'Bakan yumruklayan MHP'li' olmadı

Saldırganın Facebook profilindeki MHP ambleminden yola çıkarak, Bakanı yumruklayan saldırganı MHP’li yaptık. Özal’ın ölümüne suikast dedik işi Ergenekon’a ihale ettik; stat dışında polisle çatışan taraftarlar için sahaya indi başlığını kullandık. Üstüne bir de Bakan Baykal’a sormadığı halde ‘Mesajı kim yazdı?’ diye Bakan’ın ağzından biz sordurduk. Ardından çıkıp, ‘Hürriyet’in Okur Temsilcisi nasıl bir yaptırım uygulayacak, neden Yılmaz Özdil’e yaptırım uygulanmıyor?’ diye haber yapalım dedik… Oldu mu, bence olmadı…

TEHLİKELİ HAREKETLER BUNLAR

Ahmet Türk’e atılan yumruğun ardından bir yumruklama olayı da Kayseri’de yaşandı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ı hedef alan yumruklu saldırının ardından haber merkezleri harekete geçti. Bakan’ın sağlık durumu yakından takip edilirken bir yandan da saldırganla ilgili bilgiler akmaya başladı.

Saldırganın Facebook profilinden hareketle hazırlanan bir haber Haber 7’de de kullanıldı. Haberin başlığı “Saldırgan MHP’li ve Yılmaz Özdil hayranı” Haberde saldırganın Facebook sayfasında MHP amblemi olduğu, Alparslan Türkeş’in mezarının yanında fotoğrafı bulunduğu, Yılmaz Özdil’le ilgili sayfaya hayran olduğu vb bilgiler var.

İşin teknik kısmına gelirsek; bir kişinin bir partili olduğu o partiye resmi olarak kayıtlı olması anlamına gelir ki, bu yönde bir veri elimizde yok. O kişinin MHP ya da başka bir parti sempatizanı olması, bir partiyi sevmesi bize ve kimseye ‘Saldırgan X partili’ deme hakkı vermez. Ki saldırganın Facebook sayfasında MHP amblemi olması o kişiyi kesinlikle MHP’li yapmaz. Aynı mantığı Danıştay saldırısında yürütüldüğünü hatırlıyorum. Saldırıyı gerçekleştiren şahsın aracında çıkan bazı gazete kupürleriyle saldırı muhafazakar camianın üstüne yıkılmaya çalışılmış ve Vakit gazetesi de Danıştay üyelerini hedef göstermekle suçlanmıştı. Hatta gazetenin biri o dönem ‘Türkiye’nin 11 Eylül’ü diye manşet atmıştı. Sonradan anladık ki, hepsi bir planın parçalarıymış.

Şimdi dönelim konumuza; AK Parti’li bir bakana, MHP’li bir kişinin saldırdığını duyurmanın ciddi sonuçlar doğuracağını az çok hepimiz hesap edebiliriz.

Haberi hazırlayan editörümüz izinli olduğu için yazıyı hazırlarken kendisine sorma imkanım olmadı. Ama gerçekten merak ediyorum bu başlık sadece haberin çok okunması için mi atıldı? Toplumda yaratacağı etki düşünülmedi mi? Çok okunmak adına pervasızca atılan başlıklar, sonu hesap edilmemiş adımlar. Gerçekten üzücü.

Konuyu görüştüğüm iki editör, başlığın yanlış olduğunu, hatta Facebook sayfasının bile kişiye ait olmayabileceğini yönünde görüş belirtti. Ardından haberin başlığını “Saldırganın çok ilginç Facebook profili” olarak değiştirdik.

ÖZAL SUİKASTİ İLE ÖLÜMÜ KARIŞTI

“Özal suikastında Ergenekon parmağı” başlığını görünce Kartal Demirağ’ın Özal’ı öldürmek için giriştiği suikast üzerine bir haber okuyacağınızı düşünüyorsanız, yanıldınız…

Haberin spotuna bakalım: “Turgut Özal'ın kardeşi Korkut Özal, ağabeyinin ölümünün ardında birçok bilinmeyen bulunduğunu belirtiyor ve Turgut Özal'ın ölümüyle bugün davası görülmekte olan Ergenekon'un parmağı olacağını iddia ediyor.”

