Yürekli: Erdoğan Batı’nın maskesini düşürdü

Dış politika ve ulusal güvenlik konularını değerlendiren Eyüp Sultan Sosyal Bilimler Enstitüsü Başkanı Mustafa Yürekli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Batı’ya karşı kullandığı kozun Rusya ile yakınlaşma değil, İran, Pakistan ve Azerbaycan’a yakınlaşma olduğunu vurgulayarak, “Erdoğan, ABD ve AB’nin maskelerini düşürüyor.” dedi.

15 Temmuz başarısız darbe girişimi sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Putin’le görüşmesinden yola çıkarak dış politika ve ulusal güvenlik konularını değerlendiren Eyüp Sultan Sosyal Bilimler Enstitüsü Başkanı Mustafa Yürekli, “ABD ve AB, Rusya’ya yakınlaşmasının Türk dış politikasında, köklü, uzun vadeli bir değişim anlamına gelmediğini biliyor.

RECEP TAYYİP ERDOĞAN, DENGE OYUNUNA SON VERİYOR

Batılı siyasetçiler, eskisi gibi Türk - Rus yakınlaşmasına, Türkiye Avrupa ilişkisinde bir ‘bozukluk’ olarak bakamıyor. Türkiye’nin iki asırlık dış politikası, ‘denge’ ekseninde kuruludur, bu denge kimi zaman Batı’dan yana ağırlık kazanır, kimi zaman Doğu’dan yana. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu denge oyununa son veriyor, dış politikayı reaksiyon olmaktan çıkarıp aksiyona dönüştürüyor ve Yeni Türkiye’nin yolunu çiziyor.” dedi.

21. yüzyılın başında devlet başkanı olan Erdoğan, Ahmedinecat, Mursi ve Putin’in, Batı tarafından kontrol edilemeyen liderler olduğunu, Ahmedinecat ile Mursi’nin görevlerinden uzaklaştırıldığını, Amerika ve Avrupa devletlerinin şimdi Erdoğan ile Putin’den kurtulmaya çalıştıklarını anlatan Mustafa Yürekli, “NATO ile neredeyse hiç iletişimi bulunmayan, Ukrayna krizinden sonra Batı’nın ekonomik yaptırımlarına maruz kalan Rusya’ya Erdoğan’ın yakınlaşma girişimine, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Putin’le sözkonusu ani buluşmasının zamanlaması göz önüne alındığında, Bürüksel ve Washington’da alarm zillerinin çalmasına yol açtı.. Erdoğan’ın Batı’ya karşı kullandığı koz, Rusya ile yakınlaşma değil, İran, Pakistan ve Azerbaycan’a yakınlaşmadır. Erdoğan ile Ruhani, 21. yüzyılı şekillendirecek bir görüşmeye hazırlanıyor.” dedi.  

BATI'NIN MASKESİNİ DÜŞÜRDÜ

Erdoğan-Putin zirvesinin dünyadaki yansımaları ve Türk-Rus yakınlaşmasına dair Avrupa ve Amerikan medyasındaki yorumlara göre zamanlaması nedeniyle, Bürüksel ve Washington’da endişelere yol açtığını anlatan Mustafa Yürekli, “Yüzeyde değil, Batı’da çok derinlerde birtakım endişelerin olduğu düşüncesindeyim; çünkü Türkiye-Rusya ilişkileri, Rus uçağının Türk hava sahasında düşürülmesiyle, adeta sihirli değnek değmişçesine, bir gecede değiştirilmişti; Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu oyunu bozmakla kalmadı, 15 Temmuz darbe girişimini başaramayan ve Erdoğan Putin sürpriz buluşmasına gafil yakalanan Batı’nın kontrolsüz tepkilerle yüzündeki maskeyi düşürmesini sağladı. Erdoğan, Batı’nın pek çok maskesini yırttığı için istenmeyen, kurtulmaya çalışılan lider.” diye konuştu.

Rus uçağının düşürülmesinin, ABD ve AB tarafından Türkiye ve Rusya’ya kırmızı çizginin gösterilmesi olduğunu, Erdoğan istese bile Putin’in bu sınırı zorlayamayacağını anlatan Mustafa Yürekli, “Rusya, son zamanlarda İran ve Azerbaycan’a yakınlaşarak Türkiye’nin yolunu kesmeye çalışıyor. 15 Temmuz gecesi Putin’in Erdoğan’ı araması, İran Cumhurbaşkanı Ruhani’nin aramasını perdeliyor.

BMGK masasında oturan Putin, statükocudur, sistem içinde ağırlık kazanmaya çalışıyor, yeni bir yol çizmek gibi bir derdi yok. Erdoğan, Rusya’nın uçak krizindeki abartılı tepkisinin Amerika ve AB’ye hatasını anladığını bildiren mesajı olduğunu elbette biliyor. Rusya, son çıkışlarıyla Türkiye, Pakistan, Azerbaycan ve İran’ın stratejik ortaklığı hedefleyen yakınlaşmasını önleme görevini yerine getiriyor. İslam’ı tehdit algılayan Rusya’ya düşen, Sünni, Selefi, Şii gerginliğini tırmandırmaya katkı ve Şiistan masalıyla İran’ı kontrol ederek İslam aleminin entegrasyon çalışmalarını akamete uğratmaktır.” dedi.

ABD ve Avrupa ülkelerinin İslam alemine dönük böl yönet stratejisiyle ancak birleşip ortak üst yönetim oluşturma stratejisiyle baş edilebileceğini, Irak ve Suriye'deki Amerikancı terörizmin, bütün 

İslam ve bölge ülkelerinin güvenliğini tehdit etmekte olduğunu, Türkiye, Pakistan, Azerbaycan ile İran’ın yakın işbirliğiyle, bölgedeki her türlü terörizm ve özellikle Amerikancı terörizmin kökünü kazıyabileceğini, Afganistan, Irak ve Suriye'nin etnik ve mezhep temelli parçalanmasını önleyebileceğini, Kafkasya, Orta Asya başta olmak üzere bütün İslam ülkesini güvenlik altına alacak bu stratejinin hızla uygulamaya geçirilmesi gerektiğini anlatan Eyüp Sultan Sosyal Bilimler Enstitüsü Başkanı Mustafa Yürekli, “İran, ABD ve Avrupa ülkelerine karşı körfezde Pakistan’la, Hazar’da Azerbaycan’la ve doğu Akdeniz’de de Türkiye’yle kader birliği yapması gerektiğini kavramış durumda.

Türkiye de Lazkiye’de Rus üssü yerine İran üssü görmeyi yeğliyor. İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’in Ankara ziyaretinde gündeme getirdiği üzere, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, yakın zamanda, Tahran’da, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Pakistan Cumhurbaşkanı Memnun Hüseyin’i ağırlayacak. İslam milletinin, Irak ve Suriye’nin geleceği bu buluşmada şekillenecek.. Bu yüzden Rusya, Tahran görüşmesine de katılmaya çalışacaktır, kesinlikle buna izin verilmemeli. Yaklaşan ABD Çin Savaşı öncesinde ve sonrasında en büyük küresel gelişme, İslam aleminin entegrasyon çalışmalarını tamamlayacak olmalarıdır.” dedi.