Hasretle beklenen ayin gerçekleşti çok şükür!

Kafana sıkacak mısın Niran? Hangi lider nasıl katledilir? Akdamar’da hasretle beklenen ayin…

Toplumca şiddete mi meylettik? Ben mi tuhafım, bunları normal karşılayanlar mı? Neden bana normal gelmiyor bunlar?

NİRAN KAFASINA SIKARSA MUTLU OLACAK MISIN?

Referandum bitti ama tartışmaları devam ediyor. İnsanların kendilerinden farklı düşünenlere tahammülü olmadığını gördükçe üzülüyorum. Evet diyenler hayırcılara, hayır diyenler evetçilere hakaretler yağdırıyor. Kimi ‘hain’ diyor, kimi ‘aptal’ diyor.

Referandum öncesi sanatçı Niran Ünsal, ‘Evet’ çıkarsa ‘kafama sıkarım’ mealinde sözler sarf etti. Kenan Evren de yargılanmak yerine intihar edebileceğini söyledi. Bunu fırsat bilenler başladılar yaygaraya ‘hadi kafana sık’…

Bizim de alıntıladığımız bir haberin başlığı ise şöyle ‘Niran Ünsal, kafasına sıkıp gidecek mi?’ Hangi ruh haliyle bu başlığın kullanıldığını bilmiyorum.

Önce basit bir kuralı hatırlatmamda fayda var, tırnak içine alınmayan ifadeler sizin kullandığınız ifadelerdir. Bu haberin başlığı tırnak içine alınmadığına göre bizim editör arkadaş seçmiş bu başlığı. Haberi içerisinde son cümle ise şöyle; “O gün için bu sözleri söyleyen Niran Ünsal’ın referandumdan çıkan % 58 “evet” çoğunluğundan sonra sözünde durup durmayacağı merak ediliyor.“

Hem bu haberi yazan hem de Haber 7’ye alıntılayan arkadaşlara soruyorum; Niran Ünsal kafasına sıkarsa mutlu olacak mısınız? Ölüm sizi mutlu mu ediyor?

HASRETLE BEKLENEN AYİN!

Seçilen her kelime kullananın durduğu yeri, olaylara bakış açısını gösterir. Bazı haberler vardır ki, haberin hiçbir tarafında durmamak ve olduğu gibi aktarmak gerekir.

Daha öncede bir konuya değinirken şunu belirtmek zorunda kalmıştım; “Ben insanların dinlerini istedikleri gibi yaşamasından ve yaymasından yanayım. Misyonerlik faaliyeti inançlarını yaymak adına yapılıyorsa kesinlikle karşı çıkılmamalı ve engellenmemeli. Nasıl ki tebliğ yapılabiliyorsa misyonerlik de yapılabilmeli.  İsteyen para ile birilerini ikna etsin, isteyen inandığı dinin değerleri ile…”

Bu hatırlatmayı yapmamın nedeni hafta sonu yayınlanan bir haber. Van Akdamar’da yapılan ayinin haberi ‘Akdamar’ın 95 yıllık ayin hasreti bitiyor/bitti’ şeklinde verildi.

Bu cümledeki ‘hasret’ ifadesinin ayin yapanlardan yana taraflılık içerdiğini düşündüğüm için editöre itirazımı bildirdim.

Editör arkadaşım beni anlamamakta ısrar ederek, insanların ayin yapmasının hakları olduğunu, saygı duymamız gerektiğini bu nedenle başlığı bu şekilde kullandığını belirtti. Bu ayine yapılan itirazları dinsel faşizm olarak niteledi.  Ben de ısrarla farklı konulardan bahsettiğimizi, cümle içindeki ‘hasret’ ifadesinin  bizi taraf yaptığını ve içinde bulunduğumuz toplumun da hassasiyetlerini dikkate alarak tarafsız bir başlıkla haberi vermemiz gerektiğini anlatmaya çalıştım. Başlık önerim de  ‘Akdamar’da 95 yıl sonra ilk ayin’di.

Ancak iki editörü de ikna edemedim. Ben mi anlatamadım, onlar mı anlamadı hala bilmiyorum.

