İlk Osmanlı mektebi bakın ne olarak kullanılıyor
Osmanlı'nın hatırasına büyük saygısızlık...Güney Afrika'nın Cape Town şehrinde bulunan Afrika'nın ilk Osmanlı mektebi bakın bugün ne olarak kullanılıyor?
Osmanlılar, kendilerinden kilometrelerce uzağa, Güney Afrika'nın en uzak noktasına İslamî ilimleri öğretmek maksadıyla bir temsilcisini, Ebubekir Efendiyi yollamıştı. Bu gayretli Osmanlı âliminin Cape Town'da açtığı mektep binası bugün hala ayakta, ancak şu anda maalesef gece kulübü olarak kullanılıyor.
Bilindiği üzere Sultan Abdülaziz Han döneminde (1862) Ümit Burnu'na İslamî ilimleri öğretmek amacıyla bir Osmanlı İslâm hukukçusu gönderilmişti. Üç aya varan bir yolculuktan sonra Seyyid Ebubekir Efendi (el- Emcedî) 13 Ocak 1863 tarihinde Güney Afrika'nın Cape Town şehrine ulaştı. Yanında bulunan yeğeni Ömer Lütfi, amcası ve aynı zamanda hocası olan Ebubekir Efendiye refakat ediyordu. Ömer Lütfi 1866 yılında Türkiye'ye geri dönüp Güney Afrika'daki hatıralarını kaleme alacaktı ki; bu eser, Güney Afrika Tarihi için de çok mühim ve nadir bir kaynak kabul edilir.
Ömer Lütfi, bu hatıratında ilk olarak Ebubekir Efendi'nin Wale ve Bree caddelerinin kesiştiği köşede bir okul açtığını kaydeder. İşte tarihçilerin genel olarak kaynak gösterdikleri yer, Ömer Lütfi'nin bu eserindeki bilgiden ibarettir. Buna rağmen bu okulun koordinatlarıyla ilgili kati bir bilgi, hiçbir kaynakta mevcut değildir. Wale ve Bree caddelerinin kesiştiği dört ayrı köşe olduğundan, bu tam olarak tarifi kesin olmayan bir izah olmakta ve tarihçilerin şüpheli yaklaştığı bir konu olmaktan öteye gitmemekteydi.
EBUBEKİR EFENDİ'NİN CAPE TOWN'DAKİ MEKTUBU
Cape Town Millî Arşivinde Ebubekir Efendi Güney Afrika'daki faaliyetleriyle ilgili kendi el yazısıyla Cape sömürge hükümetine gönderdiği bir mektupta bahsediyor.
Bu kayıtta Ebubekir Efendi, Wale ve Bree caddelerinin kesiştiği yerde açmış olduğu okulunun vergisinden yakınmaktadır. Okulun arka tarafında bulunan bir bölümünü kiraya verdiğini ve buradan gelen gelirin okulun masraflanna ancak yettiğini dile getirmektedir. Buradan Ebubekir Efendi'nin büyük atalarından miras kalan vakıf anlayışını, benzer bir şekilde, kendi işlettiği eğitim kurumunun bekası için yürürlüğe koymuş olduğunu da görmek mümkündür. 1866 tarihli bu mektup, Ebubekir Efendi'nin Wale ve Bree caddelerinin kesiştiği yerde açmış olduğu okuldan ve okulun bazı özelliklerinden bahsetmektedir.
OKULUN VARLIĞI VE BİNASI BELGELENİYOR
1898 yılına kadar babadan kalan Osmanlı Erkek Mektebi'nde Ebubekir Efendi'nin çocuklarının İslamî eğitime devam ettiklerine şahit oluyoruz. Yalnız, 1898'de ekonomik nedenlerle Hişam Efendi'nin adına kayıtlı bir banka ipotek kağıdıyla (mortgage bond) okulun elden çıktığı anlaşılıyor.
OKUL HALA AYAKTA AMA BOYNU BÜKÜK
Elbette işin ilginç ve daha mühim tarafı, söz konusu okulun mimari yapısının hiç bozulmadan günümüze kadar ulaşmış olmasıdır. Şimdi bu bina, tarihî miras (heritage) olması sebebiyle, iki katlı eski bir taş yapı şeklinde şehrin ortasında kalakalmış. Üstelik Afrika'ya İslam'ı yayan bu ilim merkezinin şu an bir kulüp olarak kullanılıyor olması oldukça hüzün verici.
Kaynak: Yedikıta Dergisi
-
GOK YELELİ AGOP 11 yıl önce Şikayet EtNEREDESİNİZ GENÇLER. Milliyetçi mukaddesatçı MHP'li arkadaşlarımızı konu ile yorum yapmaya bekleriz..Beğen Toplam 2 beğeni
-
kızıl elma 11 yıl önce Şikayet Etoldu mu şimdi?. İstanbulda sair illerimizdeki Osmanlı Yadigarı Vakıflara bağlı bir sürü medrese ve tarihi eser bugün nargile evi kahvehane ve hatta meyhane olarak kullanılırken Güney Afrika Cape Town'daki Osmanlı eserinden dem vuruyorsun.Sen sahip çıkmazsan ata yadigarına elin Afrikalısı ne yapar?Beğen Toplam 4 beğeni
-
SABIR SABIR 11 yıl önce Şikayet EtRecep PULAT Kardeş. Allah-ü Teala iyi niyetlerine hasene nasip etsin. Tebliğ dini islamı miras devralmış ve hazıra konmuş ve hatta sadece övündüğümüz bir meta haline getirmiş bir nesil içinde yaşıyoruz. Bunun sebebi tarihi ve dini geçmişimizin hazıfalarımıza kasten konmamış ve hatta bed gösterilmiş olmasıdır malum. Bu asır da ve nu uyurgezer nesiller içinde dahi vazifesini öğrenen öğretenler var elhamdulillah. Bu meşakkatli yolada sonu rızai ilahi olan, Adem (as) babamızın yüzünü güldüren, Cümle enbiyanın mesleği ve amacı olan ve dahi şefaatine muhtaç olduğumuz Hz. Muhammet A.S. ın huzuru ilahide işte bu amel sebebiyle bu kuluna da şefaat istiyorum dediği Ya Rahim cc. olan rabbimiz dediği insanlar halen mevcut ve aramıza ehli dünyanın çektiği perdeler sebiyle aramadan bulamıyoruz. Bizim bu zaman da ki sınavımız da belki aramak ve yola koyulmak belki Selmanı farisi misali.Beğen Toplam 3 beğeni
-
Recep PULAT 11 yıl önce Şikayet EtTeknoloji Çağı. yaşamış olduğumuz teknoloji çağında osmanlının izinde gitmek bi hayli zor ama yeni bir devir olurdu, atalarımızın bu tür çalışmalarını gördükce insanın içinde gururla karışık bir hüzün beliriyor, hem emanete sahip çıkamamamız, hemde atalarımızın yaptıklarnı yapamamamız insanı hüzünlendiriyor, ama onlar 3 aylık yollara sıkılmadan Allah yolunda en büyük cihadı yapmışlar, "Emri bil Ma'ruf Nehyi Anil münker" Doğruyu öğretme Kötülükten men etme emri için her türlü seferberliği yapmışlar Allah bizi onların duasına katsın onlardan Razı olsun, Mekanlarını Cennetin En üst mertebelerinden eylesin, Bizide Affetsin...AminBeğen Toplam 12 beğeni