Seyyid Kutub'a ağıt, "Darbeye Direniş" şarkısı oldu
Iraklı Şair Zünnun Yunus Mustafa'nın Seyyid Kutub için yazdığı ağıt (mersiye), "Rabia işareti"nden sonra Mısır'da darbeye direnişin ikinci sembolü haline geldi.
Mısır'da 1966 yılında Seyyid Kutub'un idamı üzerine o sırada hapishanede tutuklu bulunan Musullu Şair Zünnun Yunus Mustafa, Kutub'un cezaevindeki ülküdaşlarına hitaben yazdığı, "Kardeşim parmaklıklar ardında olsan da hürsün / Kardeşim prangaya vurulsan da özgürsün" mısralarıyla başlayan ünlü şiirine aynı vezinde yazdığı mersiye ile cevap vermişti.
Musullu Şair Zünnun Mustafa'nın şiirinin bestelenmiş ezgisi, sosyal medya üzerinden çok sayıda internet kullanıcısı tarafından da paylaşıldı.
Şiirin Türkçe söylenişi şöyle:
Kardeşim sana gözler ağlayacak
Gözyaşları sel olup çağlayacak
Gözyaşlarım kurursa bulutlar kanayacak
Kabrini yaseminlerle donatacak
Kardeşim umutsuzluğa kapılmadık kapılmayacağız
Ne kadar yakarsa yaksın kalbimizi hüzün
Cennetlerde buluşma umudu
Mümin gönüllerde kanatlanacak
Kardeşim sen yürüdün ateşlere
Bana düşen birkaç kıvılcım sadece
Sen sönmeyen, sönmeyecek meş'ale
Bizler yakıtız işte bu meş'aleye
Kardeşim bekle yarın da yaşayacaksın
Sonsuzluk emeli boy atıp filizlenecek
Eğer yırtarsak hayatın gömleğini
Bizim randevumuz zafer olacak
Kardeşim ölsen de yaşayacaksın bizimle
Sanki yokluk rüzgarı hiç uğramamışçasına
Sevineceksin prangalar vurulsa da
Sevgiyle kuşatılacaksın aramızda
Kardeşim kanlar aydınlatacak karanlığı
Aşkı ve barışı ekecek
Hilalin ışığını örtmeye çalışırlarsa
Senin ardından dolunay çıkacak
Kardeşim seni anınca gözyaşları sel olur
Yerinden çıkacak gibi olan kalbi teskin için
Akışı secdedir Alemlerin Rabbi'ne
Seni hatırlatır rüku makamında
Kardeşim sen nurusun bu hayatın
Ölümünle öldürürsün ölümü
Zulmün karanlık gecesinde tutuştur
Halkların kandilini ve ateşini tağutların
Kardeşim yazgısı böyledir kaderin
Sen şehit ve kahraman yazılmışsın
Binbir çeşit işkenceyi tatsan da
Yine bu yolda yürüyeceksin
Kardeşim uyku tutmaz gözlerimizi
Kardeşim taş kalpleri oynatırız yerinden
Bütün ağızlar bu zulmü haykıracak
Bütün diller dönecek bu ölümle
Kardeşim biz sui zanda bulunmadık asla
Senin gibi yüce ruhlu gülendama
Eğilmeni senden kim isteyebilir ki
Ne zarar verir ki sana kulların mekri
Şair Zünnun Mustafa kimdir?
Irak'ın Musul vilayetinde 1939 yılında doğan Şair Zünnun Yunus Mustafa ilk tahsilini Musul'da gördü. 1959 yılında Musul'daki halk ayaklanmasının içinde yer aldı, 1960 yılında General Abdulkerim Kasım aleyhine konuştuğu bir hutbesi üzerine cami çıkışında tutuklandı.
1964 yılında Kahire'ye giderek lisans üstü eğitim görmek isteyen şairin hazırlık sınıfını geçmesi mümkün olmadı. 1971-1975 arasında Cezayir'de olmak üzere daha çok Musul ve Bağdat'ta eğitim alanında çalışan Zünnun Mustafa 1996 yılında Musul Üniversitesi'nde doktorasını tamamladı.
-
hacı mustafa ersözlü 11 yıl önce Şikayet EtAŞIK SEYRANİ'Yİ HATIRLADIM. Aşık Seyrani Sultan Abdülmecit zamanında padişahın huzurunda âşıkların katıldığı bir yarışma düzenlenir. Yarışmaya Seyranî de katılır. Yapılan atışmada birinci olur. Belirlenen ödül dışında padişah şaire samur kürkünü hediye eder. Seyranî saraydan ayrıldıktan sonra, dışarıda soğuktan titreyen bir fakir görür ve kürkü fakire giydirir. Bunu sultana hakaret olarak görenler olayı sultana ulaştırırlar. Seyranî huzura çağrılır. Sürgün cezasıyla tehdit edilir. Seyranî padişahın huzurunda “Şehr-i hakikata doğru gidenin” diye başlayan “Hakkın mekânından özge bir mekân/Bulmak mümkün ise bul gönder beni” ile biten şiirini okur.Beğen Toplam 1 beğeni
-
hacı mustafa ersözlü 11 yıl önce Şikayet EtAŞIK SEYRANİ'Yİ HATIRLADIM. Şehr-i Hakikata Doğru Gidenin Şehr-i hakikata doğru gidenin Ayağı altına yol gönder beni Fazilet elinde şahlık edenin Rabbim kapısına kul gönder beni Cehennem yoluna sapsam da şayet Cennete rehberim ol gönder beni Bozmak mümkün ise aklın bikrini Boz da bakir iken dul gönder beni Ey Seyrani fermanıdır kün fe kan Mantuku vahiddir kudret-i lisan Hakkın mekanından özge bir mekan Bulmak mümkün ise bul gönder beni Aşık Seyrani ,Beğen