Haberin içeriğinde de Özal’ın ölümündeki şüpheler, ağabeyi, eşi ve çocuklarının ölümle ilgili şüpheleri dile getiriliyor.

Haberde de Kartal Demirağ’la ilgili herhangi bir bilgi yok. Haber rahmetli Özal’ın ölümüyle ilgili. Ama editör Özal’ın suikast sonucu öldüğünden o kadar emin ki, başlığında ‘Özal suikastı’ demiş ve haberin içinde imalarla derin bir yapılanmadan bahsedilse de işi Ergenekon’a ihale etmiş.

“İRAN’DA ERDOĞAN TEPKİSİ”

Haber 7’nin manşet haberlerinde iki başlık kullanıyoruz. Haberin asıl başlığı yanda yer alırken, ‘üst başlık’ dediğimiz büyük harflerle yazdığımız yerde de haberin içinde dikkat çekilmek istenen unsurlar belirtiliyor.

Geçen hafta ‘Doğan her çocuğa bin dolar verilecek’ başlıklı haberin üst başlığı ‘İRAN’DA ERDOĞAN TEPKİSİ’ydi.  Haberin içeriğinde İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejat’ın nüfus planlamasına karşı çıkışı ve çocuk sayısını arttıracak politikaları anlatılıyordu. Haberde Başbakan Erdoğan’ın ‘üç çocuk’ tavsiyesine de atıfta bulunuluyordu.

Ancak ciddi sayılabilecek oranda haberin başlığının yanıltıcı olduğu uyarıları geldi. Özellikle ‘İran’da Erdoğan tepkisi’ okurlar tarafından farklı algılandığı için, bu başlığın maksadını aştığı uyarılarını aldık. Çağrı Güler de konuyu farklı anlayanlardan. Kendisine durumu izah ettiğimde ‘Erdoğan Tepkisi’ yerine ‘Erdoğan Etkisi’ni önerdi.

Açıkçası ilgili haber ve başlık için ‘tepki’ kelimesinin doğru bir tercih olduğunu düşünmüyorum. Okurumuzun önerisi de gayet yerinde.

SAHAYA DÖKÜLEN TARAFTAR YOK!

Başka bir haberin başlığı ‘Bu maç taraftarı sahaya dökmeye yetti’… Haberi okuyup, videoyu izlediğimizde sahaya dökülen bir taraftar göremiyoruz. Haber metninde de yok. Stat dışında taraftar ile polis arasında çatışmalar yaşandığı yazıyor.Başlık ve içerik yine örtüşmüyor. Ve gelen uyarılar üzerine haberin başlığı ‘Bu maç taraftarı çıldırtmaya yetti’ olarak düzeltiliyor.

KİM YAZDIRDI BU BAŞLIĞI?

Bu hafta başlıklardan gittik. Bu da başka bir başlık: “Bakan Baykal’a mesajı kim yazdı dedi?”  Haber özetle, Kutlu Doğum Haftası törenlerinde konuşma yapan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın konuşmasını tebrik eden Devlet Bakanı Faruk Çelik’le, Baykal arasında geçen bir diyalog üzerine hazırlanmış. Ama bu diyalogda, habere yansıyan, ‘Mesajı kim yazdı?’ gibi ne bir soru var ne de cümle. Neyse ki bu başlık daha sonra ‘Baykal’ın Kutlu Doğum mesajını kim yazdı?’ şeklinde değiştirildi.

GENEL YAYIN YÖNETMENİ HAKSIZ OLUR MU?

Hürriyet’in yeni Genel Yayın Yönetmeni ile birlikte gazetede bazı şeyler değişmeye başladı. Uzun süredir boş olan Hürriyet Okur Temsilciliği koltuğuna Faruk Bildirici oturdu. Bildirici ilk yazısında Yılmaz Özdil’in ‘Yumruk’ başlıklı yazısını şiddeti körüklediğini belirterek, bunun Doğan Medya Yayın ilkelerine de aykırı olduğunu yazdı.

