İlahiyat ve İslami İlimler Fakülteleri Dekanlar Toplantısı

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. İbrahim Hatipoğlu, "Biz şunu çok net gördük artık. Bizim toplumumuzda selefi çıkmıyor, çıkmaz Elhamdülillah. Ne kadar çabalarsanız çabalayın bir DAEŞ'çi, bir Talibancı çıkmıyor toplumumuzda." dedi.

Prof. Dr. Hatipoğlu, Mardin Artuklu Üniversitesinin ev sahipliğinde düzenlenen "23. İlahiyat ve İslami İlimler Fakülteleri Dekanları Toplantısı"nda, dindar bir toplumun yetişmesinde dekanların önemli yeri olduğunu söyledi.

Bugün medyada, televizyon oturumlarında tartışılan ve din diye sunulan şeylere dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden Hatipoğlu, çocuk ve gençlere tutarlı düşünebilme kabiliyetinin aktarılması gerektiğini anlattı.

İlahiyat okuyacak çocukların lise yıllarından itibaren kendilerine teslim edilmesi gerektiğini belirten Hatipoğlu, bundan korkulmaması gerektiğini, Türk toplumunun mayasının kuvvetli olduğunu dile getirdi.

Hatipoğlu, "Biz şunu çok net gördük artık. Bizim toplumumuzda selefi çıkmıyor, çıkmaz Elhamdülillah. Ne kadar çabalarsanız çabalayın. Bir DAEŞ'çi, bir Talibancı çıkmıyor toplumumuzda elhamdülillah." diye konuştu.

"Biz düşünen bir toplumuz. Biz altyapısı, duruşu, düşüncesi sağlam bir toplumuz. Sistematik düşünebiliyoruz." diyen Hatipoğlu, şöyle devam etti:

"Korkuya gerek yok, niye korkuyoruz böyle bir şeyden? Türkçe eğitimde ısrar edip Arapça eğitime karşı neyzen bakışın temel gerekçesi DAEŞ korkusu falan değil. Çocukların dindarlaşması. Dindar bir toplum oluşturmak istemiyoruz. Tam anlamıyla modernist tahakkümün postalları altında ilahiyat fakülteleri ezilmiş durumdadır. Bırakın insanlar sağlam fıkıh okumak istiyorlarsa okusunlar, sağlam modernizmi okumak istiyorlarsa onu da okusunlar. Kim ne okumak istiyorsa okusun. Bunları sınırlandırarak çocukların fikirlerine boykot ilan ederek, prangalar vurmaya çalışarak bir ilahiyat düşüncesi kurgulamaya çalışıyorsanız asla olmaz. Çünkü bu toplum dindar İslam alimi istiyor. Bu toplumun beklentisi dindar bir İslam alimi görmek."

Mardin Valisi Ömer Faruk Koçak da toplantının Mardin'de yapılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Kentin hiç hak etmediği halde son dönemlerde terörden en çok mağduru olan iller arasında yer aldığını kaydeden Koçak, Mardin'in batıdaki iller kadar güvenli olduğunu, şu anda operasyonların Nusaybin ilçesinde sürdüğünü aktardı.

Nusaybin'deki operasyonun kısa sürede sonuçlanacağını ve terörü kazıyacaklarını söyleyen Koçak, şöyle konuştu:

"Birkaç ilçemizde küçük problemler oldu, ama bu problemleri ortadan kaldıracak güce, dirayete devletimiz ve toplumumuz sahip. Terörün silahlı tarafıyla mücadele aslında en kolay tarafı ve bunu kısa sürede inşallah sonuçlandıracağız, ancak yeni silahlı teröristlerin ortaya çıkmaması, onu ortaya çıkaran unsurların kaldırılması sizlerin çalışmalarıyla mümkün. Terörle mücadele küçük mücadele, ondan sonra yapılacak mücadeleyi de büyük mücadele olarak görüyorum."

- "Hazırlık sınıfları olmadan ilim olmaz"

Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Ağırakça da İslami ilimler alanında Arapçanın vazgeçilmez önemli bir unsur olduğunu, Arapça olmadan İslami ilimler alanında derinlikli bir ilerlemenin mümkün olmayacağını ifade etti.

Bundan dolayı da İslami ilimler fakültelerinde hazırlık sınıflarının zaruri olduğunu anlatan Ağırakça, şunları kaydetti:

"Ama her nedense geçen yıl çeşitli sebeplerden veya sıkıntılardan dolayı belki eleman azlığından dolayı hazırlık sınıfları yok edildi. Bu kelimeyi bilinçli olarak kullanıyorum. İslam ilimler fakültelerinde ilahiyatlarda hazırlık sınıfları olmadan ilim olmaz. Kesinlikle akademisyen yetişmez, Arapça olmadan telif yapılamaz. Makale yazılamaz, ilmi hayat ilerleyemez."

Ağırakça, ilahiyat fakülteleri ve İslami fakültelerin İslami İlimler Üniversitesi'ne dönüşmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

Mardin'de 2 gün sürecek toplantıya, 70' yakın üniversitenin İlahiyat ve İslami İlimler Fakültelerinin dekanları veya yardımcıları katılıyor.