28 Şubat sürecinde “sakallısın” dediler, orduevinden attılar
Orduevinden askerler tarafından atıldığını bunun kendisini oldukça etkilediğini vurgulayan Gürbüz, “Cumhuriyetin 80’inci yıl kutlamaları dolayısıyla akşam orduevinde kokteyl düzenlendi. Davetli olarak katıldığım kokteylde, askerler yanıma geldi ve burasının orduevi olduğunu, sakallı olduğum gerekçesiyle programa katılamayacağımı söyleyerek beni dışarı çıkardılar. Bu olay beni çok üzmüştü fakat birlik ve beraberliğin daim olması inancıyla o dönemde bunu kamuoyuyla paylaşmamıştım. Şimdi ne ben ne de o askerler ve onlara beni dışarı çıkarmalarını emreden komutanlar görevde değiller. İnşallah, 28 Şubat sürecinde yaşanan bu ve bundan daha kötü olaylar ülkemizde bir daha yaşanmaz” diye konuştu.
ÜMİT KAHRIMAN - Sakallı olduğu gerekçesiyle 28 Şubat sürecinde Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunda orduevinden atılan, çalışmaları sabote edilen ve baskıcı muamelelere maruz kalan eski Osmaniye Belediye Başkanı Mehmet Gürbüz, yaşadıklarını hafızasından çıkaramıyor.
Osmaniye'de avukatlık yapan Gürbüz, AA muhabirine, Belediye Başkanı Musa Şahin’in vefatı sebebiyle 1996’nın Kasım ayında yapılan ara seçimle, Refah Partisi’nden Osmaniye belediye başkanı seçildiği söyledi.
Başkanlığı döneminde 28 Şubat sürecinde, baskılara maruz kaldığını ve belediye çalışmalarının sabote edildiğini anlatan Gürbüz, “O dönemde ülke genelinde olduğu gibi belediye başkanı olduğum Osmaniye’de de olumsuz olaylar yaşadık. Refah Partisi'nden seçilmiş bir belediye başkanı olmam hasebiyle baskıcı muamelelere birinci derecede maruz kaldım. Belediye faaliyetleri hükümet ve valilik düzeyinde sabote ediliyordu” dedi.
Gürbüz, 28 Şubat sürecinde oluşturulan ‘Batı Çalışma’ adı verilen grubun, devlet dairelerindeki memurları kendilerinin özel memurları gibi gördüğünü, sürekli rapor topladığını ileri sürdü.
O süreçte valilikten belediye başkanlığına gelen yazılar olduğunu, bu yazılarda başörtülü, sakallı çalışanların olup olmadığının rapor halinde istendiğini aktaran Gürbüz, şöyle devam etti:
“Belediye başkanlığım döneminde yaptığımız faaliyetler hükümet ve valilik düzeyinde sabote ediliyor, belediye hizmetleri noktasında yapılan talepler, valilik tarafından reddediliyordu. Yazı gönderilerek başörtülü ve sakallı çalışanlar olup olmadığı soruluyordu. Ben de o dönemin Refah Partili belediye başkanı olarak ve ailemle de çok kez mağduriyetler yaşadım. O dönemi hafızamdan silemiyorum. Halkla tanışık olmakta, halkla ilişkilerimizde hiçbir sıkıntımız yokken ve bürokrasiyle de sorunlar yaşamazken adeta öcü konumuna getirildik.”
Gürbüz, Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla orduevinde düzenlenen etkinlikte yaşadıklarını da unutamadığını söyledi.
- "Cumhurbaşkanımızın etrafında kenetlenmeliyiz"
Gürbüz, 28 Şubat zihniyetini devam ettirmek isteyenlerin bulunduğunu, buna karşı “dik” duruş sergilemenin şart olduğunu kaydetti.
Günümüzde yaşanan bazı olayların birlik ve beraberlik duygusunun önemini açıkça ortaya koyduğunu anlatan Gürbüz, sözlerini şöyle tamamladı:
“AK Parti’nin cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşananlar, başörtüsü yasağının kaldırılmasıyla ilgili yasanın çıkarılması esnasında 'Kaosa kalkan eller' başlığıyla çıkan gazete manşetlerine, gezi olayı, MİT tırlarının durdurulması gibi olaylara baktığımızda 28 Şubat zihniyetini rahatlıkla görebiliyoruz. Fakat bu milletin her zaman bir dik duruşu, basireti ve feraseti gerekiyor ki böyle art niyetlilerin, yanlış zihniyetlilerin bir takım oyunlarına tezgah kurmalarına fırsat verilmesin. Zor bir süreçten geçiyoruz. Tek bir ilacımız var, milli birlik ve beraberlik anlayışı içerisinde devletimiz, milletimiz, vatanımız ve cumhurbaşkanımızın etrafında kenetlenmemizden başka bir yolumuzun olmadığını düşünüyorum.”
YORUMLAR