp okuyorsa gençler ve ondan sonra gelenlerin de öyle okuması gerekiyor. Bu tavrı yakalamaları gerekiyor. Parçalarımdaki yorum zaten içinde vardır. Tekrardan o parçalara yorum eklemeye gerek yok. Hazırcılığa alışmışlar. Ben gençlere çok değerli bir miras bıraktım. O eser asla aslını inkar etmemeli.
Yorum üzerine yorum katılmamalı
Yorum üzerine yorum katılmamalı. Her şey aslına bağlı olarak tabiatıyla birlikte yaşatılmalı. Ben 60 yıldır bu parçaları yapıp gençliğin önüne serdim ki onlara sağlam bir doküman bırakalım. Şimdi onlar bu müziğin aslını inkar ederse, ben buna gücenirim. Yozgat Sürmelisi'ne sen nasıl yorum katarsın? Bu parça için Nida Tüfekçi 10 sene çalışmış, Haydar'a nasıl yorum katabilirsin? Bu parçada ben 3 sene çalışmışım. Bu parçalara yorum katılmasından çok rahatsız oluyorum. Biz geleneklerimizi nasıl koruyacağız. Gelenekler aslıyla birlikte korunur. Bu insanlar kendileri çalışıp bir şey üretmiyor, hazırı da bozuyorlar. Bu insanlar piyasanın en kariyerli kişileri. Bunların işleri güçleri ticaret. Amaçları ceplerini doldurmak. Böyle şey olmaz. Ama bu insanlar hazırcılığa alıştığı gibi bir de bizim ürettiğimiz türkülerin üzerine, sanki çok iyi bir şey biliyormuş gibi, yorum katıyorlar.'
Türkü ile siyaset yapılmaz
'Türküyle siyaset yapılmaz' diyerek, müziği siyaset aracı haline getirenleri de eleştiren Çiçek, bunu sahtekarlık olarak nitelendirerek, 'Ben hiçbir zaman dini de siyaseti de müziğime alet etmedim. Hiçbir insanı ayırmadım. Bize böyle öğretildi, biz böyle bildik' görüşünü dile getirdi."