57. Alay'ın hikayesi film oluyor

Çanakkale savaşları süresince mevcudunun tamamı şehit düşerek tarihe 'Şehitler Alayı' olarak geçen 57. Alay'ın hikayesi film oluyor. Çanakkale'yi geçilmez yapan o ruh:

57. Alay'ın hikayesi film oluyor
57. Alay'ın hikayesi film oluyor
GİRİŞ 10.03.2008 15:16 GÜNCELLEME 10.03.2008 15:16
Bu Habere 18 Yorum Yapılmış

Çanakkale kara savaşları sırasında Yarbay Mustafa Kemal'e bağlı 19. Tümen'in 3 alayından biri olan ve devam eden kara savaşları süresince mevcudunun tamamı şehit düşerek tarihe "Şehitler Alayı" olarak geçen 57. Alay'ın hikayesi filme çekilecek.

Filmin yapımcılığını üstlenen Ceteris Paribus Yeni Nesil Reklam ve İletişim Hizmetleri Tic. Ltd. Şti'den yapılan yazılı açıklamada, filmin yönetmenliğini, aynı zamanda senaristliğini de üstlenen Giray Besen'in yapacağı bildirildi.

Açıklamada, çekimlerine yaz sonunda başlanacak filmin, Çanakkale kara savaşlarının başladığı tarihin yıl dönümü olan 25 Nisan 2009 tarihinde gösterime girmesinin planlandığı belirtildi.




type='application/x-shockwave-flash' wmode='transparent' width='425'
height='355'>




type='application/x-shockwave-flash' wmode='transparent' width='425'
height='355'>


57. ALAYIN HİKAYESİ


Çanakkale muharebelerini kazandıran yüksek ruh!


Albay Mustafa Kemal'in ifadeleriyle Çanakkale direnişi: 'Karşılıklı siperler arasındaki mesafe 8 metre. Yani ölüm muhakkak. Birinci siperlerin hiç biri kurtulmamacasına kamilen düşüyor. İkincidekiler onların üzerine gidiyor. Fakat ne kadar şâyân-ı gıpta bir itidal ve tevekkülle biliyor musunuz? Öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor, en ufak bir fütur göstermiyor. Sarsılmak yok. Okumak bilenler ellerinde Kuran-ı Kerim Cennete girmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler kelime-i şahadet getirerek yürüyorlar. Bu, Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren şâyân-ı hayret ve tebrik edilecek bir misaldir.
Emin olmalısınız ki, işte bize Çanakkale muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur.' (Prof. Azmi Süslü, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, c.7, s 306 Aktaran: Mustafa Turan, age: s:56)


20 Ocak 1915'de Mustafa Kemal tarafından komutası üstlenilen tümen, biri 7. Tümenden 57. Piyade Alayı ile ikisi Acemileri yetiştiren Depo Alayı'ndan kuruludur. O, askerlerine savaş gücü vermeye çalışırken, müttefik çıkartması tehlikesini yakın gören Başkomutan Vekili, 'bu iki alay yetişmemiştir' diye acemileri İstanbul'daki 6. Kolordudan 72. ve 77. Alaylara değiştirdi.Daha bu alaylar gelip tümen kuruluşunu bitirmeden, 57. Piyade Alay ile hareket emrini aldı. Vapurla Tekirdağ'dan Maydos'a yola çıktı (24 Subat 1915).


Gelibolu’ya ulaşan Mustafa Kemal , kendi tümeninden 57. Alay’ı Sarafim Çiftliğine, kalan birliklerini de geldikçe Maydos bölgesine tertiplemeye başladı. Bölgeyi gezerek 26. Alay’ı Seddülbahir, 27. Alay’ı Kabatepe kıyılarına yerleştirdikten sonra , Seddülbahir'e  bir de akıncı müfrezesi çıkardı.


