Ezanı sevmeme hakkı yok mu?
TSK içindeki rütbe savaşlarında basın da kullanılıyor. Son örneği 'ezan rahatsızlığı' oldu. Bir ses kaydı ne zaman haber, ne zaman özel alan olur?
‘Balyozcu paşanın ezan sesi rahatsızlığı’ başlığı beni rahatsız etti. Bu haberi yayınlayanlar rütbe savaşlarının tarafı olmuştur…
10 kamyonla 350 bin ton domates taşınır mı?
Dahi matematikçinin kararsızlığı Haber 7’yi zor duruma düşürdü. Neyse ki olay tez zamanda aydınlandı.
RÜTBE SAVAŞLARINDA BEL ALTI TAKTİKLER
İnternettin etkinliğini arttırmasından sonra, belli dönemlerde medyaya sürekli bazı ses ve görüntü kayıtları servis ediliyor. Kimin servis ettiği, dinlemelerin legal mi illegal mi olduğu yönünde bir bilgi yok. Birçoğunun illegal olduğu net biçimde anlaşılıyor. Ses kayıtlarının birçoğu toplumu yakından ilgilendiren konularda ve önemli bilgiler içeriyordu. Haber 7’de bu ses kayıtlarının bir kısmını yayınladık. Yayınlamadıklarımız da oldu… Kıstasımız kamu yararı ve özel hayat kriterleriydi.
Eskiden bu tür ses kayıtları, özel bilgiler gazetelerin, televizyonların genel yayın yönetmenlerine giderdi. Onlar da kasalarına koyar ve duruma göre ellerindeki bu bilgileri kullanırdı. Bazen özel işleri için, bazen toplumu yönlendirmek için... Şimdi ses kayıtlarını servis edenler, internetin nimetlerinden faydalanarak bu işi yapıyorlar. En son eski CHP lideri Deniz Baykal olayında olduğu gibi. Kayıtları servis edenler belli bir gruba bağlı kalmıyorlar böylelikle.
Geçen hafta servis edilen iki ses kaydından birinde, tümgeneral olduğu iddia edilen bir kişi çocuklarına tavsiyede bulunarak, endişelerini dile getiriyor. Ülkede durumun iyi gitmediğini, yurt dışına yerleşmeleri gerektiği yönünde tavsiyeleri içeren ses kaydında konuşan şahıs bazı rahatsızlıklarını da dile getiriyordu. Özellikle teokratik bir yönetimden korktuğu belli olan şahıs, her yere cami yapılmasından duyduğu rahatsızlığı da söylüyordu. Konuşmaların sahibi olduğu idda edilen şahısla ilgili daha önce de birçok ses kaydı ve bazı video görüntüleri servis edilmişti.
Son dönemde Deniz Kuvvetleri personeliyle ilgili aile ilişkilerini, özel hayatlarını içeren o kadar kayıt düşmeye başladı ki! Açıkçası bu ses kayıtlarını gönderenlerin toplumun hassasiyetlerini dikkate aldığı için bunları yaptığına inanmıyorum. Rütbe savaşlarının kıyasıya yaşandığı dönemde adı geçen komutanın, yükselmesini engellemek için yapıldığı aşikâr. Çok çirkin yöntemler kullanılıyor. Eşler, çocuklar dinleniyor ve bunların konuşmaları servis ediliyor. Özel hayat ve kamu yararı kıstaslarıyla bu kayıtları değerlendirerek bugüne kadar bu minvaldeki hiçbir ses kaydını yayınlamadık.
Ancak geçen hafta internete düşen bir ses kaydı ‘Balyozcu paşanın ezan rahatsızlığı’ başlığıyla hafta sonu Zaman kaynaklı olarak Haber 7’de yer buldu.
TSK içinde özellikle Deniz Kuvvetleri kanadında bu tür kayıtların çok fazla yapıldığı ve servis edildiği bir dönemde, bir babanın çocuklarına tavsiyelerini bu başlıkla vermek, sadece rütbe yarışında karşı taraftakine bir artı kazandıracaktır. Bir insanın siyasilerden, sistemlerden hoşlanmama hakkı var. Yönetim biçiminin değişeceği endişesi taşıma hakkı da var. Hatta ezandan ve camiden hoşlanmama hakkı da var. Bunları çocuklarıyla, yakınlarıyla paylaşma hakkı da var. Eğer demokrasi sınırları çerçevesinde kendi görüşleri için çalışmalar yapıyorsa buna da saygı duyulmalı. Ancak kişi bu görüşlerini açıklarken karşı tarafın kutsal değerlerine saygı duymalı ve hakaret etmemeli. Bu yazdıklarımdan, ilgili kişini konuşmalarını tasvip ettiğim anlaşılmasın. Gerçekten çok ağır ve çirkin sözler.
Bu sözleri kamuya açık bir yerde söylememiş, çocuklarına tavsiyede bulunmuş, dostlarıyla kendine göre düşündüklerini paylaşmış.
Bu ses kaydını yayınlayanların, rütbe savaşlarının parçası olduğunu düşünüyorum. Bu haberin benim için başka da hiçbir değeri yok.
