"En büyük ırkçılığı yapan PKK terör örgütüdür"

YAHYA SEZGİN / ŞENER TOKTAŞ - Muş'taki aşiret temsilcileri, son günlerde güvenlik güçlerinin yanı sıra sivilleri ve siyasileri de hedef alan bölücü terör örgütüne tepki gösterdi.

Sason aşiretinin ileri gelenlerinden Nurul Emin Yamaç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, terör örgütü PKK'nın bölgede hizmet için siyaset yapanları katletmesini kınadı.

Terör örgütünün kendisinden olmayanları katletmesinin insanlık suçu olduğunu vurgulayan Yamaç, "En büyük ırkçılığı yapan PKK terör örgütüdür çünkü bölgede onlar gibi düşünüp hareket etmeyen insanları gözlerinin yaşına bakmadan infaz ediyorlar." dedi.

- "Tüm terör örgütlerini reddediyoruz"

Yamaç, terör örgütünün yaptıklarının hiç bir dinde ve kitapta yazmadığını dile getirdi. Terör örgütlerinin tümünü lanetlediklerini belirten Yamaç, "Bunlar kendilerinden olmayanları katlediyorlar. Biz tüm terör örgütlerini reddediyoruz. Kur'an ırkçılık yapanları reddediyor. İster Yahudi olsun ister Hristiyan olsun bize zarar vermedikçe onlar da bizim gibi insandır. Bütün insanlar bizim kardeşlerimizdir." diye konuştu.

Muş'taki Zazaların ileri gelenlerinden Ferzende Aras da bütün Müslümanların kardeş olduğunu, kardeşin kardeşi öldürmesinin İslam dininde bulunmadığını ifade etti.

Bölgede devletle halkın bütünleşmesi gerektiğinin altını çizen Aras, aşiret olarak Türkiye'nin parçalanmasını isteyen terör örgütünü kınadıklarını vurguladı.

- "PKK, Kürt halkını temsil edemez"

Bidri aşiretinin temsilcilerinden Gıyasettin Seçkin ise PKK'nın Kürt halkını temsil etmediğini aktardı. Terör örgütünün ateist, Leninist ve Marksist bir yapıya sahip olduğunu söyleyen Seçkin, şöyle konuştu:

"Kürt halkı ise tamamen mütedeyyin ve İslamiyet'e inbisat eden bir halktır. Bu halkın böyle bir örgüte, böyle bir yapıya destek vermesi veya onların bizim temsilcimiz olması mümkün değildir. Bir siyasi partinin görevlisini, il başkanını, ilçe başkanını öldürmek, silahla zoruyla, baskıyla veya devre dışı bırakmak, bu iğrenç bir şey. Kabul edilecek savunulacak bir yanı yoktur. Bu gibi hareketler meşru olan siyasi partilerin görevlilerine karşı kim tarafından gelirse gelsin, toplum olarak tüm Türkiye buna karşı net tavrını koymalı ve lanetlemeli."

Seçkin, toplumun 15 Temmuz darbe girişiminde bilinçlendiğini ve bazı şeylerin farkına vardığını anlattı. Artık bu toplumun yabancı ülkelerin oyununa gelmeyeceğini bildiren Seçkin, "Artık bizim kardeşlerimizi bize karşı kışkırtmasınlar. Artık oyunları bitti. Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Çerkez'i tüm İslam alemi artık tek vücuttur. Artık kendi yolunu çizebilir, ayakta durabilir." dedi.

- "PKK zarardan başka bir şey vermedi"

Bekiran aşireti ileri gelenlerinden Turan Süme ise PKK'nın siyasiler ve sivilleri hedef alan saldırılar gerçekleştirmesini şiddetle kınadıklarını belirtti.

Siyasetin silah ve zorbalıkla değil Meclis'te yapılabileceğine aktaran Süme, şunları söyledi:

"Biz huzur istiyoruz, milletin refahını istiyoruz. AK Parti iktidarı 13 yılda büyük işler yaptı. PKK kullanılıyor, başkalarının maşasıdır. Bu millete zarardan başka hiçbir şey vermedi. İktidar partisinin teşkilatlarına ve yöneticilerine saldırmakla sözde ülkeyi karıştırmak istiyorlar ama bizim ülkemiz bu oyunlara gelmez. Bunlar istedikleri kadar uğraşsınlar artık bitecekler. Birinin haklarını savunuyorsan onu öldürerek haklarını savunamazsın. Siyasi ve demokratik yollarla bu sorunu çözmemiz lazım. Hepimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız, bu bayrağın altında yaşıyoruz. Bir siyasetçinin çocuklarının gözleri önünde katledilmesine bir vatandaş olarak sessiz kalamayız."

- "Bu saldırıların faydası olmadı"

Bitlis'teki Medrese Alimleri Vakfı (MEDAV) Genel Sekreteri Nisamettin Yakışık da bölgede sinsice gerçekleştirilen bütün katliamları lanetlediklerini ifade ederek vefat edenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifa diledi.

Söz konusu saldırıların bütün Müslümanlara, insanlara ve özellikle de halkların kardeşliğine yapıldığına işaret eden Yakışık, şunları kaydetti:

"Başımız sağ olsun. Bu tip saldırılar yıllarca denendi fakat bir faydanın sağlamadığı da herkesin malumudur. Dileğimiz, geçmişten ders alıp tekrar katliamların olmaması için adımlar atmaktır. Huzur ve sükunetin hemen gerçekleşmesi için de mükelleflerin gayret etmeleri dinimizin emri ve aklın gereğidir. Aksi takdirde tasavvur edilmeyecek bela ve musibetlerle karşı karşıya kalacağız."