Daha önce bu köşede örneğini birkaç kez yazdığım okurla inatlaşma ve ben yaptım oldu tavrı olarak değerlendiriyorum. Akdamar’da yapılan ayine saygısı nedeniyle ‘hasret’ kelimesini kullanan editör aynı saygıyı kendi okuruna da gösterdiği zaman samimiyetine inanacağım.

Bu başlığı kullanan editörün bu konudaki açıklaması ise şöyle: “‘Akdamar’da 95 yıllık ayin hasreti bitiyor/bitti’ haberini ele alırken hangi dine mensup olursa olsun insanların din vicdan hürriyetine saygımdan dolayı ‘hasret’ kelimesini kullandım. Her ibadethane taş kalıntısı olmak adına bir yerde durmaz bunların ibadetlere ve dualara ev sahipliği yapacağı inancındayım. Kelimeyi kullanırken herhangi bir kasıt ve tahrik amaçlı kullanılmadığını  saygıdeğer okuyucularımıza bildirmek isterim, teşekkür ederim.”

ARAŞTIRMACI RUHUMUZU KAYBETTİK HÜKÜMSÜZDÜR

“Dünyada Türk üniversitelerinin adı yok” haberinin spotunda listede Türk üniversitelerinin adının yer almadığı sadece bir kez 404. Sırada listeye girildiği belirtiliyor ve soru geliyor ‘İlk 500’de neden Türk eğitimciler yok?’… Haber Guardian ve Taraf kaynaklı.

Haberin detayını okuduğumuzda ana metinde dünyadaki ilk yüz üniversiteden bahsediliyor. Devamında Prof. Dr. Eser Karakaş’ın yorumu yer alıyor. "Türk üniversiteleri değil ilk  100'e, en iyi 500 üniversite arasına bile giremez" diyen Eser Karakaş, sözlerine şöyle devam ediyor: "Sadece bir keresinde İstanbul Üniversitesi, 404. olmuştu.”

Okurlarımızın ‘Guardian’ın haberinde ilk yüzden bahsedilmektedir, ilk 500’de Türk üniversitesi vardır’ şeklindeki uyarılarını editöre ilettiğimizde, aldığımız cevap “Kaynak Taraf” oluyorsa, en araştırmacı ruha sahip editörden bile bu cevabı alabiliyorsak, araştırmacı ruhumuza bir Fatiha vakti gelmiş demek.  Guardian’ın sitesinde Dünyada en iyi 100 üniversite başlıklı araştırma dururken, dünyada 500 sıralaması yapan kurumların listesinde hala daha bir Türk üniversitesi olduğunu bulmam 10 dakikamı aldı.

HANGİ LİDER NASIL ÖLDÜRÜLÜR!

Bazen ben mi çok hassas davranıyorum diye düşünmeden kendimi alamıyorum.  Sürekli bir şeylerin kavgasını vermek yoruyor insanı. “Hangi lider nasıl katledilir? GALERİ” başlığını görünce tutayım kendimi diyorum ama olmuyor, tutamıyorum. Bir habere bu başlığın nasıl uygun görülebileceğini anlayamıyorum. Şiddete özendirir bu başlık diyorum; ‘Hangi lider nasıl öldürülür sergisi? GALERİ’ olarak değişiyor başlık.

KAZA VİDEOSU

“Çin işi trafik faciası: İnanılmaz kaza” başlığıyla bir haber yayınladık. Haberin bir de videosu vardı. 3.5 yaşındaki çocuğun üzerinden bir araç üç kere geçiyor. Aslında trafik kazası görüntülerini bugüne kadar birçok kez yayınlamıştık. Uzaktan ne olduğu net bir biçimde anlaşılmayan, kan ve şiddet görüntülerin olmadığı görüntüler. Ancak bu görüntülerde yer alanın küçük bir çocuk olması anne babaların empati yapmasına neden oldu. Ben de izlerken aynı duygulara kapıldım.

Haberin içerisinde ve fotoğraflarında ‘Kalbi hassas okurların ve çocukların izlememesi gereken bir video’ uyarısı yapılsa da bu durumdan açıkçası tatmin olmadık.

Okurlarımızdan gelen talep üzerine bu videoyu kaldırmaya karar verdik.

İhsan AYDIN - Haber 7
OKUR TEMSİLCİSİ
ihsan.aydin@haber7.com