Siz olsanız ne yaparsınız?

Spor müsabakalarında kullanılan haber fotoğrafları ve müstehcenlik üzerine bir değerlendirme.

İskemle alıp bir gün sonra geri getirmek ne kadar haberdir?

Yeni etik sorunlar. Hangi durumda haber yayından kaldırılmalı ve bir örnek olay.

‘Ağlatan hikaye’ haberinde hikaye olmazsa haberi okuyan 10 bin kişiye haksızlık olmaz mı sayın Editör!

Ve haftanın imla karnesi…

MÜSTEHCENLİK VE CİNSELLİK…

Müstehcenlik üzerine “Bu başlığın altında müstehcen bir resim var!” başlıklı yazıda görüşlerimi aktarmıştım. Kavramın tartışmalı olduğu savını bu hafta gelen bir itirazı aktararak örneklendirmek istiyorum.

Müstehcenlik kişinin dünyaya bakışı, inançları, yetişme tarzı çerçevesinde sınırları çizilen bir kavram. Bu nedenle müstehcenliğin kabul edilmiş bir uluslararası tanımını bulmak ve bu tanıma göre etik ilke geliştirmek çok zor. Müstehcenlikle ilgili etik kod bulmak mümkün olmadığı gibi var olanlar da genel itibariyle kadının cinsel meta olarak kullanılmasını engellemeye yöneliktir.

Tüm bu bilgiler ışında Haber 7’nin müstehcen kavramını nasıl değerlendirmesi gerektiği sorusu ortaya çıkıyor. Bazı okurlarımız spor müsabakalarının fotoğraflarını müstehcen buluyor. Örneğin “1500 metrede Dudu Karakaya elendi”  başlıklı haberde kullanılan fotoğrafı müstehcen bulan okurumuz, fotoğraftan duyduğu rahatsızlığı dile getiriyor.

İtiraz edilen başka bir haber ise “Ünlüler en çok nerelerini beğeniyor?” başlıklı galeriyeydi.  Bu haberde fotoğrafları uygun bulmayan olduğu gibi, haberi de yersiz bulanlar vardı.

Bu tartışmalar bundan sonra da devam edecektir. Haber 7 kadını cinsel obje olarak görmüyor ve haberlerinde de bu yaklaşıma uygun bir tavır sergiliyor. Spor müsabakalarını da cinsel bir bakışla değerlendirmediği için bu müsabakalardan görüntüler kullanıyor. Magazin haberlerinde özel hayat ihlal edilmeden, kamuoyunun ilgisini çeken konulara yer veriliyor. Haber 7’nin bu konularda çizdiği ve uyduğu sınırlar bunlar.

İSKEMLE ÇALIP GERİ GETİRMEK!

“Çaldığı iskemleyi geri getirdi” haberinin spotu şöyle “Adıyaman'da bir mağazanın önünde bulunan iskemleyi (oturak) alan ve güvenlik kameralarına yakalanan şahıs bir gün sonra iskemleyi geri getirerek sahibine teslim etti.” Haberin içinde “Şahıs iskemleyi sahibinin olmadığını sanarak aldığını belirtti.” cümlesi de var.

Habere konu olan kişinin iskemleyi alırken ve geri getirirken çekilen görüntülerinin yer aldığı bir de video kullanılmış. Bir okurumuz  “Bu haberi kaldırın lütfen, adamın gariban olduğu her halinden belli. Hatasını anlamış işte, insanların ayıbını örtün, ifşa etmeyin.” diyerek habere itiraz ediyor.

İskemle çalıp, iskemleyi geri getirmek hayatın olağan akışı içinde bana çok mantıklı gelmiyor. Yanlışlıkla alınmış olma ihtimalini de göz önünde tutmak gerek. Bence haber değeri olmayan bir haber. Okurun itirazının haklı olduğunu düşündüğüm için videoyu kaldırdım. Kişiyi rencide etmeyecek biçimde bir haber yayında ama videosu yok.

İnternet yayıncılığında bir haberi yayından kaldırma, sonradan değiştirme, düzeltme gibi imkanlar bulunuyor. Bu da beraberinde yeni etik sorunlar getiriyor. Medya Derneği’nin düzenlediği yeni medya ve etik konulu toplantıda yeni etik sorunlar üzerine konuşulmasını istediysem de, mevcut etik konuların çözülmemiş olması ve yeni etik sorunlar üzerine kafa yorulmamış olması, bu tür sorunların gündeme alınmasını yavaşlatıyor.

SİZ OLSANIZ NE YAPARSINIZ?

Bir örneğini yukarıda verdiğim olay gibi birçok olayla karşılaşıyoruz. Haberin yayından kaldırılma talebinde önceliğimiz mahkeme kararı. Ancak kişinin masumiyeti, kamu yararı, mağduriyet gibi kriterlerle talepleri değerlendirebiliyoruz.