İkinci bir haber ise haber değeri taşıyan ancak araştırılmadan verilmemesi gereken bir ses kaydını içeriyor. Albay olduğu iddia edilen bir şahısla, iş adamı olduğu iddia edilen başka bir şahsın arasında geçen, rahat askerlik konuşmalarını içeren ses kaydı için en azından adı geçen bölgede böyle bir işadamı var mı, TSK’da böyle bir albay var mı araştırması yapılmalıydı.
Bir not düşeyim, haberlerde ses dosyaları yayınlanmazken sadece metin olarak verildi.
Bu haftanın başında ilk ses kaydının ait olduğu şahsa iki ses kaydı daha servis edildi. Bunlar daha önce de servis edilmişlerdi. Bana göre servis edilen son kayıt da aynı minvalde değerlendirilebilecek konuşmalar içeriyor. Bakalım bunu ilk kim yayınlayacak?
350 BİN TON DOMATES!
Geçen hafta Anadolu Ajansı tarafından servis edilen haberde, Ukrayna’ya karayoluyla ihraç edilen 350 bin ton domatesin iade edildiği, gümrükteki bekleme nedeniyle domateslerin çöpe döküldüğü bilgileri yer alıyordu.
Haberi okuyanların bir kısmı ‘Yazık olmuş’ derken, biraz hesap kitapla uğraşanlar ise 350 bin tonun abartılı bir rakam olduğunu fark etmiş.
Anadolu Ajansı da hatasını fark etmiş ve haberi servis ettikten 2 saat sonra bir düzeltme yaparak rakamı 350 ton olarak düzeltmiş.
Ancak düzeltme editörlerin gözünden kaçınca Haber 7’de uzunca bir süre 350 bin ton rakamı yayında kaldı. Geç de olsa düzeltildi… Düzeltmeler konusunda biraz daha dikkatli olunması gerekiyor.
DAHİ MATEMATİKÇİNİN KARARSIZLIĞI
Dahi matematikçinin kararsızlığı Haber 7’yi zor duruma düşürdü. Daha önce de servis edilen ardından yalanlanan haber, tekrar yayınlanınca Haber 7 okurları da ‘Bayat haberleri yayınlıyorsunuz?’ diyerek eleştirileri sıraladı. Gelen eleştirileri editör arkadaşıma ilettiğimde olayın aslında biraz farklı olduğunu gördük.
1 Milyon doları reddettiği yönünde çıkan ilk haberi yalanlamış ve nihai kararını vermediğini açıklamış dahi matematikçi. Bu sefer servis edilen haberde ise kesin kararını verdiği bilgisi yer alıyordu. Aslında haber önceden yazılmış, servis edilmiş ancak yalanlanmış. Bu sefer nihai kararını vermiş. Tabi haberi başka kaynaklardan okuyan okurlarımız aynı haberi tekrar görünce ‘bayat haber’ eleştirisinde bulundu. Olayın anlaşılması için habere gerekli açıklama ve linkler eklenerek sorun çözülmüş oldu.
İhsan AYDIN - Haber 7
OKUR TEMSİLCİSİ
ihsan.aydin@haber7.com
-
MERT ALP 14 yıl önce Şikayet EtArıza paşada değil __BİZDE__ !!!. Bir insanın ezanı sevmeme ondan rahatsız olma hakkı vardır. Fakat örneğide bu sitede oldukça çok olan __KENDİNE MÜSLÜMAN__ insanların insanları İslamdan uzaklaştırma hakkı asla yoktur!!! Temsil noktasında bizler islamı ne oranda temsil ediyoruz. Biz kendimizi ALLAH ne kadar sevdirdik ki Allah bizleri bütün insanlara sevdirsin. Bizler ilk önce islamı yaşamakta Allah rızasını kazanalım. Elbette Allah bizleri, ezanımızı ve değerlerimizi karşı onların (mühürlü değilse) kalplerini yumşatır.Beğen
-
yalcin 14 yıl önce Şikayet Et............ Ezanı sevmeme hakkı var tabii.Ama ezanı sevenlerden nefret etme hakkı yok.Beğen
-
ALAİ KOC 14 yıl önce Şikayet EtZATEN EZANI SEVMEYEN..... İnançlı ve Allah diye savaşacak orduya nasıl emir verebilir ki?Kim takar onu emrini?Adam yerine bile koymaz.Aldırmayın siz bu tip kendini bilmeyen liyakatsız tipleri.Kazara nefes alan,fotosentez yapmaktan ibaret bir hayatı olan kişiler bunlar...Beğen
-
Dogan Akbaba 14 yıl önce Şikayet EtHakkidir Hakka tapan Milletimindir iSTiKLAL.. Ezani sevmemek onunda hakki oldugu gibi... AMA o Zaman adina MEHMETCIK ( peygamber Ocagi) veremez, öldügü zaman SEHiT ooldu denilmez... Niyazi Meselesi olur...Beğen
-
akif ceylan 14 yıl önce Şikayet EtElbette var.... Dinsiz devletin mimarı CHP nin ve parti değerlerinin yılmaz bekçisi TSK nın ezan sevmeme hakları var.Burası neticede laik demokratik bir ülke kimse kimseyi ve gökten indiği VARSAYILAN bazı değerleri sevmek zorunda değil.Tıpkı bizim de onların Tanrılarını sevmek zorunda olmadığımız gibi.Son Sözü tanrı söyler-lekum dinikum veliye dini.Beğen