24-25 Nisan akşamı,çıkarmanın ilk günü, İngiliz ve Anzak kuvvetleri Arıburnu’ndan karaya çıkmaya başlamışlardı.Bu bölgede kıyı gözetlemesi yapan bir Türk takımının direnişine karşın, kıyıdan belli bir noktaya kadar ilerlemeyi başardılar.Bölge yakınlarındaki 27 Alay’ın ise sahile geniş birşekilde yayılmış olması da karşı koymayı oldukça güçleştiriyordu.Bu sırada Bigalı köyü’nde bulunan ordu yedeği 19.Tümen Conkbayırı yönünde tatbikat yapmakta idi.Top seslerinin duyulmasıyla 19.Tümen Komutanı  Yarbay Mustafa Kemal, Ordudan emir gelmemiş olmasına karşın girişimi ele alıp tüm sorumluluğu yüklenerek, 57.Alay’ı bir batarya ile Kocaçimentepe yönünde harekete geçirdi. Kendisi de durumu izlemek üzere Conkbayırı’na çıktığında, Arıburnu kesiminden bazı askerlerin çekilmekte olduklarını ve düşman birliklerinin de bunları izlediklerini gördü.


O anı Mustafa Kemal , Ruşen Eşref Ünaydın ile yaptığı görüşme sırasında şöyle anlatmaktadır:


 “...Bu esnada Conkbayırının güneyindeki 261 rakımlı tepeden sahilin gözetleme ve korunmasıyla görevli olarak orada bulunan bir müfreze askerin Conkbayırına doğru koşmakta, kaçmakta olduğunu gördüm... Bu askerlerin önüne kendim çıkarak:


-Niçin kaçıyorsunuz ? dedim.


-Efendim düşman dediler!


-Nerede?


-İşte! diye 261 rakımlı tepeyi gösterdiler.


Gerçekten de düşmanın bir avcı kuvveti 261 rakımlı tepeye yaklaşmış ve tam bir serbestlik içinde ileriye doğru yürüyordu. Şimdi vaziyeti düşünün. Ben kuvvetleri (geride) bırakmışım, askerler on dakika istirahat etsin diye...Düşman da bu tepeye gelmiş...Demek ki düşman bana benim askerlerimden daha yakın! Ve düşman benim yere gelse kuvvetlerim çok kötü bir duruma düşecekti. O zaman artık bilemiyorum, bilinçli bir düşünme ile midir, yoksa önsezi ile midir, bilmiyorum. Kaçan askerlere:


- Düşmandan kaçılmaz, dedim.


- Cephanemiz kalmadı, dediler.


- Cephaneniz yoksa süngünüz var, dedim.


Ve bağırarak bunlara süngü taktırdım. Yere yatırdım. Aynı zamanda Conkbayırına doğru ilerlemekte olan piyade alayı ile dağ bataryasının yetişebilen askerlerinin ‘ marş marşla’ benim bulunduğum yere gelmeleri için, yanımdaki emir subayını geriye yolladım. Bu askerler süngü takıp yere yatınca, düşman askerleri de yere yattı. Kazandığımız an, bu andır...”


Bu sırada Türk askerleri mevzi alınca karşı taraf da mevzilenir ve 57.Alay’ın öncü bölüğünün Conk Bayırı’na yerleşmesi için süre kazanılmış olur. Bu an Çanakkale Savaşı’nın kilit anıdır.Çıkarmanın hızı kesilmiştir.Daha sonra, Kolordu Komutanı Esat Paşa’nın izniyle, 27. Alay’dan geri kalan birlikleri de emrine alan Tümen Komutanı Mustafa Kemal, karşı saldırıya geçmek üzere 57.Alay'a şu emri verir :


“Ben size taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında, yerimize başka kuvvetler ve komutanlar kaim olabilir.”


25 Nisan 1915 günü, vakit ikindiye yaklaşırken, ilk çıkarma kademesi olan tümenin sahile çıkışı da tamamlanmıştır. Ne var ki, 27. Alayın birlikleri ve 57. Alayın yaptığı karşı saldırı ile süngü hücumları sonucu Anzaklar çok sayıda kayıp vermiş ve sahile çekilmişler, kritik ve endişeli anlar yaşamaktadırlar. Gene de gün batarken, Anzak Kolordusu’nun sahile çıkan Tümeni, Arıburnu’nun sarp yamaç ve tepelerinde yerleşme olanağı bulur. Bu tarihten başlayarak harekat, 1915’in Ağustos ayına kadar dört ay boyunca, Conkbayırı- Kocaçimentepe-kabatepe bölgelerinde, tarafların karşılıklı saldırı ve özellikle gece yapılan süngü hücumlarıyla, yakın boğuşmalar şeklinde ve çok kanlı çarpışmalarla geçecektir.


