Erdoğan: Onu anlatmaya kelimeler kifayetsiz
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kırşehir'de 'Neşet Ertaş 1'inci Bağlama Müzik Kültür Sanat Ödülleri' dağıtım törenine katıldı. Başbakan Erdoğan burada bir konuşma yaptı.
İşte Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
-Bizi garip bıraktı. Tesellimiz şu ki nice sevdiğine ve en önemlisi de aslına kavuşmasıydı. Turabtan yani topraktan geldiğini biliyordu.
-Sevenlerine ayağınızın turabıyım diye sesleniyordu. Nihayetinde aslı olan, özü olan toprağa döndü. Biz de ona döneceğiz. Ben şu anda hiç şüphe etmiyorum. Neşet Ertaş tıpkı Yunus gibi, ete kemiğe bürünmüş Neşet diye görünmüş...
-Şahsen 21. yüzyılda bir Yunus Emre tanımış olmanın, onunla tanışmış olmanın, sohbet etmiş olmanın gururunu yaşıyorum.
TARİFSİZ HEYECAN
-Bir saz ve söz ustasının, gerçek bir gönül dostunun, doyumsuz muhabbetine mazhar olmanın bugün bile tarifsiz heyecanını yaşıyorum. Öyle isimler vardır ki, tarihin sahnesinden, milletlerin kader levhasından sessizce gelir geçerler.
-Kimi zaman varlıklarını kimse hissetmez. Harbi kıymetini kimse bilmez. Ne zaman bilinir? Göçtükten sonra... Çoğunlukla yaşarken kimse vefa da göstermez. Ama geride öyle bir iz ve aşk bırakırlar ki, insan var olduğu sürece o izi silemez.
-Gönlünden atamaz. Her medeniyetin bir özü ve temel yapıtaşı vardır. Bizim medeniyetimizin özü her zaman aşk olmuştur. O aşk meşk getirmiştir. Medeniyetimiz aşk ile ve aşk üzerine inşa edilmiş o şekilde bir sevgi ve gönül medeniyeti olmuştur.
-Elbette bu büyük medeniyetin hamurunda, şehitlerimizin kahramanlarımızın kanı ve alın teri var. İlmin sanatın gayretin cehdin ve mücadelenin tesiri vardır.
"TERTEMİZ BİR AŞK MAYASI VARDI"
-Bütün bunlardan öte bu medeniyetin özünde Hz. Mevlana Hacı Bektaş, Ahmedi Hani'nin, Yunus Emre'nin, onlarca gönül dostunun ve Neşet Ertaşın sarsılmaz bir inançla toprağa zerk ettikleri o tertemiz aşk mayası vardı.
-Neşet Ertaş sadece bir aşık değil, sözüyle ve yaşantısıyla aşkın müşahhas bir timsalidir. Sanatkarlar bu fakirden çok daha iyi bilirler, insanda aşk yoksa, sazı eline almasın diyordu. Bir Dolmabahçe sohbetinde bu ifadeyi kullanmıştı.
"GÜZEL CEMALİ YÜREĞİNE DOLMASA ÇALAMAZDI"
-Sözünü ve sazını aşkıyla süsleyen değil, o Hakk aşkını sözüyle ve sazıyla ifade edebilen, mana yükleyen büyük bir sanatçıydı o.
-Ne güzel söylüyordu: Tüm canların Hakk olduğunu bilmese, Hakkın aşkı yüreğine dolmasa, o güzel cemali yüreğine dolmasa, bu sazı çalamazdı.
-Merhum Neşet Ertaş medeniyetimizin hamurunu aşk ile mayalarken, millet mefkuremizin tarihini de aşk ve muhabbet ile inşa eden bir gönül mimarıdır.
HİÇBİR ZAMAN İTİRAZ VE İSYAN ETMEDİ
-Muhatabi insandır, candır. İnsana gönül nazarıyla bakıyor ve gönül diliyle sesleniyordu. Sakın ola ha insanoğlu incitme canı, incitme her can bir dal Hakka bağlı, İncitme canı incitme... diyordu... Ertaş, insana gönül nazarıyla bakıyor, gözün diliyle sesleniyordu.
-Gariplik ve gurbetin ve yoksulluğun ne olduğunu çok acı bir şekilde yaşayarak öğrenmişti. Kara yüreklililer derlerdi boynunu eğerdi. Hiçbir zaman isyan etmedi, itiraz etmedi.
-En ağır yoksulluk dönemlerine rağmen kendisi de akrabaları da hak yemeyi borca vefasızlığı akıllarından bile geçirmediler. Büyük bir tevekkül ile sazını ve sözünü kendisine azık edinip, tam bir tevekkülle Çiçek dağının yürekli bir evladı olarak yaşadı.
KELİMELER KİFAYETSİZ KALIYOR
-Sabrı ve sadakati gösterdi. İnsana ve cana ait sözleri bu yüzden çok değerlidir. Hakk bildiği yoldan ayrı gitmedi. İnsanı insandan ayırt etmedi. Gönüller kırıp can incitmedi. Bir garip sazımı çaldım, diyordu...
-Neşet Ertaş'ın anlatmak zor. Onu anlatmaya kelimeler kifayetsiz kalıyor.
-Babası, Neşet Ertaş'a 'aşkınan çalışan yorulmaz' derdi.