Haber 7 Genel Yayın Yönetmeni Ünal Tanık da, bu konuyu haberleştirmemi istedi. Tanık’ın yaklaşımı, ‘Özdil yanlış yaptı, yaptırımı ne olacak? Yanlış yaptı demek yeterli mi?’ soruları üzerineydi.  Ben bu yaklaşımın Okur Temsilciliği kurumu üzerine yürütülmesi gereken bir sorun olduğunu, aynı durumun bizde de geçerli olduğunu söyledim. Açıkçası Okur Temsilcisi’nin yaptırım gücü tartışmaya açılmalıydı ama sırf ‘Yılmaz Özdil’e bir yaptırım uygulanmadığı için değil…

Ardından haberi hazırlayarak manşet bölümünden yayınladım. Ancak, Ünal Tanık’la aramızdaki anlaşmazlık yayından sonra da devam etti ve Tanık, ‘Bu yanlışın bir yaptırımı olacak mı?’ yaklaşımıyla başlık ve spotu dizayn etmemi istedi. Ben ise buna itiraz ederek, bu tartışmanın başka bir zaman daha rahat yapılacağını, tartışma öznesi Yılmaz Özdil diye bu tartışmayı yapmamamız gerektiğini savundum. Tartışmayı kim kazandı dersiniz?

Haber manşetten düşerek, içerilerde kendine yer buldu… Bir nevi ‘arşive manşet’ oldu…

EDİTÖR DE OKURDAN ŞİKAYETÇİ

Geçen hafta yanlış bir başlıkla ilgili okur tepkisini Yayın Koordinatörü Yaşar İliksiz’e iletirken, ‘Okur Temsilcisi’ne malzeme çıkartın’ diyerek takıldım. ‘Habire bize vuruyorsun, sesimiz çıkıyor mu?’ serzenişi peşinen geldi. Sohbet sırasında, Yayın Koordinatörü,  'BATI’yı korkutan KOMİK manzara' başlıklı Cemal Demir haberine gelen yorumlardan oldukça içerlenmiş. ‘Ben saatlerce uğraştım, videoyu buldum, kestim biçtim yayınladım hala bana ‘niye tercüme etmedin’ diye kızıyorlar. Hâlbuki haberi okusalar videoya tercümeye gerek olmadığını anlarlar’ diyerek bazen okurun haksız eleştiriler yaptığını, harcanan emeklerin karşılığının verilmediğini söyledi.

Ey okur, sen editörden şikayetçisin ama editör de senden şikayetçi. Ben ikisi arasında akımı ağlayan tel gibiyim…

‘AHLAKSIZ’ AĞIR KAÇTI

Hafta sonu oynanan Fenerbahçe-Beşiktaş karşılaşmasında, futbol sahalarında az rastlanan bir olay yaşandı. Fenerbahçeli futbolcu penaltı atışı öncesinde, penaltı noktasını kramponlarıyla eşeleyerek, atış için kötü bir zemin oluşturmaya çalıştı. Haber 7 de bu hareketi eleştiren bir haber yayınladı.  ‘Bilica’dan spor tarihine geçecek ayıp’ başlığını taşıyan haberin bu halinde bir kusur yok. Ama haberin manşette olduğu saatlerde görünen üst başlığında “AHLAKSIZLIĞIN BÖYLESİ” ifadesi kullanılmış. Yapılan hareketin doğru olmadığını kabul ediyorum ama ‘AHLAKSIZ’ sıfatının ağır olduğu söylemeden de geçemeyeceğim.

12-18 NİSAN TARİHLERİNİN ÇOK OKUNAN HABERLERİ

F.Bahçe 'Devam' dedi Kartal havlu attı! 84,703
Tatlıses milletvekilliği adaylığını açıkladı 74,226
Telli Nine'ye koltuğunu veren Vali bıraktı! 64,044
YGS soru ve cevapları TIKLA İNDİR 63,306
Ahmet Türk'e yumruklu saldırı VİDEO 62,490
İkbal Gürpınar'dan gözüyaşlı tepki VİDEO 58,893
Baykal, Hz. Muhammed'i anlattı İZLE 56,422
Yürekleri ağza getiren rekor VİDEO 52,984
Samsun'da polis aracı tarandı: 2 şehit 52,664
İşte arabesk aleminin gerçek kralı 52,295
Samsun Valiliği, Türk'e saldırının faturasını kesti 51,637

İhsan AYDIN - Haber 7
Okur Temsilcisi
ihsan.aydin@haber7.com