'Kadere bak..' dedirten satış!

Tuncay Özkan, Cumhuriyet mitingleri, CHP'de yeni bir dönem başlatma, hatta partiye lider olma çabaları, 'bizkaçkişiyiz' platformu ile son dönemde ön plana çıktı...

Esasen Cumhuriyet Gazetesi'nde milli eğitim muhabiri olarak başlayan gazetecilik serüveni, Uğur Dündar'ın yol açmasıyla Arena'nın Ankara ayağı olmasıyla sürdü...Daha sonra Uğur Dündar'ı ekarte ederek KanalD'de haberin patronu olması apayrı bir sayfa...

28 Şubat'ın en cafcaflı olduğu dönemde, gelmiş geçmiş en polüler dönemini de yaşadı, aynı zamanda...

28 Şubat sürecinin Başbakan'ı Mesut Yılmaz, en büyük destekçilerinden birisiydi, zira...

Bir yerlerden aşırdığı hep ileri sürülen MİT'in tarihi ile ilgili, tuğla kalındığındaki kitabının piyasaya çıkması da yine bu yıllara rastlıyor...

Ve daha sonra ver elini Çukurova gurubu...

Çukurova Grubu'na geçerken Mehmet Emin Karamehmet'ten ne kadar transfer ücreti aldığı hep bir sır olarak kaldı...

Kimileri 'milyon' dolarlardan sözetti...

Kimileri başka rakamlardan...

Orada da 'kendisine ayrılan süre' hitam bulunca, bu kez 'kendi medyamı kendim oluşturacağım' diyerek Kanaltürk projesine daldı...

Ancak TV işi hem lüks hem de pahalı bir işti..

Sürekli para tüketen bir mekanizmaydı...

Televizyonuna kaynak bulmaya çalışırken, CHP'lilere 'Ekranım size sonuna kadar açık' mesajlarının ne anlama geldiği ise daha sonra anlaşıldı...

'Belgesel hazırlama' gerekçesiyle CHP'nin kasasından trilyonların Kanaltürk'e aktarıldığı ortaya çıktı.. CHP'li üst düzey yöneticilerin bile beğenmediği anlaşılan bu belgesel için Kanal'a aktarılan paranın çok baş ağrıtacağı belli olmuştu..

Üstelik Maliye ile de sıkıntıları vardı, Kanal'ın..

Çalışanlarına son dönemde maaş veremediği haberleri de cabasıydı...

Gazetecilerle girdiği 'Taksim'de düello' iddiaları da tam bu döneme denk gelmişti..

Morali gittikçe bozuluyor, sinir sistemi 'farklı alarmlar' veriyordu...

Başrollerden birini oynadığı cumhuriyet mitingleri, misyonunu tam olarak yapamadı..

Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığını engelleyemediği gibi, başından beri istihza ile bakıp eleştirdiği AK Parti, 22 Temmuz seçimlerinde yüzde 47 oy alıp büyük bir başarıya imza attı...

Artık Kanaltürk'ten de 'demir alma zamanı' gelmişti..

Girdiği mali krizden çıkmak ve Kanal'ı satmak için el sıkışma hazırlığı içindeydi...

Ancak bu kez sıkıştığı el çok ilginçti...

Başından beri eleştirdiği ve yerden yere vurduğu muhafazakar kesim yine imdadına yetişti...

Bugün Gazetesi'nin sahibi Akın İpek, Kanaltürk'ü satın aldı...

Tuncay Özkan, özellikle son dönemde 'yeşil sermayeyi' olabildiğine diline dolamıştı..

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere AK Parti'nin ileri gelen isimlerine ağır dille saldırmıştı...

İşte 'Kadere bak!!' dedirten satış da bu olsa gerek...

Zira, sermayenin yeşili, kırmızısı, beyazı, mavisi olmazdı...

Doğrusu da buydu..

Kanal'ın bundan sonraki yeni yapılanması, yayın politikası nasıl şekillenecek? Bunu da önümüzdeki günler gösterecek...

Ancak...

Tuncay Özkan son yıllarda eleştirilerini neredeyse hakaret dozuna verecek şekilde sürdürdüğü muhafazakar kesimin bu atağıyla başka ufuklara yelken açacak...

Kimbilir belki de bir zamanlar yerden yere vurduğu Kumarhaneler Kralı ile birlikte çalışır?

Kumarhaneler Kralı'nın müşaviri olan eski istihbaratçı ile birlikte yeni, taze projelere imza atar?

Kimbilir?