Küfürsüz tiyatro mümkün: Tiyatro Külliyen
Küfürsüz tiyatro mümkün diyerek yola çıkan Osman Doğan ve Ayşe Şahinboy çiftinin kurdukları Tiyatro Külliyen’de küfür, argo, müstehcenlik yok. Onların oyunlarına başından sonuna kadar kahkahalar eşlik ediyor.
Tiyatro denilince akla küfür, argo, müstehcenlik gelmesi bugünün konusu değil. Hele küfürsüz mizah yapmak neredeyse imkansız hale geldi. Osman Doğan ve Ayşe Şahinboy çiftinin güçlerini birleştirerek kurdukları Tiyatro Külliyen’de bunların hiçbirisi yok. Ama oyunlarına başından sonuna kadar kahkahalar eşlik ediyor. 423. kez oynadıkları Ziyafet Sofrası oyunu, dini içerikli bir oyun olmasına rağmen, bir gencin salondan ayrılırken söylediği, “Dini bir oyundu, ama neyse çok güldük” sözü tam olarak Osman Doğan tiyatrosunu anlatıyor denilebilir.
ABİ RAHAT OL, AİLECE GELEBİLİRSİNİZ
Bir tiyatro oyunu üçüncü kişilere tavsiye edilmiyorsa, orada sorun var demektir. Kaliteli işlerle bu algının kırılacağı kanaatinde Osman Doğan. Anadolu ve Avrupa’daki ilgiden ise oldukça memnun. Doğan, “Ancak orada da bir ön yargı var. Bir keresinde telefondaki organizatör, ‘Bizim tarzda insanların izleyebileceği bir oyun, rahat ol, ailece gelebilirsiniz’ dediğini duydum. Bu çok üzücü bir durum. Demek ki bunun aksiyle çok karşılaşılmış. Bizim oyunlarımızda küfür yok, hassasiyetlerimizi ve çizgimizi her yerde koruyoruz” ifadeleriyle sözlerini sürdürdü.
MAHKUMLARIN REHABİLİTESİNE KATKI SUNUYORUZ
Cezaevlerinde belli periyotlarla ücretsiz oyun sergilediklerini de söyleyen Doğan, “Metris Cezaevi’ne birçok mahkûmdan daha fazla girip çıkıyoruz” diyor esprili üslubuyla. “Oradaki mahkumların rehabilitesine katkı sunuyoruz. Bizim oyunların bir de manevi değeri var. Evet güldürüyor, bir rahatlatıyor ama manen de dokunuyor, özellikle üç oyunumuzun biri namaz, biri Kur’an-ı Kerim, diğeri de imanı özünde konu ediniyor, ama hiçbirinde kör gözüne parmak bir hidayet hikayesi anlatmıyoruz. Böyle olunca hem insanları güldürüyor hem de manen gönüllerine girebiliyoruz” diye ekliyor.
HİDAYETE ERİŞ HİKAYESİ
Ayşe Şahinboy, Ziyafet Sofrası oyununu Osman Nuri Topbaş’ın eserinden uyarladı. Oyun normalde klasik bir hidayete eriş hikayesi. Hiçbir mizah yok içinde. Şahinboy, “Onu bir mizah çatısı altında işleyerek daha geniş kitlelere ulaştırmak istedik. Sokakta mağdur durumda olan iki sarhoşumuz var, bir Ramazan günü karınlarını doyurmak için dergâha gidiyorlar. Sonrasında o arayış hikayeleri biraz da durum komedileri üzerinden ilerliyor. Bizim dini içeriklerdeki en büyük problem, parmak sallayan, üstenci bir dille insanlara anlatılmasından kaynaklandığı için, biz direkt hayatın içerisinden hikayeyle giriş yapıyoruz. O yüzden de her izleyen, bir yandan gülerken, bir yandan da kendinden bir şeyler buluyor” ifadeleriyle anlatıyor oyununu. Sırada tek kişilik oyun ve bir de sözsüz oyun varmış. Sadece efekt, jest ve mimiklerle insanları güldürmeyi planlıyorlar. Osman Doğan’ın mimikleri de komik zaten, tutar bu proje."