Şimdi bu yönde bir talep aktaracağım ve siz olsanız ne yapardınız diye soracağım. Bir üniversitede öğretim görevlisinin şifresini ele geçirip, notlarını yükselten bir öğrenciyle ilgili iddianame var. Bunu haber olarak yayınlamışız. Öğrenci haberi kaldırmamızı istiyor. Haberi kaldırmamız için gelen talebin hukuksal bir dayanağı yok. Ama öğrenci bu durum nedeniyle mağdur olduğunu, öğrenim hakkının elinden alındığını iddia ediyor.

Öğrenci, “Haber üniversitedeki bazı öğretim görevlilerince sanki hüküm almışım gibi yorumlanıp, Masumiyet karinemin ihlal edilerek tehdit, hakaret, mobing ve yasa dışı diğer yollarla okula, derslere ve sınavlara alınmama neden olmuştur. Yani eğitim ve öğretim hakkımın yasa dışı şekillerde engellenmiştir.” diyor.

Gerçekten bu öğrenci yasa dışı yollarla öğretim görevlilerinin şifrelerini ele geçirip notlarını değiştirdiyse… Bu yöntemle mezun olup iş hayatına atılırsa… Diyelim ki, şifreleri ele geçirip notlarını değiştirmiş. Cezasını çekti ve okulunu bitirdi. Çalışmaya başlayacağı zaman, bu haberleri gören işveren, bu kişinin işe alınmasına sıcak bakmayacaktır.

Bu haber kaldırılmalı mı? Cezasını çekmiş olsa bile bu haber kaldırılmalı mı? Yeni etik meseleler derken, bu tür durumlarda ne yapılması gerektiği yönünde kodlar üretilmesi gerektiğine inanıyorum. 

HİKÂYE NEREDE?

“Erdoğan'ın hikayesi kadınları ağlattı”  başlığını gördüğümüz bir haberde, kadınları ağlatan hikayeyi de görmek isteriz. Haberi 10 bin kişi okuduktan sonra hikayeyi eklemek, 10 bin kişiye haksızlık değil midir? Eğer hikaye daha sonra eklenecekse, başlığı bu şekilde yazmak, işgüzarlık değil midir?

YANLIŞA HAKSIZLIK OLMASIN

Bu haftanın imla hatasını yazmadan önce imladan fazlası olan bir habere değinmek istiyorum. “Fenerbahçeli futbolculara prim dopingi” haberinin fotoğrafında da Fenerbahçeli futbolcular yer alıyor. Ancak spot ve içerik farklı; “Spor Toto Süper Lig'de Pazartesi günü Fenerbahçe ile karşılaşacak Gençlerbirliği'nde bugün futbolculara primleri dağıtıldı.” Başlıkta ve fotoğrafta Fenerbahçeli futbolculara prim dağıtılacağı belirtilirken bir bakıyoruz primi Gençlerbirliği oyuncuları alacakmış. Bu yanlışı imla kategorisinde değerlendirmek, yanlışa haksızlık olurdu.

İmla hatalarında ciddi bir artış olduğu savı sanırım biraz zayıf kalıyor. Çünkü geçen hafta da bu hafta da kadı kızında bulunacak kadar hata yapılmış.

İŞTE BİR HAFTALIK İMLA KARNESİ

Türkiye, Fas'taki büyüki ihaleye talip (Ferhat Esnek)

Iılcak 'hakaretten' tazminata mahkum oldu (Ferhat Esnek)

Pertevniyel Valide Sultan Camii açıldı / Galeri (Bilge Özcan)

Polis kolej başvuruları başlayıyor (Bilge Özcan)

Çaldığı işkemleyi geri getirdi / VİDEO (Remziye Karakuş)

İnsan kaçakçılığı yappan 7 kişi yakalandı (Remziye Karakuş)

Galatasaraylı taratarlardan istifaya davet! (Mehmet Can Belören)

Erbakan'ın yalanladığı röportaja ödül! (Ersin çelik)
TGC, '2010'un röportajı' ödülünü Akşam'ın Fatih Erbakan'la yaptığu

Kerim'e babasından sürpriz mekrup- Fragman (Fatma Özdemir)

CHP'Lİ Bafa belediye başkanı hakkında soruşturma (Yahya Gür)

Bardan, son yolculuğuna uğurlandı (Kenan Biter) (Baradan olacak)

İlk yerli uydu 2015'te yörüngede (Hakan Göksel)
Türkiye'nin 2012 sonu, 2013 başında uzaya göndermeyi planladığı Türksat 4A ve 4B uydularının yapım ihalesi için yaklaşık 6 aydır devam eden ihale sürecinde Japonya'nın tekligi uygun bulundu.

NTV'nin yazı işleri bir hafta olmaycak (İhsan Aydın)

Her yıl 20 bin Arap şişkanlıktan ölüyor! (Yaşar İliksiz)

İhsan AYDIN - Haber 7
OKUR TEMSİLCİSİ
ihsan.aydin@haber7.com
http://ihsanaydin.net/
http://twitter.com/iaydin