'Canlı bombayı kahraman yapan zihniyet var'
AK Parti Adıyaman Milletvekili Adnan Boynukara, canlı bombacıdan kahraman üreten bir zihniyetin olduğunu söyledi.
Boynukara, yaptığı açıklamada, Türkiye'deki ilk canlı bomba oalyına değinerek, "Tarih, 30 Haziran 1996. Silahsız askeri bando takımı, Tunceli Cumhuriyet meydanında, bayrak töreni için hazırlık yapıyor. Hamile olduğu izlenimi veren bir kadın askerlere yaklaşıyor. Bir anda büyük bir patlama ve meydan alev topuna dönüyor. Olay, bir canlı bomba terör saldırısı… Saldırıda 9 asker şehit olurken, 29 asker yaralanıyor. Bu saldırı, resmi kayıtlara göre Türkiye’de gerçekleşen ilk canlı bomba saldırısı. Saldırıyı gerçekleştiren canlı bomba, Zeynep Kınacı isimli PKK’lı bir terörist… Kod isimi Zilan. Buraya kadar olan biten, bir terör saldırısı…" dedi.
İLK CANLI BOMBA SALDIRISININ 3 TEMEL UNSURU VAR
Bu terör saldırısını farklı kılan üç temel unsurun olduğuna işaret eden Boynukara, şöyle dedi:
"Birincisi, Öcalan’ın olaydan hemen sonra BBC Türkçe servisine yapmış olduğu açıklamadır. Öcalan, dönemin başbakanı Erbakan’ı kast ederek, “direkt veya dolaylı yoldan bir mesaj göndereceğini, yeni hükümetin programını ve uygulamalarını bekleyeceklerini, mesajına olumlu yanıt verilmemesi halinde Kürt halkının önündeki barajı kaldıracağını ve intihar eylemlerini yoğunlaştıracağını” söylemişti. İkincisi PKK terör örgütü ve türevi yapıların 21 Eylül 1996 tarihinde Köln’de yaptıkları festivali terörist Zeynep Kınacı’ya adamış olmasıdır. Üçüncüsü ise PKK terör örgütü ve türevi örgütlerin Zeynep Kınacı’yı ‘şehit’ olarak kabul etmeleri ve düzenli olarak anma toplantıları yapmalarıdır. Bu katliamı yücelten ve sahiplenen PKK terör örgütü canlı bomba eylemlerini sürdürür"
- PKK SÜREKLİ CANLI BOMBA SALDIRILARI YAPIYOR
Saldırıları tarihlerine göre aktaran Boynukara, "25 Ekim 1996'da Adana’da, PKK tarafından gerçekleştirilen ve polisleri hedef alan ülke tarihindeki ikinci intihar saldırısında, ilk kez siviller hayatını kaybeder. 1 Aralık 1998'de Lice'de, PKK'ya mensup bir eylemcinin markete düzenlediği saldırıda ilk kez sivillerin yoğunlukta olduğu bir yer hedef alınır. 24 Aralık 1998'de bir PKK mensubunun Van'da düzenlediği saldırıda, ilk kez çocuklar hayatını kaybeder. Ve 17 Şubat 2016 Ankara katliamı…Yani gerçekleştirdiği ilk 7 canlı bomba saldırısında kadın teröristleri ve 20 Mart 1999'da Başkale'deki terör saldırısıyla birlikte, bu tür saldırılarda erkek teröristleri de kullanmaya başlayan terör örgütünden bahsediyoruz… Onlarca benzer terör eylemi…Birçok terör eylemi gibi canlı bomba saldırılarını da coğrafyamıza taşıyan ilk vahşet organizasyonu... Hastaları canlı bombacı yapan gerici anlayış… Coğrafyamızda yaşayan insanların arasına ‘kan davası’ sokmayan çalışan karanlık çete… Çocuklardan katil üreten Stalinist anlayış… Şiddetti ve terörü, “zorun gücü” kavramıyla meşrulaştırmaya çalışan savaş baronlarının örgütü… Bu tür kirli cinayetlerle ‘intikam’ duygusunu gelecek nesillere taşımayı hedefleyen faşist örgütü… Motivasyonunu, küresel güçlerin tarihsel hesaplaşmasından alan eli kanlı katillere güruhu… Mimari aklını, bölgesel faşist devletlerin ve gladionun kurguladığı maşa örgüt… Müslüman Kürtlerin sırtına bindirilmiş anti-Kürt ve mezhepçi yapılanma… Evet, PKK terör örgütünü bu anlamlarıyla not etmekte yarar var" diye konuştu.
