68 yıldır gramofonlara "ses" oluyor
NAİM BOŞKUT - Malatya'da yaşayan 80 yaşındaki Erdoğan Aktürk, 68 yıl öce başladığı gramofon tamirciliğini, ilerleyen yaşına rağmen azimle sürdürerek, günümüzde unutulmaya yüz tutmuş gramofonlara yeniden hayat veriyor.
Aynı zamanda ressam olan Aktürk, kent merkezindeki Fuzuli Caddesi'nde bulunan küçük dükkanında eski eşya alım satımı ve tamiri yapıyor.
Aktürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, küçük yaşlardan itibaren çalışmaya başladığını söyledi.
Babasının 2 gramofonu bulunduğunu ve önceleri onları bozup yaparak, evde kendi kendine tamir işini öğrenmeye çalıştığını ifade eden Aktürk, "1948'de yılında gramofon tamirciliğine başladım. Herkesin evinde gramofon bulunmazdı. Babamın hali vakti iyi olduğu için 2 gramofonu vardı. Onları bozup yaparak gramofonu öğrendik. Gramofondaki iğneleri babam saklardı. Ben annemin iğne kutusundan yorgan iğnelerini keser, gramofon iğnesi yapar ve çalıştırırdım. Annem kapıyı döverdi 'oğlum babanın gramofonuyla oynama, bozarsın' diye. Gramofonda Hamiyet Yüceses, Münir Nurettin Selçuk gibi sanatçıları dinlerdim." diye konuştu.
Malatya'da sanat okulunda okurken, bir dükkan kiralayarak, gramofon, saat, buzdolabı ve dikiş makinesi gibi eşyaların tamiratına başladığını anlatan Aktürk, okulu bitirdikten sonra Almanya'ya gittiğini orada da gramofon tamirciliğini sürdürdüğünü kaydetti.
Gramofonun çocukluğunda çok popüler olduğunu söyleyen Aktürk, "Gramofon tamirciliğine 12 yaşındayken, hevesle başladım. Gramofonun her türünü tamir edebiliyorum." dedi.
- Tamir için Yunanistan'dan da gramafon gönderiliyor
Unutulmaya yüz tuttuğu için sayıları her geçen gün azalan gramofonların tamiri için kendisine farklı illerden hatta ülkelerden de müşteriler geldiğini belirten Aktürk, "Burası bir tür hastane. Etnografik bir müze gibi olmasının yanı sıra bir hastane olarak vazife görüyor. Dışarıdan da geliyor. Mesela Yunanistan'dan da tamir için gramofon gönderiliyor." diye konuştu.
Mesleğini Ermeni bir sanatkardan öğrendiğini kaydeden Aktürk, şöyle devam etti:
"Gramofon tamircisi Türkiye'de hemen hemen hiç kalmadı. Para getiren bir meslek olmadığı için yaşlı insanlar çekildi. Artık benimle de son bulacak. Bir tane işçi, çırak, kalfa yetiştiremiyoruz. Benim 14 ustam oldu. Yani ben sanatkar olarak doğmadım. Çeşitli ustaların yanında çalıştım."
YORUMLAR