Arıburnu'nda görev yapan 27. Alayımızın yardımına koşan birliklerimizin bazıları dağılınca, 57. Alayımız daha geniş bir araziye yayılmak mecburiyetinde kaldı; dolayısıyla yoğunluğu azaldı. Kumandanı Kurmay Yarbay Hüseyin Avni şehit oldu. Kumandayı ele alan Kurmay Binbaşı Yusuf Ziya da şehit olunca alay müftüsü Hasan Fehmi kumandan oldu; o da şehit düştü. Kumandanları şehit düşen birlikler Arıburnu sırtlarında düşmanı durdurmak için canla başla savaşıyorlardı. Bombalarla düşmana saldıran Nazif Çakmak (Fevzi Çakmak'ın kardeşi) şehit düşerken, ardından gelen 57. Alay'ın 6. Bölüğü ile, Anzak Kolordusu'nun 3. Alayı'nın 4. Bölüğü süngü ve dipçiklerle birbirlerine girdiler.


***


Sisli bir nisan sabahı 57. Alay komutanı araziye yayılmış beyazlıklar görür ve takım komutanına bu beyazların ne olduğunu sorar. Takım komutanı, sabahleyin düşmana hücum emrini almış 57. Alay'ın, Rablerinin huzuruna temiz çıkmak için çamaşırlarını yıkadıklarını söyler; bu beyazlıklar, onların ak niyetleridir, der.


Mustafa Kemal'in ,Yarbay Hüseyin Avni Bey'in ve silah arkadaşlarının Türk ulusu için yaptıklarının unutulması mümkün değildir.


Sizleri hiç unutmayacağız ...

YORUMLAR 18
  • mesut ahıskalı 17 yıl önce Şikayet Et
    şehitler tepesi boş değil. Allah hepsinden razı olsun.Ahiret gününde şefaatlerine nail olmayı Allah nasip etsin. Ne güzel insanlarmış Abdestlerini almışlar Allaha ulaşmaya ve şehit olmaya niyyet etmişler. Allahu Teala da onların duasına ictinab edip Şehadet rütbesini vermiş.Ne güzel askerler ne güzel komutanlar.Şimdi Şanlı Müslüman Türk askeri Afganistana gönderilip Müslüman kardeşleri ile savaşmaya zorlanıyor.Allahım Sen ogünü bize nasib etme. Taliban teröristmiş? Kim demiş BUsh demiş. Ülkesini koruyanlar terörist mi oldu artık?
    Cevapla
  • bekir okumus 17 yıl önce Şikayet Et
    ............ yapilacaksa iyi yapilsin sacmalamasinlar
    Cevapla
  • bekir okumus 17 yıl önce Şikayet Et
    dedem orada . dedem orada sungulesirken sehit olmus vatan icin bayrak icin bizim icin babam dedesini gormemis birak babami buyuk babam dahi hic babasini gormemis genel kurmaydan arastirdik sungulesirken sehit oldu diye bu vatana yatani cani nasil feda olmussa bizlerinde cani fedadir tabiki bunu gormezlikten gelip askeriyeyi dunya gozunde kucuk dusurmeye calisan partileri burad kiniyorum
    Cevapla
  • akifturker 17 yıl önce Şikayet Et
    kolay gele.... yalnız bir ricam olacak bizim tarihimiz şanlı bir tarihtir.ve biz böyle kahraman bir milletin evlatlarıyız...yalnızca istediğim KENDİNİZE BENZETMEYİN....yansıtın beyaz perdeye hiçbir masraftan kaçınmayın...ya da hiç yapmayın
    Cevapla
  • metin harman 17 yıl önce Şikayet Et
    YA izin vermeyin böyle filmlere ya da gözetmen tutun.... Geçen sefer Çanakkale belgesli yaptılar yüzde 90 ında avustralyalılar vardı. Buda ona benzeyecekse hiç yapılmasın.. Umarım böyle bir olayı doğru düzgün bi film yaparlarda izleriz...
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Kan ağlayan dere tarlaları kuruttu
İki yaka arasında bile fark var! İşte illere göre kurban fiyatı