- PKK'DAN HERŞEY BEKLENİR
PKK'dan herşeyin beklenebileceğini belirten Boynukara, şöyle devam etti:
"PKK, terör örgütüdür ve terör örgütünden her şey beklenir. Vahim olan,‘siyasi’ mücadele verdiğini söyleyen bir partinin, bu tür terör eylemlerine destek vermesi, terörü ve teröristleri yüceltmesidir. Türkiye’de ilk canlı bomba terör saldırısını gerçekleştirmiş olan teröristin anma toplantılarına milletvekilleri, belediye başkanları, siyasi parti temsilcileri katılıyorsa bir sorun var demektir. Bir siyasi parti, Canlı bombacı teröristi yüceltiyorsa… Kongre ve dayanışma toplantılarının yapıldığı salonlara fotoğrafını asıyorsa… Bu fotoğrafların önünde konuşuyorsa… Ve tüm bunlara rağmen demokrasi, barış gibi kavramları kullanıyorsa, bu vahim durumu nasıl yorumlamamız gerekir? İşte birkaç örnek, Yıl 2007, Tunceli Belediye Başkanı Songül Erol Abdil, 25 Kasım’da düzenledikleri “kadına yönelik şiddete karşı uluslararası mücadele günü” nedeniyle, canlı bombacının katliam yaptığı yerde canlı bombayı anma toplantısı yapıyor. Yıl 2011, Sur ilçesinde düzenlenen canlı bombacıyı anma etkinliğine dönemin milletvekili Sebahat Tuncel katılıyor ve kitleye hitap ediyor. Yıl 2014, Bingöl Ahmet Dursun Spor Kompleksi Salonu... Siyasi partinin düzenlediği dayanışma yemeği için salona PKK bayrakları ve terör faaliyetlerine karışmış kişilerin fotoğrafları asılıyor. Bu fotoğraflardan birisi de Zeynep Kınacı’ya, yani intihar bombacısı olan Zilan’a ait. Konuşmacılar arasında Selahattin Demirtaş, Altan Tan ve İdris Baluken’de var… Bu olayı, İdris Baluken, şahsi sosyal medya hesabından paylaştığı için haberdar oluyoruz. Ankara’daki katliamını yaptığı açıklanan kişi adına düzenlenen taziye etkinliğine HDP ve BDP yöneticileri ile milletvekili katılıyor… Ve daha onlarca örnek sayılabilir… Siyasi mücadele verdiğini söyleyen bir partinin, Türkiye’deki ilk canlı bomba terör saldırısını gerçekleştiren teröristi ‘yüceltmesini’ nasıl okumak lazım? Canlı bombacı teröristlerin cenaze törenlerini nasıl değerlendirmek gerekir? PKK terör örgütünün yapmış olduğu canlı bomba terör saldırılarını ve teröristi yücelten bir söylemden siyaset çıkar mı? Bu bir şekli ile ‘ölüsevicilik’ değil midir? Canlı bombacıdan ‘kahraman’ üreten anlayışın teröre karşı olduğunu, barış, demokrasi ve özgürlük yanlısı olduğunu kabul etmek mümkün mü? Her şey bu kadar açıkken maske takmaya gerek var mı?Dostoyevski boşuna; “maske takmak insana yüktür, hem takana hem anlamaya çalışana” dememiş"