Barzani'nin son planını CIA ve Mossad yaptı

Irak Merkezi Hükümeti tarafından sınır kapıları, havalimanları ve petrol sahalarını teslim etmesi konusunda ültimatom verilen Barzani yönetimi mezhep kartını sahaya sürdü. Irak meclisindeki sünni milletvekilleri ve sünni aşiret liderleri Barzani’nin illegal referandumunu meşru kılma amacıyla kışkırıtılıyor. ‘Siz de sünni federal bölgeler kurun’ baskısı uygulanan aşiret liderleri ve Iraklı vekillere çeşitli vaadlerde bulunuluyor. Mossad ve CIA ajanlarının etkin rol oynadığı ikna süreci Erbil merkezli yürüyor. Yeni Şafak’a konuşan Iraklı kaynaklar, “Barzani, Sünni Türkmen ve Araplarla ‘Sünni federal bölgeler’ konusunda yoğun temaslar yürütüyor ve birçok isme ciddi tekliflerde bulunuyor. Ancak burada esas hedef, ülkeyi daha küçük parçalara bölerek İsrail’in işgaline hazır hale getirmek” açıklaması yaptı.

MEDYASI BOŞ DURMUYOR

Irak ve etraf ülkelerde faaliyet gösteren Barzani’ye bağlı medya kuruluşları, Iraklı sünnilerin referandum hazırlığı içerisinde olduğu yönünde haberler yayımlıyor. Sözkonusu medya organları, Ninova Aşiretler Sözcüsü olarak gösterdikleri Şeyh Muzehim el Hewyet, Ninova Vilayet Meclisi Üyesi Hezvan Davdi ve Iraklı vekil Salim Şabek’e dayandırılan haberlerde, Diyala, Anbar ve Bağdad’da yaşayan sünni Arapların ‘federal bölgeler’ konusunda referandum hazırlığı yaptığı öne sürüldü.

TOPLUMSAL KARŞILIĞI YOK

Bağdad merkezli faaliyet yürüten Türkmen Yüksek Koordinasyon Kurulu Sekreteri ve Irak eski milletvekili Hasan Özmen ise sözkonusu kışkırtmaya ilişkin konuştu. Son dönemde Barzani ve yandaşları tarafından bu yönde yoğun propaganda yapıldığını hatırlatan Özmen, “Haberlerde yer verilen insanların toplumsal karşılığı yok. Hedeflenen, Irak’ı daha küçük parçalara ayırarak İsrail’in işgaline hazır hale getirmek” dedi. “Bölgede yaşayan halklara rağmen Tel Aviv’den Kafkaslar’a uzanan bir korsan set oluşturmak isteyenler, Sünni Arap ve Türkmenleri bu oyunda kullanmak istiyor” ifadelerini kullanan Özmen, şöyle konuştu:

‘BİRLİK’ ORTAK MÜŞTEREĞİMİZ

“Tüm Irak halkı zorlu bir devirden geçiyor. Ancak biz bu badireleri daha fazla ayrışarak değil birliğimizi koruyarak aşabiliriz. Biz Türkmenler olarak bu yönde yapılan teklifleri geri çevirdik, çevirmeye de devam edeceğiz. Türkmen haklarının anayasal teminat altına alınması konusunda merkezi hükümetle işbirliğine devam edeceğiz. Bu konuda temas ettiğimiz Arap, Hıristiyan, Ezidi, Kürt, Keldani tüm farklı etnik ve dini grup temsilcileri de Irak’ın birliğinin müştereğimiz olduğunu vurguluyorlar.”

ARAPLAR TUZAĞA DÜŞMEYECEK

“Irak’ın en büyük Arap aşiret temsilcileri Müttehidun grubundan Usame Nuceyfi, Hivar Partisi Başkanı Salih Mutlak, Hal Partisi Başkanı Cemal Kalburi ve Irak İslami Partisi Başkanı Selim Cumhuri 25 Eylül referandumuna karşı net tavır sergilediler. Barzani tarafından yapılan kirli tekliflere de karşı olduklarını ilan ettiler. Dolayısıyla ‘bölünmüş Irak’ ve ‘korsan Kürdistan’ projesine Arapların destek vermeyeceği tüm kanaat önderi ve siyasi temsilciler tarafından net bir biçimde vurgulandı.”

‘Yumuşak lokma’ planı devrede

Iraklı Türkmen milletvekili Hasan Özmen, Musul ve Kerkük’te Araplara ait bölgelerin yüzde 40’ını Barzani güçlerinin işgal ettiğini, CIA ve MOSSAD aklıyla yürütülen kirli plan dahilinde şimdi de Sünnilerin kışkırtıldığını söyledi. Özmen, “Çeşitli makam, özerk bölge ve maddi vaadler verilerek aldatılmaya çalışılan kişiler 2014 yılı haziran ayında DEAŞ tarafından yurtları işgal edildiği için Kürt bölgesine sığınan mağdur insanlar. Sayıları 1 milyonu aşan bu insanların bölgeleri 2016 yılından itibaren ABD-İsrail-Barzani ittifakı tarafından işgal edildi. Barzani ve müttefikleri öncelikle bölge bu insanların evlerine dönmesine izin vererek işgal ettiği beldelerden çekilmelidir” dedi. Özmen şu vurguyu yaptı: “İsrail ve ABD öncelikle Siyonist koridoru inşa etmek, sonrasında ise uzun soluklu savaşların fitilini ateşlemek adına ülkemizde yoğun çaba yürütüyor. Irak’ta yeni fay hatları oluşturarak yutulabilir kıvama gelen ülkeyi İsrail eliyle yutmak istiyorlar. Enerji hatları ve Siyonist koridoru tesis etmek için ‘yumuşak lokma doktrini’ni devreye soktular. Bundan sonra da daha fazla yöntem deneyerek bu hedefe ulaşmaya çalışacaklar.”

Yılmaz Bilgen - Yeni Şafak