Barla'da Bediüzzman Müzesi kuruluyor
Bediüzzaman Said Nursi için 1927-1934 yılları arasında sürgünde yaşadığı Isparta'nın Barla beldesinde müze kurulacak.
AK Parti Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç, Kültür ve Turizm Bakanlığı Başmüşaviri Abdurrahman Çelik ile Barla Platformu Başkanı Sait Yüce, Isparta Öğretmenevi'nde basın toplantısı düzenlendi.
Bilgiç, Barla'nın hem Türkiye hem de dünyanın birçok yerinden gelen ziyaretçilerle çekim merkezi olduğunu, yılda 600 bin civarında kişi tarafından ziyaret edildiğini söyledi.
Barla'ya gelen ziyaretçilerin istenildiği gibi ağırlanamadığını belirten Bilgiç, beldenin fiziki altyapısının daha iyi hale getirilmesi için plan hazırlamaya karar verdiklerini anlattı.
Hazırlanacak master planı ile kamulaştırılması gereken ve korunma altına girecek alanların tespit edileceğini ifade eden Bilgiç, Çelik ve Yüce ile bunun tespitlerini yaptıklarını, ilk olarak otopark, şadırvan, abdesthane gibi acil düzenlemelerin gerçekleştirileceğini kaydetti.
Başmüşavir Çelik ise Barla'nın uzun devreli gelişim planının oluşturulması üzerinde durduklarını, Barla'nın gelecek nesillere daha iyi aktarılması için bu tür planlamaların mutlaka yapılması gerektiğini dile getirdi.
Öncelikle küçük çalışmalardan başlayıp büyüğe doğru bir master planı hazırlanacağını bildiren Çelik, ortaya konulması gereken çalışmaları netleştirdikten sonra sürecin yakından takip edileceğini kaydetti.
Yüce de Said Nursi'nin dünyada bilinen 54 dile çevrilmiş eserlerinin dörtte üçünü Barla'da kaldığı yıllarda telif ettiğini vurgulayarak, Barla'nın önemine istinaden hazırlanan master planında Bediüzzaman Said Nursi Müzesi'nin kurulmasının ön görüldüğüne dikkati çekti.
Müzenin yer tespitinin yapıldığını belirten Yüce, şöyle konuştu:
"Barla'da yaklaşık 12 bin metrekarelik alanda içinde restoranı, kafeleri, otoparkı, abdest alma yerleri ile 5 bin metrekare müze alanı olacak. Bediüzzaman sadece bir din adamı değil. 1. Dünya Savaşı'na katılmış, yüzlerce talebesi şehit olmuş, Rusya'da esir düşmüş, esarette kaldıktan sonra İstanbul'da Enver Paşa tarafından karşılanmış, padişah adına devlet liyakat madalyası takdim edilmiş bir kişidir. Bu madalya da bu müzede sergilenecek. İstanbul'un İngiliz işgalinden kurtulmasında çok büyük yararları olmuş. Mustafa Kemal ve arkadaşları Bediüzzaman'ın bu tarafını bildikleri için Meclis'ten şifreli telgraflarla onu Ankara'ya davet etmişler. Milli mücadeleye çok büyük desteği olmuş bir şahsiyettir. Bunlarla ilgili bilgi belge ve dokümanlar da teşhir edilecek."
Risale-i Nurların orijinallerinin bulunduğunu ifade eden Yüce, "Bunları teşhir etmenin ötesinde insanların hem dünya hem ahiret saadetini kazanmaları için yazdığı eserlerin mahiyetleriyle ilgili en az üç dilde olmak üzere görsel ve sesli tanıtımı yapılacak. Gelenler Bediüzzaman hakkında ciddi bir kanaat sahibi olarak Barla'dan ayrılmış olacak. Proje hazırlandı. Yer tespiti yapıldı. İnşaata başlanacak" diye konuştu.
Risale-i Nur Külliyatı'nın basımı
Risale-i Nur Külliyatı'nda, kanuni ve atanmış mirasçılarının tam belirlenememesi, son yıllarda eser üzerinde bazı yayınevleri tarafından sadeleştirme, değiştirme ve tahrif etme gibi çalışmalar yapıldığını dile getiren Yüce, bunu aşmak için TBMM'nin ilgili komisyonlarında çözüm geliştirildiğini vurguladı.
Çözümün bu eserleri engellemek veya tekele almak değil, Risale-i Nurlar'ın yazarının iznine uygun, bugün vasiyeti ile varis bıraktığı talebelerinin rızası uygun olarak gerçekleştirileceğini kaydeden Yüce, şöyle devam etti:
"Bunları okuyan binlerce insan hapiste kaldı. Çok şükür uzun süre yasak olan bir eser, bu hükümetimiz döneminde kamuya yararlı bir eser olarak kabul edildi ve devlet korumasına alındı.
Bu, eseri yücelten, adeta itibarını iade eden önemli bir adım. Bu asla tekele almak değil, o eserin değerini yücelten bir müdahale oldu. Yıpratmaların, oluşturulmak istenen algının haksız olduğunu söylemek isterim. Çünkü arkasında başka siyasi maksatlar var. Bunu ifade edenler de Risale-i Nur camiası içinde yüzde 1'lik bir gruptur. Onların siyasi tercihlerle başka şeylerle bu niyetlerini açığa çıkaran gelişmeler oldu.
Risale-i Nur'un bandrolleriyle ilgili Meclis'te yapılan çalışmayı siyasi maksatla başka yere kanalize ettiler. Hükümete karşı çıkmak için bunu kullandıkları net görülüyor. Bediüzzaman'ın bugün hayatta olan 5 talebesi var. Bıraktığı vasiyetnamede talebelerinin isimleri var. Bu 5 kişi yapılan işlemden memnunlar. Tehlikeli ve sakıncalı olmadığını söylediler."
Cumhurbaşkanı seçimi
Bilgiç, bir gazetecinin, "Akrabanız olan cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'na karşı tutumunuz ne olacak" sorusuna şu yanıtı verdi:
"İhsanoğlu çatı aday olarak gösterildi. Kendisine hayırlı olsun. Kuzenimin eşi olur. İyi bir insan, yakınım olabilir ama cumhurbaşkanlığı meselesi farklı bir mesele. Bizim buradaki tavrımız açık ve net. Biz sonuna kadar bu millet adına, bu milletin birlik beraberliği adına, Türkiye'de son dönemde kazanılmış kazanımlar adına, reformların devamı adına sonuna kadar Başbakanımızın 12'nci Cumhurbaşkanı olması için elimizden gelen desteği vereceğiz."
"Ekmeleddin Bey'e sevgim saygım var ama Cumhurbaşkanlığı meselesi denildiğinde Ekmeleddin Bey'in de konuşmalarına baktığınızda Başbakanımızın bu ülke için yaptıklarını kendisi de takdir ettiğini ifade ediyor" diyen Bilgiç, memleketin Erdoğan'a cumhurbaşkanı olarak ihtiyacı olduğunu ifade etti.